tabi, elalemin uçkuru da erdoğan dan soruluyordu; zaten aile nasıl olur tarif de etmiştir,*deniz feneri gibi bir duruma adı karışmış insanın çıkıp namus ahkamı kesmesi bende feci şeyler çağrıştırıyor.****
:eksileyen it çürütebiliyorsan gel çürüt; ama boş ver sen nemalanmaya devam et "iktidar"dan.
mağdur olan baykal değildir. chp ye oy veren insanlar ve ailesidir. baytok kesinlikle olamaz, eşiyle birlikte kurduğu tezgahı eline içki alıp seyretmediğini nerden biliyoruz?
"lan bu millet salaktır, gider şimdi baykal mağdur oldu deyip chp ye oy falan verir neme lazım çıkayım da hangisi mağdur hangisi mağdur deyildir millete anlatıyım" sebebiyle yapılmış açıklamadır. hafiften durumdan tırsılmıştır yani.
insanlarin kaset olayi hakkinda konusurken unuttuklari cok onemli bir nokta var.
soz konusu kasetin dogru olup olmadigi da henuz kesinlik kazanmadi, bu konuda olayin kahramanlarinin ya da gorusu kabul gorecek bir arastirma kurulunun karari ve aciklamasi olmadigi surece emin olamayiz.
diyelim ki olduk, ya da kimilerinin anlayacagi dilden yaklasayim, velev ki emin olduk ve kaset dogru cikti. yani baykal hukuki acidan evli olmasina ragmen baska bir kadinla birlikte oldu. bu kadin parti icinden veya disindan bu konuyu kenara birakalim. bu durumda, hanginiz bir kadinla veya bir erkekle yasadiginiz kimi ozel anlarinizin internet sitelerinde goruntulu olarak dolanmasini ister? baykal magdur oldu evet, ozel hayatinin gizlilik ilkesinin elinden alinmasindan dolayi.
eslerine ihanet edenleri magdur olarak goremeyiz sozu gercekten cok acimasiz. adam aldatmis, birakin karisi karar versin degil mi? sen adamin ozel hayati uzerine atip tutarsan elbette ki magdur deriz o adama. ne yapmamiz lazim? madem aldatti, gomelim bir cukura tas atarak oldurelim. bu mudur? nasil olsa esine ihanet etti. ne istersek yapariz.
unutulmamasi gereken bir nokta da elbette ki yansiyan goruntulerin dogru oldugu taktirde deniz baykal adina cirkin bir durum olusturdugudur. hicbir secmen oy verdigi partinin genel baskaninin boyle goruntuleriyle karsilasmak istemez ne kadar bizi ilgilendirmese de, ben oy verdigim insanin bu denli goruntulerinin basinda dolanmasini tasvip etmem. etmeyecegim de. fakat ortada ne kasetin dogru olduguna dair bir kanit ne de bir beyan var. daha ortada dere yok, biz pacalarimizi sivamis, birilerinin bir yerlerine sokmaya calisiyoruz simdiden.
her kimin eşi ee olsa, eşini aldatanların değil aldatamayanların mağdur olarak görülmesini haklı bulacaktı.
ayrıca şu da bir gerçektir ki 70 yaşındaki köşe yazarlarının 14 yaşındaki kıza cinsel istismarına ses çıkaramayan bir gazete ve çocuk istismarına göz yuman bir hükümet bu kasetlerle ancak yalnız gecelerine o biçim yardım yapabilirdi daha mantıklı olmak için.
atatürkten sonraki en büyük türk'ün, cahil halk partisi (cariyeleri hoplatma partisi olarak da bilinir) eski başkanının ahlaki olmayan davranışları karşısında kibarca beyan ettiği bir görüş.
beyni yıkanmış ve kendini çok aydın, aydın ya da yarı aydın sanan, ama aslında ne kadar cahil olduğunun bile farkında olmayan insanların eleştirdiği cümle.
eşlerini başka erkeklerle sevişirken yakaladıklarında, kapıyı yavaşça kapatıp, odadan çıkmak suretiyle uygarca davranabileceğini zanneden, ama bunu asla başaramayacak olduklarının farkında olmayan, sözde atatürkçülerin esefle karşıladıkları özlü söz.
evli olduğu halde, başka evli bir kadınla uygunsuz görüntüleri ortaya çıkan ve etö'de kilit konumda bulunduğuna dair işaretler veren birinin, yağ gibi üste çıkmayı umarken, civa gibi dibe çökeceğine dair ilk ve ön ikaz.
ülkesine yalan söyleyeni, ihanet edeni mağrur görürüz.( ülkeyi evrensel küme alırsak eş bu kümenin alt kümesidir sanırsam.). şimdi hangisi daha yüz kızartıcı ? sadece eşine ihanet etmek mi yoksa koca bir ülkeye yalan söylemek, ihanet etmek mi? ben bilmem hekim beyim sen ver kararını ...
ya arkadaş ortada ahlaksız bir adam var ve bu adam utanmadan bu ülkeyi yönetmeye talip oluyor, ama iki yüzlü bi kesim tarafından hala savunuluyor. aynı kesim bu ahlaksızlığı yapan adam üzerinden bile hala ülkenin başbakanını eleştiriyor. üstelik söylediği çok doğru bir cümle nedeniyle.
ayrıca başbakanı vatana ihanetle suçlayanlara sormak isterim, bu eşini aldatan soytarı bu vatan için bugüne kadar ne yapmıştır? bilen lütfen söylesin.
