çok kötü bir durumdur. eşit ağırlık, bölüm olarak hep bazı şeylerin eksik yapıldığı bir bölümdür. ne tam olarak sayısal öğrenirsiniz, ne de tam olarak sözel. orta karar birşeyler öğrenir, gidersiniz. iş bir meslek seçmeye geldiğinde de, ne kadar büyük bir hata yaptığınızı anlarsınız. eşit ağırlık bölümündeki meslekler, sayısal ve sözelde bulunan mesleklere göre daha bir hükmü geçmeyen mesleklerdir. bilmiyorum, belki de sadece benim bakış açımdan durum böyledir. eşit ağırlıkçı öğrenci psikolojisi işte.
aslında sayısal yada sözel öğrencisi olmaktan daha zor olan şeydir. tamam lisede bir nebze yatabilirsiniz ama üniversite bittiğinde kalifiye bir insan değilseniz kolay gelsin.
en kötüsüdür, göt gibi kalmışlık hissine sebep olur. fakat derslerinizi hakkıyla geçip ortalığın damına koyuyorsanız, önünüzde çok sayıda mevcut bulunan bölümlerden birine kapağı atarak iyi bir iş sahibi olabilirsiniz. fakat iki tarafı da tutturamayıp ortasını seçmiş öğrenci imajını asla değiştiremeyeceksinizdir. sayısal? iyidir, matematiğiydi fiziğiydi, karizma, vuu. zeki şey seni. sözel? gözlüklü edebiyatçım benim, yerim. yabancı dil? what the fuck is going on? yeah, bu da iyi; yabancı dil bilen yok olm türkiye'de. ama eşit ağırlık? puhaha. ipneler sizi!
kötü bir şeydir. iki bölümden de (sözel sayısal) öğrenmek zorundasınızdır.
güzel meslekler ea ve say da toplanmıştır ama, kazanması boru gibi zordur. neden diye sormayın, yaşadık biliyoruz. üni sonrası hayatınız ise... hiç oraya değinmeyelim. siz ea'ya girdiyseniz artık, geçmiş olsun. sistemin çarpıklığı sayesinde oluşmuş bir bölümde, aradasınız. klübe hoşgeldiniz. umarım çabuk ve acısız olur sizin için..
gerçekçi olamamaktan, tercih yapamamaktan oluşan durumdur. okuduğum lisede 3 adet sayısal, 10 adet eşit-ağırlık, 1 adet de sözel sınıfı olmasının şahsımca açıklanışı da arada kalmış bir neslin yetiştiği gerçeğidir. bakıyorum şu sıralar 25-30 yaşları arasındaki insanların bir çoğunda kararsızlık, güvensizlik hakim. 35-40 yaşlarındaki kesimde nasıl ki şidet hakim ise... efendim bu öğretildi aslında bizlere! "temkinli olmak" adı altında kararsız olmak, güvensiz olmak öğretildi. nasıl bir önceki kuşakta "eğitim" adı altında baskın bir şiddet söz konusu ise tam da öyle... ancak; eşit ağırlık(türkçe-matematik) bölümünü seçtiğimden bu yana yaklaşık 7-8 yıl geçmiş olmasına rağmen daha o günlerden de biliyordum bir yerlerde saçmalıklar olduğunu... misal bir hukuk bölümünün eşit ağırlık bölümünden öğrenci almasını o zamanlar da anlamsız bulmuştum... cosinüs, sinüs, tanjant, kotanjant her daim saçma gelmiştir mesela tck'ya oranla hukuk okumak isteyen öğrenci namzetlerine. velhasılı kelam arada kalmaktır eşit ağırlık bölümünde okumak... anca işletme okursunuz ki o da bu ülke şartlarında akıl sır erdiremeyeceğiniz çeşitli sonuçlar getirir beraberinde. malum bu ülkede ekonomi uzmanlık dalına 30 senesini vermiş adam dahi yarın ne olacağını kestirememektedir. bir zamanlar uygulanan türk lirası'nı koruma kanunu'nu anlayamamaktadır hala...
yönetici kesim seçimidir. eşit ağırlık okuyup olabileceğiniz meslekler saygın ve getirisi yüksek meslekler olacaktır. örneğin; avukatlık, işletmeci, yönetici, diplomat, finans uzmanı gibi mesleklere sahip olabilirler bu öğrenciler. mühendis olup maaşlı işçi olmaktan çok daha iyidir.
Matematik ve edebiyatı çok iyi yapan öğrencidir.Tembel olduğu için, fen ve matematik derslerini yapamadığı için bu bölümü seçtiği gibi bir önyargıyla karşılaşır.Ama aslında sayısal öğrencisinden daha çok yönlü bir zekaya sahiptir ve daha iyi matematik yapar.Geleceğin yöneticisidir.Onlar hakkında önyargılı davranan birtakım cahil insanları yönetecek insandır.Ülkenin yüksek kesimidir.Sayısal öğrencisinden daha başarılı olur ve genellikle (bazı istisnalar hariç) en yüksek maaşları alan meslekler onun bölümündedir.Eşit ağırlık öğrencisinin sloganı şudur: ''Akıllı olan aklını kullanır.Daha akıllı olansa bu akıllıları yönetir.''
Pertevniyal gibi inek dolu bir okuldaysanız gayet rahat ve havalı bir durumdur. Okuldaki çoğu sosyal öğrenci bu bölümü tercih eder. Genelden daha farklı insanların seçtiği bir bölümdür eşit ağırlık. Dersler eğlenceli geçer. Sınıfta az kişi olduğundan ve ufak bir sınıfa sahip olduğunuzdan samimi bir ortam vardır. Sınıfça sosyal aktivitelerde bulunulur. Genelde Kasdava katılan öğrenciler de bu bölümden çıkar. Ama dezavantajları da vardır tabiki: Sınıflararası basketbol, voleybol ve futbol turnuvalarına katılamamak ve hocalardan fen yapamayan öğrenciler damgası yemek gibi mesela...
çoğu zaman matematik olimpiyatlarına katılamama sonucunu doğurur eşit ağırlık öğrencisi olmak. hocalar pek güvenmezler eşit ağırlık öğrencisine fenden alırlar bu yarışmacı gençleri.*
bu öğrenciler lise hayatları boyunca ağırlıklarını korumalılar, hatta bütün sınıfın ağırları eşit olmalı, hatta ve hatta bütün sınıfın toplam ağırlığı diğer sınıfların toplam ağırlığıyla eşit olmalı. bu yüzden çok zor bir bölümdür, sosyal bölüm seçmeleri öğrencilere önerilir çünkü bu sınıftaki öğrenciler acayip sosyal olurlar.
