şener şen in "haklısın. aşkın yanında hayatın önemi ne ki?" cümlesiyle kendimi yerden yere vurmama sebebiyet verdiği, türk sinema tarihinin bence en iyi filmlerinden biri. şener şen her zamanki gibi klasını konuşturuyor. özellikle finalinde ağlamamak çok zor...
--spoiler--
ben sana cocuga kefilim demistim. bir mesele olursa benimle konusmalisin demistim... sozunu tutmadin, cocugu öldürdün...olmadi...anlasmayi bozdun...
silahı ateşler
--spoiler--
türk sinemasında bir devrim yaratan filmdir. şener şen bu filmde türk sinema tarihinin en iyi oyuncularında birini olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır ki ben dahil bir çok kişiye göre zaten en iyisidir. unforgiven dan çalınan bir sahnesi yoktur. hikaye tamamen bizden bir hikayedir anadoludan kopmuştur. arada bakınca görülen benzerlikler olması böyle büyük bir filme çalıntı demek için yeterli değildir.
yazarın notu: torrent sitelerinde bir türlü bulunamayan filmdir. *
berfo: Sevdiğin kadını kıytırık bir herifin hayatı için harcadın. Halbuki o kadın seni bir ömür bekledi. Hayatın sevda karşısında ne önemi var?
baran: Doğru... Sevdanın karşısında hayatın ne önemi var.
berfo: Sen yapabilir miydin benim yaptığımı? En sevgili arkadaşına ihanet edebilir miydin? Onu jandarmaya şikâyet edebilir miydin? Arkadaşının altınlarını çalabilir miydin? O altınlarla arkadaşının sevdiği kadını anasından babasından satın alabilir miydin? Arkadaşını ölüme gönderebilir miydin? Ama ben yaptım... Aşkım için yaptım. Şimdi sen söyle bana hangimizin aşkı Keje'ye daha büyük. Hangimiz Keje için bu kadar günaha girmeyi göze alabildik? Ben bunları yaptım. Çünkü âşıktım. Vurulmuştum, ölüyordum aşkımdan. Bu aşk için ben cehennemde yanmaya hazırım. Ya sen?
Beni hapiste vurdular Keje ölmedim.
Hastalandım bir ciğerimi orda bıraktım gene ölmedim.
Çok dövdüler beni kan kustum ama ölmedim.
Yaşadım seni bir kez daha görebilmek için yaşadım...
--spoiler--
korkma! sadece toprağa gideceksin;
sonra toprak olacaksın,
sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin,
oradan özüne ulaşacaksın,
çiçeğin özüne bir arı konacak.
belki...
belki o arı ben olacağım.
benim gibi bir öküzü bile aglatmayı basarabilen film. ben ki bugüne kadar babamın elini öpmekten sogumusum, su an sener sen yanımda olsa eğilir ellerini öperdim.
trt 1 de an itibariyle yayınlanmış ve tekrar izlenmesi gerektiğini hissettirmiştir ; film yayınlanırken yapılan sansürler filmin içine etsede tekrar izlenmesi konusunda tutulmaycak bir söz vermişizdir kendimize. sigara içilen sahnelerde kullanılan mozaikler sigaraya özel bir dikkat çekilmesini sağlıyor ve sigarayı özendiriyor fikrimce, sigara tekelleri rtük'e para verip bu sekilde reklam yapıyor olabilir mi acaba ?
üstünden yıllar geçmesine rağmen her izleyişte aynı tadı veren, 16 kopya ile iki buçuk milyon izleyici toplayarak amerikan sinema emperyalizmine baş kaldıran harika yapıt.
aşk üzerine de düşündüren bir film. aşk hangisi diye, eşkiya'nınki mi aşk yoksa berfo'nun mu? hayat karşısına bir şeyler çıkardığında aşkını geri plana atabilen eşkiya'mı daha çok sevdi keje'yi, yoksa her zaman ve her şeyden önce keje diyen berfo mu?
şener şen'in önünde saygıyla eğilmemiz gerektiğini gösteren muazzam bir film. daha çok komedyen olarak kabul edilen şener şen'in beni güldürmekten daha çok ağlattığı bir gerçek...