en salim, ağıbaşlı, oturaklı kimseler bile bir çocuğun (ki genelde bu kendi çocukları olur) sevinci eğlenmesi için çizgisinden çıkabilir çocukça davranabilir manasında bir sözdür.
babam soylerdi bunu. Daima birseyden zevk aldigim sirada, araya girer engeller, baska bir is buyurur, zevkin icine sicardi. Daha sonra bozuldugumu belli ettigimde gevrek gevrek guler bu cumleyi sarfederdi:
"Ehl'i keyf'i keyiflendirir kahvenin kaynamasi, esegi bastan cikarir sipanin oynamasi".
Ben anlamini sordugumda ise soyle derdi: Nasil keyif sahibi insanlar kahvenin kaynamasindan derin bir haz alirlarsa, ebeveynler (esekler) de, cocuklarinin oynayip cosmalarindan iste ayni derinlikte uyuz olurlar. Bunun nedeni ebeveynlerin cocukluklarini unutmus olmalari midir, kendi cocuklarini kendilerinden daha sansli gorup kiskanmalari midir, yoksa baska bir eseklik midir, belli degil...
"idrak-ı meali bu küçük akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez", diyerek devam eden, ziya paşa'nın terkib-i bentinden bir beyittir.
Edit: çekmez :)