çengelköy ata sitesinde, bir çiftin sitenin parkında otururken kadının başını eşinin dizine koyması sonucu sitenin güvenlik elemanları tarafından uygunsuz davranış
nedeniyle! darpa uğraması olayıdır.
oh olsun. ortalıkta yiyşen çiftlere de ders olsun. biz kimsenin ev haline şahit olmak zorunda değiliz kardeşim. ben nasıl ki senin camından kafamı uzatıp evine bakmıyorsam. sen de evindeki halini sokağa yansıtıp beni rahatsız etmeyeceksin.
iyi ki eşiymiş, sevgilisi olsaydı öldürülürdü şikayet etmekle kalmayıp, şükretmesi de gerekiyor arkadaşın. ayrıca rezaletin nikahlısıdır, parklardan ırak.
güvenlik görevlisi olarak çalışan insanların eğitim seviyesi belli. sen böyle cahil adamın eline yetki ver, tabi ki kendini şaşırır. "uygunsuz vaziyettesiniz" demiş bir de. ulan soktuğum uygun bi tarafına vaziyetlendirmek gerekir senin. bunun gibi haberleri çok duyacaksınız, sıra size de geliyor... dedirten olaydır.
avrupa birliği rüyalarıyla uyutulan canım halkımın, gelişmişlik seviyesi olarak ne durumda olduğunu gösteren olaydır. sonradan bana yok demokrasi, yok eşitlik ayaklarıyla gelmeyin. daha toplumsal hayatta düzenin sağlanmadığı, güvenlik görevlilerinin sağa sola sataştığı topluma afedersiniz ama kafam girsin.
(bkz: türkiye'den soğuma nedenleri)
ayıptır. ne yapmış dizine yattıysa? afedersiniz sakso mu çekmiş? abartılacak bir şey yok. insanları korumakla yükümlü güvenlik görevlisinden dayak yemek de ayrı bir komedidir, ironiktir.
sosyo ekonomik, ve eğitim seviyesinin en yüksek olması gereken sanal alemde, sözlükte bile destek gören eylem. varın bu toplumun ne kadar dandik ve cahil bir toplum olduğunu siz hesaplayın.
güvenlikçi apoletini takınca kendinin iran daki devrim muhafızlarına benzediğini düşünen, garip bir şekilde bu görevi kendine misyon edinen, ilginç kişilikli insanların yarattığı, masumların ise darp edildiği olaydır. mahalle baskısı zihniyetinin toplumumuzun katmanlarına yavaş yavaş yayıldığına işarettir. toplum için zararlı olansa, zamanla çoğalacağını düşündüğüm bu tip durumların kanıksanıp normal bir tepki olarak algılanmaya başlanmasıdır. caanım ülkem bakalım daha ne zırvalıklara şahit olacaktır. eğitim, kültür ve yetiştirilme seviyemizin nasıl yerlerde süründüğünün aleni göstergesi olarakta kabul edilebilir.
ekşi sözlük ile uludağ sözlük arasındaki nitelik farkını ortaya koyan hadisedir. yorumların sayısı ve içeriği düzeydeki kod farkını net şekilde sergilemekte. irtifa hangisinin lehine, merak eden mukayese edebilir.
klasik doğan gurubu yada cumhuriyet gazetesi haberidir efendim . ulan adam zaten en düşük ücretle bir sitede kendine iş bulmuş güvenlik görevlisi olmuş . vay efendim kadın başını erkeğin dizine koymmuş ... nasıl olurmuş... hemen gidip dövmüş.. bu olacak bir şeymi . ama şaşırmamak lazım önümüz ramazan daha çok haber okuyacağız böyle mesela ; oruç tutmadığı için tartaklanan bir gurup genç .
çingeneye beylik vermişler önce babasını kesmişin lacivertidir.
kimseye bir gıcığım yok ama özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, humeyniyi seviyorum nidalarıyla televizyona çıkıp haykıranların iş başkasının özgürlüğünü kısıtlamaya gelince nasıl da ahlak zabıtası kesildiğini gösteriyor.
iki insanın bir birini masumca sevmesi nasıl bir rahatsızlık oluşturabilirki.
aa ne kadar güzel mutlu bir çift hemen döverek ayırayım ki benim çocuğum bunu görüp özenmesin.
sevgiden bihaber büyüsün. ya buz gibi erkekleri canavar olarak gören bir kadın olsun yada kadınları sadece sex objesi olarak gören sokakta ona buna laf atan bir erkek olarak büyüsün istemektir.
insanlar korkuyor kızım erkekle gezecek diye, sonrada zorla evlendirilip gelinlikle girdin kefenle çıkarsın mantığını uyguluyorlar. bu kadınlar kocaları tarafından tecavüz ediliyor, dayak yiyor ... ama bunlar o kişilerin ahlakları içerisindeydi pardon unutmuşum !!!
