fıkra

    40.
  1. iki deli yolda yürürken;

    + ben çok susadım. su içip geleceğim.
    - gitmişken benim yerime de içsene.
    + tamam.

    10 dk sonra su içmeye giden gülerek gelir.

    - ne oldu?
    + hahay kendi yerime temiz su senin yerine boklu su içtim.
    42 ...
  2. 7.
  3. Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. Kapıya yazmış... " Vizite ücreti 100 Dolar. iyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..." Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..." Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: "Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu bok!!!!!" Doktor sakin, "Evet! iyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.." Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun .. "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!" Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"... Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...." Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı... Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.. "Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..." Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz Numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, "S.kecem,seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz.
    23 ...
  4. 38.
  5. Temel hacca gitmiyi karar vermiş, eşi fadimeye gitmiş;
    - Fadime ben Hacaa gidecem hakkını helal et
    - Fadime de helal etmem ancak benide Hacca götürürsen helal ederim demiş,
    Neyse zar zor temel kabul etmiş, hadi gidip anamdan da vedalaşalım deyip Temelin anasının yanına gitmişler.
    - ana hakkını helal et biz Fadimeyle Hacca gidecez der Temel,
    - Anası; helal etmem ancak benide götürürseniz helal ederim der.
    Zar zor onu da kabul etmişler.
    Daha sonra toplanıp üçü birlikte Fadimenin anasının yanına gitmişler.
    - Fadime : ana hakkını helal et biz hacca didiyoruz der.
    anası: Benide götürürseniz ederim, yoksa etmem der.
    Temel bu işe itiraz eder, Fadime de senin anan geliyorsa benim anamda gelsin der ve onuda Temele kabul ettirirler.
    - Neyse dördü birden Kabenin yolunu tutarlar. Hac görevlerini tamamlarlar. Dönecekleri gün odalarına çekilip dua ederler.
    O sırada Temel anasının bulunduğu odanın önünden geçerken
    Anası : Allahım sen beni affet ben Temelin babasının 2 defa aldattım pişmanım der.
    Bunu duyan temel şok olur eyvah benim anam orospuymuş diye içinden geçirir.
    Neyse ordan geçip kaynanasının odasının önünden geçerken,
    Kaynanası da:Allahım sen beni affet ben Fadimenin babasının 3 defa aldattım pişmanım der.
    Bunu duyan Temel iyice şok olur. Koşar adım Fadimenin yanına giderken Fadime de dua ediyormuş onuda dinler
    Allahım sen beni affet ben Temeli emicemin oğlu Dursunla 3 defa aldattım pişmanım der.
    Temel neye uğradığını şaşırır, koşarak kendi odasına gider;
    ALLAHIM SEN BENi AFFET ÜÇ TANE OROSPUYU SENiN HUZURUNA GETiRDiĞiM iÇiN DER *
    23 ...
  6. 4.
  7. birgün temel alman ve fransız trende beraber gidiolar kompartımana bi sinek giriyo ve fransız cıkarıyo kılıcını ve sineği öldürüyo sonra hemen cebindeki kartı cıkarıp diğerlerine gösteriyo kağıtta "fransa'nın en iyi kılıc kullanan adamı" yazıyor. sonra oturuyor yerine biraz sonra bi sinek daha giriyo hemen alman kalkıyo silahını cıkarıp sineği öldürüyor sonra hemen cebindeki kartı cıkarıyor kartta "almanyanın en iyi silah kullanan adamı" yazıyor.biraz zaman gectikten sonra bi sinek daha giriyo bizim temele bakıyorlar temel kalkıyo umarsızca cebinden usturayı cıkarıyor ve sallıyo sinek hala ucuyo diğerleri baslıyo gülmeye. Temel hiç aldırmadan cebindeki kartı cıkarıyo kartta "TÜRKiYE'NiN EN iYi SÜNNETCiSi" yazıyor......ehuehuheehueh
    15 ...
  8. 5.
  9. # bir gün bir üniversite mezunu işbaşvurusu yapar. görüşmeye başladıklarında işveren üniversite mezunundan beklentilerini sorar.

    - valla ilk olarak maaş konusunda 4000 dolar ideal bir rakam bence. ayrıca evim buraya uzak olduğu için bana fabrikanın yakınlarında güzel bir ev kiralamanızı ve evden fabrikaya gidip gelmem içinde ortasınıf bir araba vermenizi istiyorum.

    işverende;

    + valla biz maaş olarak 10000 dolar, kalacak yer olarakta fabrikanın karşısındaki villalardan birini sizin adınıza yapmayı ulaşım içinde size bir x5 tahsis etmeyi düşünmüştük.

    üniversite mezunu;

    - şaka yapıyorsunuz.

    işveren;

    + evet ama önce siz başlattınız.

