ilk çamaşır makinem konuşmayı sökerdi kesin. ne zaman çamaşırlarımı yıkasa diğer odaya doğru yol alıyor. bıktım senin pisliğini temizlemekten derdi. ve içindeki o nalet çamaşırları kafama fırlatırdı.
buzdolabı: eğer içimden bir şey almayacaksanız, kapağımı açıp açıp boş boş bakmayın artık, bak bozulunca her şey de para diye ağlıyorsunuz sonra. yapmayın evladım.