(bkz: sayısalcı hitler)
Tek tercihle salak olunmuşsa, mesleğini icra etmeye hazırlandığı
yer sayısal değil, eşit ağırlıksa, evet eziktir efenim.
Ayriyetten, genelde başlığı açana benzeyen tipler, sayısal bölümde başarısız olup diğer daldaki öğrencilere sırf onlar 3 dersi(fizik, kimya, biyoloji) görmüyorlar diye onları aşağılamaya başlarlar.
Eşit ağırlık seçmek salaklık değildir, doğruca tercih edilmişse de candır. Koyunlar gibi sürü psikolojisine uyup sayısal seçenler, gerçekçi olamayanlar her zaman kaybetmeye mahkumdurlar. Gerçekçilikten kastım da sayısala yetecek zekasının olmaması değil öğrencinin.
sayısalcılar her zaman diğer bölümlere göre eziktir lise hayatları boyunca **. çünkü hep sayılar, teoremler falan filan... uğraştılar sorularıyla, formülleriyle. futbol turnuvasına bile giremediler. ama hep karizmatik olan onlar olmuştur. çünkü en baba fizik sorusunu onlar çözer en karizmatik tipler onlarda olur ** üniversite boyunca yine kafa patlatırlar. ama gel gelelim işsizlik oranları açıklandığında en çok işsiz onların bölümünün fakültelerinden çıkar. *** üzgünüz tabi. haksızlık. ama eşit ağırlığın gözünü seviyim, gözünün yağında yumurta kırıyim.
cok dogru bir tespittir. esit agırlıkcılar sayısalcıların yanında her daim ezik kalmıs ve kalacaklardır.* lisedeyken futbol turnuvaları, bilgi yarısmaları, basketbol turnuvaları ve bilumum diger yarısmalarda galip gelen hep sayısalcılar olmustur bu zamana kadar. esit agırlıkcılar sayısalcılara bok atmadan bi durup kendilerine baksınlar 3 meslekten baska ne yapabiliyorum diye. sonra gelip kafasında bin formul tutmak zorunda olan okulun lokomotifleri olarak gecen sayısalcılara laf atsınlar.
başlığı açanın sayısalcı olduğu varsayımından yola çıkarak, şu ana kadar ezik olmadığını düşündüğüm sayısalcılar konusunda beni şüpheye düşüren önerme...
ben de lisede eşit ağırlıkçıydım ve her zaman söylerim hayatımda yaptığım en güzel tercihti diye niye, çünkü sayısal da çok fazla inek tipli hatta çok çok zeki tipler vardı, ben de zekiydim ama össde full çıkartabilecek kadar zeki olduğumu hiç bir zaman düşünmedim (zaten insanın kendini bilmesi kadar güzel bir şey yok) ve evet nispeten daha başarısız ya da aklı haylazlığa çalışan insanlar tm yi seçiyorlar ve işte mantıklı insan olan ben süper adamlarla yarışmaktansa orta düzeyler arasında yarıştım ve bir çok inansın hayalini kuramayacağı bir yeri kazandım.. puanım da 351 girdiğim yer ankara hukuk ama 351 puanla yanılmıyorsam en fazla o da olursa erzurum atatürk tıp'a girebilirsin, o zaman soruyorum sen mi akıllısın yoksa ben mi? ha bu eziklikse evet kardeşim ben eziğim itirazın varsa beri gel.. burada kalkıp kimseye hakaret etmeye hakkın yok, moderasyon da artık bu hakaretlere kayıtsız kalmasın.. bu sonuna nokta konmadı diye sildiğiniz entrylerden daha vahim bir durum...
genelde bu tür kıyaslamalar yapılırken mesleki açıdan varılacak noktalar göz önünde bulundurulmaz öğrencilik hayatında. Hayatın tam olarak manasını çözememiş liseli için ancak o an önemlidir. Sayısalcının lisede bir karizması olması da doğrudur. sayısalcı olup sünepe olanlarda mevcuttur ama bunlar istisnadır ve genelde tıpı kazanırlar. Sayısalcılar sadece ''olum çekilirmi o kadar zor dersler fizik kimya off'' nidalarıyla eleştirilir hiçbir zaman yerilmez, yerilemezler bi eksikleri yokmuş gibi görünür. Sözelci yada eşit ağırlıkçıya, özellikle sözelciye mal muamelesi yapılması ise çoğu zaman kaçınılmazdır. Sayısalcı ne kadar mal olursa olsun böyle bir aşağılamayı psikolojik olarak karşıdaki insanın yapması olanaksızdır. Ama unutulmamalıdır eşit apırlıkçılar üniversiteden mezun olduğunda sayısalcıları yönetecek kişilerdir bu her zaman göz ardı edilir. Lisede sayısalcı olmanın hazzına varıp üniversitede eşit ağırlık bölümü okumanın hazzı da bir başkadır. Sayısal olmanın karizması sinmiştir üstüne, eşit ağırlıkçılardan bir adım önde, sayısalcıları yönetmeye yakınsındır. (bkz: kendimden biliyorum)
sayısalcıların, bölümleri itibarıyla çevreleri tarafından sürekli yalanmasından ileri gelen durum. zannedersin ki her fen bölümü öğrencisi bir pisagor, faraday, hawking ...
kusma refleksini devreye sokan tespitimsidir.
türkiye şartlarındaki, eğitim sistemi belliyken, bir insanda hem sayısal hem sözel zeka mevcut iken;
sayısal bölümde okumuş, sözel hazırlanmış ancak eşit ağırlık okumuş birisi için nasıl tespit yapacaksınız merak ediyorum..*
türkiye 'de eğitim sistemi neden hala böyle şimdi sanırım daha rahat anlaşılıyor..
siz, eşit ağırlıkçılar ezik, yok sözelciler salak, sayısalcılar üstün zekalı v.s. kavgaları ededururken, güzel ülkem ne hale gelmiş..
doğrudur. ne zaman fen diyince boynunu büken bir eşita ğırlıkçı görsem aklıma gelir. suç sizde değil, sizi eşita ağırlığa yönlendirerek beyninizi körelten, kapasitenizi sınırlayanlarda.
sözel zeka kavramından bîhaber, beyni çalıştıran yegane şeyin fen olduğunu zanneden, notlarına baksanız muhtemelen 4-5 aldığı fizik yazılısı göremeyeceğiniz "sayısalcı" söylemi. fen alanında sen ea'cıyı geçersin edebiyat alanında o seni geçer, kim neye göre ezik?