izmir'in en mutena semtlerinden olan, kadifekale ve hatay arasına sıkışmış, yazlık sinemalarının otopark haline dönüştürüldüğü, yılların yıprattığı binaları, seyyar satıcıları ve dilencileriyle bir köykenti andırır... sezen aksu'nun doğum yeridir.
eski zamanlarda kabadayı'ları ile nam salmış izmir semtidir. bu bakımdan istanbul'un kasımpaşa'sına benzetilebilir. hatta rivayetlere göre bu iki semt kabadayıları arasında tatlı bir rekabet te olurmuş.
kabadayı dendiyse bugünkü haraç alan mafya ile karıştırılmamalıdır; o zamanlardaki mağduru koruyan, kötüye direnen mert adamlardır bu kabadayılar. başı sıkışan, ezilen bu adamlara başvururmuş, dayı lafı da burdan gelirmiş. bir jargonları ve üslüpları, onurları vardır.
şuanda içinde, pantolon-mont-atkı vb. kışlık giysi giyen kadınlara bile laf atabilecek kadar hanzolaşmış *erkekleri içinde barındıran, eski hali özlenen semt.
şuanki durum:
-ağzında cak cak çiğnediği sakızla ve ellerinde sigaralarıyla "ben buranın efendisiyim" ayağında sokaklarda dolaşan kızlar.
-her parkta ellerinde baliler, esrarlar ve içkilerle bekleyen, kavga çıkarmak için neden arayan tazecik çocuklar.
-ufak bir bakış atsan "ne baktın yarraaaam" tepkisini veren gençler.
-biraz güzel giyinsen, hafif de bir makyaj yapsan seni resmen gözüyle soyan baban yaşındaki adamlar.*
-dizin, çok değil, birazcık üzerinde etek giysen, yanından geçerken "cık cık cık" sesini duyabileceğin teyzeler.
-yaşın kaç olursa olsun, topuklu ayakkabı giydiğinde büyük-küçük, kadın-erkek fark etmeksizin seni küçümser bir edayla baştan aşağı süzen insanlar.