Arap ülkelerinde bile görülmeyen g.tten uydurma muhafazakarlık gösterisi. 1 yıl umman'da yaşadım, dubai'yi Abu Dabi'yi gezdim, böyle kısıtlama yaşamadım eşimle. Sadece biz yabancılar değil, ülkenin vatandaşları da gayet rahat yaşıyorlardı.
Ayrıca dövülen adam olmasına rağmen eşinin dizine başını koyan kadındır.
Hadi güvenlik görevlisi cahil, dağdan inme, kent hayatına adapte olamamış, kadının her halinden tahrik olacak abazan kıronun biri; aynı kafanın sözlükteki temsilcilerini nereye koyacağız? Bilgisayar açıp kapamayı sözlüğe üye olup entry girmesini bilecek kadar eğitim alabilmişlere? Yok evleri yok muymuş, bize göstermek zorundalar mıymış... Kardeşim siz sapıksanız, her gördüğünüz insan halinden mastürbasyon malzemesi çıkarmak peşindeyseniz millet ne yapsın? Kadın eşinin dizine başını yaslamış ne olmuş yani? Öpüşmemiş, sevişmemiş, yiyişmemiş. Kadın kocasıyla parkın ve boş vaktin tadını çıkarıp tembellik yapmak, gevşemek istemiş.
Ama yasak değil mi kadına gevşemek. Altında pantolon bile olsa bacaklarını açıp oturmamalı, güldüğünü göstermemeli, hatta mümkünse kendini hiç göstermemeli, değil mi? Kadınlar kendilerini rahat ve özgür hissederlerse ne olur maazallah? Yutmayıverirler birer şeytan olduklarını, toplumun düzenini korumak için, erkeklerin aklına şehveti getirip günaha girmelerine neden olmamak için bedenlerini, saçlarını, yüzlerini, gözlerini, ellerini saklamaları gerektiği yalanını. Hadi len, siz adam olun da tahrik olmayın diyiverirler. Kendilerine kaldıran eli büküverirler. 12 yaşında kocaya satılmak istendiklerinde "höööössst" çekiverirler büyüklerine. Değil mi?
Daha çok duyacağız bunları, daha neler göreceğiz neler. Sözlükteki akepe yalayıcıları da "türkiye'ye şeriat gelmez, türkiye iran afganistan olmaz, zaten biz de istemiyoruz" diye ötedursunlar.
lan arkadaş herkes eğitim konusunda ahkam kesmeye ne kadar meraklıymış.
iyi güzel sen hariç hepimiz eğitimsiziz.
senin gibi düşünmeyen herkes cahil.
ne ala memleket.
eğitim dediğin herkesin düşündüğü gibi düşünmek, kendini öyle hissetmek demek değildir. eğitimin insanlara kazandırabileceği en önemli yetenek düşünebilme yeteneğidir. düşünebilme diyorum, sesim geliyor mu? birilerinin düşündükleri şeyi alıp ona iman etme değil.
olsa, olsa x yapan y ci tarzı başlık sıçmasıdır demiştim. malesef gerçek, yaşanmış. hem de çengelköy gibi bir semtte, peki bu adam göt korkusu olmadan telsiz fırlatmaya, yumruklamaya, darp a nasıl yeltenebiliyor?
balık baştan kokar ne doğru lafmış vatandaş halkayı geçirdiler boynumuza sike, sike yerlerde sürüye sürüye istedikleri yere çekiyorlar. bu ülkenin ne aydını kalmış, ne başka bi boku akıllı kalmamış ki vah gidene, vah ülkeme. bu daha başlangıç sıra bize de gelecek. hele bi kadınlara çalışması yasağı gelsin, sokağa inelim tadacağız bu deneyimleri.
bütün bu saçmalığa karşın darp edilen vatandaş aynı sitede oturmaya devam ediyor darp eden amcalarda hala görevlerinin başında hiç birşey olmamış gibi trajik mi diyim komik mi diyim yahu.
fikrini ve eylemini destekleyen insancıkların eğitimden beklentisi özelinde kafa karışıklıklarını da gözler önüne sermiş hadisedir.