    ...
    15 ...
  10. 10.
  11. rte ve buş amerikada olağan toplantılarını yapıyorlarmış.buş rte ye havasını basmış:
    -biliyor musun,biz teknolojide öyle ilerledik ki, ölüleri bile diriltmeye başladık.
    rte altta kalmamak için cevap vermiş;
    -bizim partiye üye olanlar 100 km yi üç saniyede koşuyorlar.
    rte döndükten 1 hafta sonra , buş yarın ülkemini ziyarete geliyor diye telefon gelmiş.ve rte nin etekleri tutuşmuş.kurmaylarına dönüp,
    -eywahh ben ne yapacağım,adama yalan söyledim.buş biz ölüleri diriltiriz deyince,ben de 100 km yi 3 saniyede koşarım dedim...şimdi yalanım ortaya çıkarsa ne yapacağım?
    kurmayları yanıtlamış:
    -merak etmeyin sayın rte biz çözümü bulduk.onu anıtkabir'e götürün.ve asıl onun dediğinin doğru olup olmadığını test edin.atatürk'ü diriltmesini söyleyin.eğer gerçekten diriltebilirse , siz zaten 100 km yi 3 saniyede koşarsınız.
    18 ...
  12. 6.
  13. kayseriliye sormuşlar, 2 + 2 kaç eder?

    kayserili: alcez mi, satçez mi !!!! *
    13 ...
  14. 6.
  15. doktor 80 yaşındaki ihtiyara laf anlatmaya çalışıyomuş;
    - amca sen artık yaşlısın, normaldir senin yapamaman zorlama boşuna,
    ihtiyar;
    - olmaz öyle şey, siz yanlış biliyorsunuz. benim 18 yaşında bir sevgilim var ve şuan hamile.
    doktor laf anlatamayınca çaresiz "gel amca ben sana bir hikaye anlatayım" demiş.
    - adamın biri ava çok meraklıymış. bir gün işten eve döner dönmez hemen silahını alıp ava gitmek istemiş. koşarak evden çıkarken silahının yerine şemsiyesini kapıp dalmış ormana. çalılıkların arasında gezerken bir bakmış geyik. hemen doğrultmuş şemsiyeyi. paatt geyik düşmüş yere...
    ihtiyar ;
    - olamaz, başkası vurmuş olmalı.
    doktor ;
    - kesinlikle...!
    12 ...
  16. 14.
  17. üniversitenin büyük amfisinde 800 kişinin katıldığı bir imtihan... süre iki saat... profesör son derece sert ve sürenin esnetilmesine imkân yok. cevapları yetiştiremeyen kalıyor. bu yüzden bütün talebeler harıl harıl kâğıt dolduruyorlar.
    ama birisi ağırdan gidiyor. biraz düşünüyor biraz yazıyor. hiç aceleci bir hâli yok.
    derken süre doluyor. "getirin kâğıtları çocuklar" diyor profesör ve herkes bitirebildiği kadarıyla kâğıdını getirip masanın üzerine koyuyor. veren çıkıyor, veren çıkıyor, masanın üzerindeki kâğıtlar birikiyor. sınıfta hiç talebe kalmıyor. bir kişi hâriç. bizim ağırdan giden talebe hiç istifini bozmadan yazmaya devâm ediyor.
    böylece biraz daha zaman geçtikten sonra, bizimki kalkıp kürsüye gidiyor ve kâğıdını bir sonraki ders için hazırlıklarını tamamlamakta olan profesöre uzatıyor. profesör kızarak:
    -hayır! çok geç kaldın. artık senin kâğıdını alamam...
    bizimki ters ters bakıyor:
    -sen benim kim olduğumu biliyor musun?
    -yoo, aslında bilmiyorum. ne olacak?
    talebe bakışlarını dikleştirerek tekrar soruyor:
    -sen benim kim olduğumu biliyor musun?
    -hayır bilmiyorum! üstelik bu hiç de mühim değil!
    -iyi öyleyse, diyor bizimki ve yığılı duran imtihan kâğıtlarının bir kısmını kaldırıyor ve araya kendi kâğıdını koyup kâğıtları tekrar düzeltiyor. sonra da:
    -iyi günler hocam, deyip profesörün şaşkın bakışları arasında yürüyüp gidiyor.
    12 ...
  18. 9.
  19. hollywood' da bir parti veriliyor.
    partinin sahibi, partiye heyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor;
    - arkadaşlar, akvaryumdaki iki piranayı bu havuza atacağım. havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördüğünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir.
    kimsede ses, seda yok.
    - bu esmeri de sunuyoruz.
    yine kimsede ses yok.
    -bu i... yi de veriyoruz...
    slaaaşş! adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor...koşup, havuzun öbür kenarına geliyor.
    - nerede o i...?
    - beyefendi o havuzun karşısında.
    adam şaşkın şaşkın;
    - o değil, beni havuza iten i... nerede?
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük