insanlar asla eşit değildir ve asla eşit olamazlar. bu doğa kanunlarına da aykırıdır, yaratılışa da.
kurt ile kuzu eşit değildir. adem ile havva, habil ile kabil eşit değildir.
insanlar tanrı katında eşittir. ama bu eşitlik yargılama esnasında geçerlidir. yoksa tanrı herkesi fabrikadan çıkmış gibi bir örnek ve bir zekada yaratırdı.
insanlar eşit olamaz. eşit olmadıkları için değerlidirler. toplumu iş bölümü açısından belli gruplara ayırırsın. her grup kendi içinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olur. toplumu oluşturan bireylerin toplumun bekası için aynı oranda kafa yormasını, fedakarlık yapmasını beklemek saflık olur. herkesin kendi çapı oranında yaptığı katkı kutsaldır ve değerlidir.
hak verilmez alınır demişti bir abimiz gülüp geçmiştik yıllar önce ama yaşadıkça anladık güneş gibi görünen bir gerçekmiş bu tespit aslında. paranın eş seçiminde bile kıstas olduğu ülkemde, sırf paraları var diye medeniyet diye tapınmamız istenen avrupayı gördükten sonra, bir fabrika sahibi daha lüks arabalara binsin diye karın tokluğuna çalıştırılan işcileri görünce, milyonların ölümünü çekirdek çitleyerek izleyen medeniyetçilerin başka bir yerde ölen bir kişi için kıyametler koparmasını görünce anladım ki ben ancak cebindeki para benim cebimdeki para ile eşit olanlarla eşit olabilirim.