çevremdeki evliliklerde dikkatimi çeken durumlardan biridir. benim evlilik anlayışıma bütünüyle ters olaylar söz konusu. eşler arasında iletişim sorunlu değil; neredeyse yok! kadın eşini evin ihtiyaçlarını karşılayan biri olarak; erkek ise kadını ev içi işleri yapan, kişisel kimi ihtiyaçlarını karşılayan olarak görüyor. ötesi yok. kadın da erkek de asıl paylaşımlarını çevrelerindeki hemcinsleriyle gerçekleştiriyor. her iki cinsin yukarıda bahsettiğim ihtiyaçları otomatik olarak sağlansa kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum. oysa eş, insanın en yakın arkadaşı olmalı, mecburiyetlerden arınmış bir ilişki, saf bir bağ olmalı arada.
erkek : işten gelir, yemeğini yer. televizyonun başına oturur, maç özetlerini izler. maç biter, bilgisayarda işlerini tamamlar. sonra yatar uyur.
kadın : çalışıyorsa işten gelir, yemek yapar, televizyon izler, eğer işi varsa bilgisayarda işini halleder. kocası geldiğinde konuşmadan yemeğini koyar, belki "nasıl geçti günün" diye sorar. kocası yemek yer ve gider. kadın bulaşıkları yıkar. sonra yorgun düşer ve yatar.
evlilik update v.1;
çocuk : okula gider. eve gelir, yaparsa ödevini yapar. bilgisayarın başına oturur. annesi kalk der. tamam anne der sonra 1-2 saat daha oturur. sonra kalkar televizyona bakar.
not: al şu an yaşanan hayat neredeyse bu. muhabbet adına zerre bir şey yok ailelerde. var diyende 1 gün boyunca 30 dakika belki. sonrası aynı tas aynı hamam.
eşinden önce yatağa giren adam eşinin tarafındaki komidinin üstüne "beni 8 de kaldır" yazan bir not kağıdı bırakır. adam sabah 10.00 da kendi uyanır. baş ucunda bir not kağıdı vardır. bu notta " kendin kalk!" yazıyordur.