Eğitim aldı ise, kişi düşünebilir,
eğer düşünebiliyorsa bu muhteşem yetisiyle başını kocasının dizine yaslamış kadını müstehcen, uygunsuz bulabilir,
Kadını ve adamı uygunsuz buldu diye bir temiz dövebilir,
o sırada olay mekanında bulunmayan başkaları da dayak yiyen insanlara oh çekebilir.
"kimsin de adam dövüyorsun, kimsin de oh çekiyorsun, elalemin namusunun bekçiliği sana mı kaldı? Kimse kimseyi kendi standartlarına uymuyor diye dövemez" diyen de birilerinin düşündükleri şeyi alıp ona "iman" eden kişidir. Cahildir.
Yoksa dövenin de dövene oh çekenin de imanla, kulağına sokulanı işlemekle, başkalarının ağzı olmakla, öğretilmiş kuş olmakla, dogmayla, sorgulamamayla, kendi aklı fikri olmamakla, muhafazakarlıkla (olanı olduğu gibi korumaya çalışmak), köktendincilikle (herşeyin muhteşem olduğu 1400 yıl önceki asrısaadet'e özlem ve geri dönme çabası)hiçbir alakası yoktur.
benzer bir olay izmir adliyesinde yaşanmıştır. gece uzun bir yoldan sonra bir mahkeme salonu önünde mahkemenin bitip mübaşir ile depoya gidip yıllar önceki bir davanın ilamını almak için oturup tüm gün beklerken akşama doğru eşimin başını göğsüme dayayıp sızması sonucu içerden gelen görevlilerin hakimin isteğiyle bizi dışarı atmasını yaşadık. sayelerinde aynı gece uçakla yurtdışına çıkmamız gerekirken haftasonu beklemek zorunda kaldık, işimizi salı gününe attılar ve üç gün boşu boşuna bekledik.
eşinin dizine başını koyanı da döverler eşine sarılanı da atarlar. bunun eğitimle de ilgisi yok. eşek eşek işte. hakimi şikayet etsen kime şikayet edeceksin. izmir gibi bir yerde böyle şeyler yaşayınca insanın ağırına gidiyor.
hayır güvenlik görevlisinin müslüman olup olmadığı bile belli değilken, birden bire şeriatın ayak izleri, gözü dönmüş dincilerin sindirme politikası falan nasıl oluverdi onu anlamıyorum. belli ki -eğer haber doğruysa- abazanın birinin yaptığı bir hareket, adam neden dinci oluyor onu anlayamıyorum. haber detayında allah-u ekber diyerek saldırdı da yazmamışlar bu sefer garip.
hıristiyan cizvitlerin, romalı paganların, çinli şintoistlerin, hintli budistlerin, moğol animistlerin ve aseksüel ateistlerin* istihdam zengini memleketimize akın akın gelerek; polis memurluğu, öğretmenlik, zabıtalık, özel güvenlik görevliliği yaptığını zannedenlerin varlığını bize göstermiş hadisedir.
eğitimin düşünme üzerine etkisi yanlış anlaşılmış. normaldir. eğitimli insan kendisi gibi düşünmeyenleri cık, cik gibi eklerle küçük düşürebileceği!! kanaatini taşıyorsa ya kafada bir problem var ya da eğitimde. tahsilin cehaleti aldığı eşekliğin ise baki kaldığı yıllarca önceden zaten söylenmiş. eşeği de eğitebilirsiniz. deh deyince gider çüş deyince durur. ama bu eşeğin "ulan bu adam bana deh dedi demek ki bizim bir yere gitmemiz gerekiyor, bari gittiğimiz yerde de yeşil yeşil yoncalar olsa" diye düşündüğü anlamına gelmez.
kişi doğru eğitimi almışsa düşünebilir.
kimse kimseyi karısı dizine başını koydu diye bir temiz dövmez.
eğitimli kişi nerede ne yapacağını bilir. sokak ortasında fingirdeşmenin toplumun değerlerine uymadığını bilir ve ona göre davranır.
eğitimli kişi eğitimsiz kişi ile baş etmesini bilendir. kazara eğitimsiz biri gelip ona bulaşacak olsa düşünme yeteneğiyle düşünme yeteneği olmayan embesil yobazları alt edebilir. ama eğitimsizse ya da kendini eğitimli zanneden bir andavalsa üzerine gelen eğitimsize "sana ne lan yarraam" der sopayı da yer.
sonra bunu gastelerden okuyan eğitim kumkumaları ulan bu işte bir bit yeniği var mıdır? diye düşünmez. çünkü onların mevlananın hikayesindeki tavşanın peşine düşüp kuyunun dibini boylayan aslandan farkları yoktur. biraz fazla tangırt çıkartırlar o kadar.
