özü de sözü de bir olan kadındır. yalan söylemeyen, ileride yapma ihtimali olan evlenme işini eşi ölmeden dile getiren, eşinin bu durumu bilmesini isteyendir. aynı durum erkekler için de geçerlidir.
ön yargılı, kalın kafalı olmamak lazım. kişiye hayat arkadaşı belirli bir yaşı geçtikten sonra daha gerekli oluyor. derdini paylaşacak, konuşacak, sohbet edecek, gezecek dolaşacak.
ağzından yel alsın diyeceği yerde böyle bir salaklık yaparak eşini üzebilecek kadındır. Eğer gerçekten seviyorsa, seni hep seveceğim ama belki yanlızlığı kaldıramam demesi de olabilir.
ilişkinin yürümesi için arada zararsız beyaz yalanlar söylemekten bihaber olan kadındır. eşinin sorduğu her soruya patavatsız cevaplar verir. örneğin;
+karıcım belden aşağısı felç olsa hala bana sadık olur musun?
-saçmalama hilmi yaşım kaç daha, tabi ki başkalarına veririm.
+karıcım atıyorum iflas ettik ve tüm paramı kaybettim, hala benimle olur musun?
-yok artık hilmi, beş parasız erkek mi olurmuş aaa tabi ki zengin birini bulurum.
+karıcım hayatındaki ilk aşkın benim değil mi, ilk deneyimin benimleydi.
-hayır hilmi, lisede berkcan vardı ilk ona verdim ama ilk aşık olduğum 3. sınıftaki mert'ti. sen sonradan çıktın.
kadın veya erkek hiç farketmez bu konuda çok da fazla açık sözlü olmaması gerekir. çok yürekten bir itiraf yapmam gerekirse kocam eğer ölürse -ki şuan evli değilim- hayatta evlenmem. erkeklerin bu konuda daha başka düşünüdükleri bir gerçek. belki de hayat onları mecbur kılıyor.
eşi ölünce evlenenler erkeklerdir. bayanlar evlenmez, evlenemez genelde konu, komşu, akrabai taallukat ne der sonra, hatta bayanın yetişkişkin evlatları varsa o iş hiçten olmaz.
ancak erkekte durum farklıdır, kırkı çıkınca eşinin hemen evlenenleri vardır.