türk sinemasının en değerli filmlerinden biri. sevenler için an itibariyle kanal 7'de yayınlanmakta. özellikle son sahnesi çok duygusaldır. erkan oğur'un yorumuyla fırat türküsü de cuk oturmuştur.
her ne kadar başyapıt falan denilse de uğur yücel(cumali) ölüm sahnesindeki toyluğundan tutunda şener şen(eşkiya) nin tek başına bodoslama mekan basıp önüne gelene sıktığı sahneler fazla acemicedir.filmin başından sonuna kadar ara ara kayan doğu şivesi( hoş kaymamış durumu bile yetersizdir) tuzu biberi olmuştur. fakat tüm bunlara rağmen şener şenin ustalığını, oyunculuğunu konuşturması tüm açıkları kapatmıştır. gözlerinin her bakışı her mimik boşa değil rastlandı değil kusursuz oyunculuğun sergilendiği nadir filmlerimizden şener şenin oyunculuğu için defalarca izlenebilecek filmdir.
+ eskiya ne?
- yol kesen, haraç alan, daglarda yasayan, yani senin benim gibi insanoglu.
+ sen hiç eskiya gördün mü?
- birini bilirem, adi baran' dı...
daha önce muhsin bey'de birlikte oynayan ve hatta bu film sonrası evlenen şener şen ve sermin hürmeriç'in 2. ve son kez birlikte başrol oynadıkları filmdir. ikili bu filmin ardından boşanmışlardır.
not: baran'ı ihbar edip keje'yi alan berfo'yu oynayan rahmetli kamran usluer'i saygıyla anmadan olmaz.
erkan oğur'un fırat ağıdı ile daha da bir güzelleşen yerli film. ilk kez 1998 yılında startv'de seyretmiştim bu filmi hakikaten güzel film. şener usta döktürmüş.
şener şen ve uğur yücel'in muhteşem oyunculukları, erkan oğur'un etkileyici müzikleri bu film gerçekten efsanedir. cumali'nin * ölmeden önce söylediği "hiç yoktan üvey annem geldi aklıma" ile başlayan sözleri bile filmi izlemeye değer.
Birçok güzel repliği var belki ama kameranın sükunet içinde pansiyonun dışından sırasıyla tüm katları aynı zamanda farklı yaşamları göstererek yukarıya doğru çıktığı sahne beni en çok etkileyenlerden biriydi. Pansiyon sahnelerinden mütevellit sanki bir zeki Demirkubuz izliyormuş gibi de olmadım değil.