devlet istatistik enstitüsü verilerine göre, bu sene sonunda %30 - %40 arası olması beklenen sevgili bulamama sendromu. bunların arasında evlenmek isteyenlerin oranı ise %96,8. bu durum, evliliğe bir insanla paylaşılan hayat olarak değil, kendi hayatını "garanti"ye alıp belli ihtiyaçlarını daha kolay karşılamak için yapılması gereken bir etkinlik olarak bakıldığını gözler önüne seriyor sayın seyirciler. çoğu insanın önce evlenmeye karar verip, daha sonra bu isteği doğrultusunda hamleler yaptığını ortaya koyan anketler, boşanmaların da buna bağlanabileceğini ortaya koyuyor. evlilik fikrinin verdiği heyecanla, çeşitli hamleler sergileyen gençler, kısa sürede anlaşmazlığa düşerek boşanıyorlar. tek eşliliğin yavaş yavaş çökmekte olan bir mit olduğu gerçeğini, die başkanı mustafa hazımsız, muhabirimizin yüzüne tokat gibi çarptı. elinin tersiyle anket sonuçlarını hızla savuran başkan, "nerde o eski ramazanlar" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
"en çok yazın gördüğümüz düğün arabalarına bakarak yaz mevsimi evlenme mevsimi diye düşünürüz. yıl içinde günlük ortalama evlilik sayısının birbirine çok yakın olduğunu biliyor muydunuz? tek fark, belirli günlerdedir. örneğin, 3 mart 2003 gibi tarihlerde evlenenler, bir önceki ve bir sonraki günden 5-6 kat daha fazla. çünkü simetrik oluyor. 03.03.03, 04.04.04... bu tarihlerde evlenenlerin bir kısmı simetri hastası olmakla birlikte, bir kısmının da ruh hastası olduğu belirlendi. 06.06.2006'da evleneceklere, şimdiden gün almalarını tavsiye ediyorum. ortalama evlilik sayısının yıl içinde biraz dalgalanması sözkonusu. bu da, her yıl 10 gün kadar geriye giden bir çizgi. bu araştırmayı yapan isviçreli bilimadamları durumu açıklayamadan evlerine döndüler. ancak son derece azimli ve araştırmacı kayserili bilim adamları, bu kaymanın nedenini kavrayarak bize bildirdiler: iki bayram arasında evlenilmez."