başbakan'ın söylemiş olduğu, kaale alınmaması gereken laflardan biri.
recep tayyip erdoğan'ın, birkaç gün önce konuyla alakalı konuşmasını dinleyen biri olarak, kendisinin konuyu farklı açılardan değerlendirdiğini düşünüyorum. başbakan: "olayın doğruluğu veya yanlışlığı hakkında yorum yapmak bize düşmez. o tamamen kişisel bir şeydir. ben kasetteki görüntüleri izlemedim. bana bilgi verildi ve sonrasında bunun yayınlamasını veya dağılmasını engellemek için hemen talimat verdim." gibi bir şeyler söylemişti.
tv'de izlerken "heh evet işte. en güzeli. zaten yorum yapılması saçma. konu, evli insanların eşlerini aldatması boyutuna gelmesin. o tamamen onların sorunu. başbakan, yapması gereken bi konuşma yaptı. iyi iyi" demiştim. yani hala da öyle düşünüyorum. konu evlilik müessesini hiçe sayarak gidip başkasıyla yatılıp kalkılması değil. o görüntülerin basına sızdırılması ve özel hayata adice müdahale edilmesidir. he, bana kalırsa -bence yani- ortada çok büyük bi ahlaksızlık var. evli, torun torba sahibi bi insan bunu yapmamalıydı. olayın diğer şahsından bahsetmiyorum bile. bu benim görüşüm ama ben sıradan bi insanım. bunu söylerim, benim görüşümdür. kimsenin de umrunda olmaz.
fakat, başbakan... işte orda bi durmak lazım. sen başbakansın. başbakanın bir ağırlığı olmalı. olayın ahlaki boyutu üzerine yorum yapmana gerek yoktu. "eşlerine ihanet edenleri mağdur olarak göremeyiz." ne demek? nasıl bir laf? bir başbakana yakıştı mı? kendisinden olgun tavırlar beklemiyorum. hep fevri bi insandır ama bu olayda, daha olgun bir tavır beklerdim en azından.
deniz baykal mağdur. evet. bu ülkede siyasi birikimi, muhalif tavrı ve yerinde çıkışlarıyla türk siyasi tarihine yıllarca emek vermiş birisi. herhangi birisi değil. şimdi bir eş, çocuk ve torun sahibi bi insanın siyaset sahnesinden bu şekilde gitmesi üzücü. olayın böyle dallanıp budaklandırılması daha da üzücü. sen bi sürü yıl emek ver, o kadar hizmet et ama kariyerin böyle sonlansın. ne acı, ne üzücü değil mi? ya, ne olursa olsun bi insana bu kadar şerefsizlik yapılmaz. deniz baykal'ın düşürüldüğü durum için ben şahsen çok üzüldüm ya.
insanlar; o kaseti hangi şerefsizlerin çektiğini, nasıl bir hayvanlıkla yayınladıklarını, insan haklarının ihlalini, özel hayatı hiçe saydıklarını konuşmayıp; seks, aldatma ve ahlak boyutu üzerine yoğunlaşmış durumdalar. hak mı lan? hak mı şimdi bu?
sen, bir başbakansın. ahlak ve din üzerinden siyaset yapmayı bi kenara bırak artık. yakışmıyor, gerçekten yakışmıyor.
başbakanın "Baykal Olayı ima Yollu Bile Olsa Dile Getirilmeyecek!" lafını söylemesinin üzerine sarfettiği bu sözler, sözüne güvenilmeyeceğinin yeni bir kanıtıdır. *
Başbakan'ın Baykal'ı hedef alan sözleridir. Ataerkil ve dışarıya kapalı toplum yapısında bir erkeğin eşini aldatması normal karşılanır. Muhafazakar seçmen kitlesine sahip akp'nin genelbaşkanının demeci bu açıdan çok ilginç. Herhalde başbakan muhalefete yüklenmek için kendi seçmen kitlesi ile ters düşmeyi bile göze almış.
başbakanın nadiren söylediği, şlops diye yerine oturttuğu laflardan.
efendim neymiş, kasedin montaj olup olmadığı bilinmiyormuş, tayyip kendisi namus dersi veremezmiş bıdı bıdı...
dünyanın affedersiniz ama en "orospu" ülkesinde bile evlilik kutsal sayılır. milletin birbirini rahatlıkla aldatabildiği ve aldattığı yerlerde bile ayıplanır bu durum. ortada yenmiş bir bok var. kimse çıkıp "vay şerefsizler" diyor mu? hayır. ee? yok efendim ahlak dersi veremezmiş bilmem ne. ulan bu yapılanı nasıl savunabiliyorsun? özel hayatlık bir şeyi yok ki bunun? özel hayat gizli halt etmek değildir.
ha bir de video montaj, o yüzden kimseden ses çıkmıyor. gerçek olsa "abi bi saniye gerçek bu düzeltelim" derlerdi, hıhı.
buradan rahmetli aziz nesin'i anmadan edemeyeceğim.
ne demişti üstad;
Bu milletin %60'ı aptaldır.
sonra ceza verdiklerinde;
pardon yanlış belirttim %90'ı aptaldır.
hülasa şu an %47 + BDP + bu tarz dilenci partilere oy verenleride sayarsak %60'a ulaşabilmemiz kabildir.
deniz feneri ve daha nice yolsuzluk dosyalarına adı karışmış bir ahlaksızın bunları söylemesi insanın içini daha fazla acıtmaktadır.
