--spoiler--
kardeş bizim bir çeviri vardı noldu ona. sabah 11'den beri bekliyorum lan, game of thrones'un 2. bölümünü. tamam senin işin de zor, emme bir vites at be hocam, araba boğuldu.
--spoiler--
big bang theory'nin mükemmel altyazısını yapan kişidir. en son hangover 2'nin altyazarı da eşekheriftir. severiz kendisini. hakkaten başarılı ve eğlenceli bir çevirmendir.
kim bilmiyorum ama onu ilk sosyomat'ta tanımıştım. küfür etmenin erdemine ilişkin vaazlar veriyor, moderatörlere kafa tutuyor, bir sosyomat üyesi olmadığını, o sitede üye olduğu halde ispatlamaya çalışıyordu.
neyse efenim şahsın nickini daha sonra izlemek istediğim filmlerin neredeyse yarısında görünce epey bir şaşırdım. teslim etmek gerekir ki yaptığı çeviriler gerçekten de takdire şayandır.
kıymetli bir divxplanet çevirmeni.
değerini bilmek lazım bu arkadaşın. bi' kaç hatasını bulup "çok kötü, böğhh" falan dememek lazım.
özellikle bu sabah izlediğim the big bang theory 05x06 itibariyle bu görüşüm baya netleşti. niye diye bir sorun, ben de anlatayım;
tbbt'nin dün izleyemediğim yeni bölümünü güzelce indirdim sonra divxplanet'tan da altyazı indirdim. sevinç gözyaşları eşliğinde altyazıyı dizininin içine zerk edip izlemeye koyuldum. ancak ne göreyim düşük-bozuk-anlamsız cümleler var karşımda, her neyse izlemeye devam ediyordum ki main themeden sonra çıkan "çeviri: m_yamadag" yazısıyla irkildim. meğer çevirmen eşekherif değilmiş. sonra kalktım sana kek yaptım. yok lan şaka, sonra kalktım eşekherif'in çevirisini indirdim. bir de dizinin ingilizce dökümünü indirdim ki iki türkçe altyazıyı karşılaştırabileyim. o vakit zaten eşekherif'in değerini anladım.
"there's jonah and the whale watching." cümlesini "yunus ve balina izleme turu olacak." şeklinde çeviren m_yamadag ile aynı cümleyi "hz. yunus ile balina seyri var." şeklinde çeviren çeviren eşekherifin farkını gördüm.* "all you can eat last supper buffet." ifadesindeki "son akşam yemeği" göndermesini anlayıp "son yemek büfesi'nde dilediğin kadar ye." diye çeviren eşekherifken "sınırsız açık büfe olacak." şeklinde çeviren diğer çevirmen.
bu iki hatanın tbbt'nin yalnızca iki dakikalık bir bölümünden olduğunu unutmayın. diğer 18 dk.'yı izlesek ne olacak merak içindeyim. (ayrıca bu iki dakika içinde buraya yazmadığım başka bir çok hata vardı.)
velhasıl, eşekherif gerçekten iyi çevirmen. titiz çeviri yapıyor; her bölüm için "notlar" koyması, hızlı çalışması takdir edilesi.
the big bang theory'i izlerken sürekli karşıma çıkan çeviri: eşekherif yazısıyla sıkı bir kahkaha fırtınasından önce gülümsememe sebep olan kişi. o çevirsin biz izleyelim efendim.
the pacific'in her bölümünü çevirmememiştir, bazı bölümlerini çevirmiştir. diğer çevirenlerle kıyaslandığında çok ama çok iyidir. mesela dizinin herhangi bir bölümünde başkası tarafından çevrilen bölümde müzikler çevrilmemişken esekherif kendi bölümlerindeki müzikleri bile çevirmiştir.
facebook ve twitter sayfaları da vardır. asıl adı özerk alpay imiş.
indirdiği the big bang theory bölümünün içinden ingilizce alt yazısı çıkınca sabahın köründe çevirmeye başlamış ve divxplanete ingilizce alt yazısının gelişinden önce koymayı kıl payı kaçırmıştır. her türlü ben uyanmadan çeviriyi bitirmişti*.
orta doğu teknik üniversitesi fizik bölümünde* okumakta olan divxplanet'in altyazar'ı. the big bang theory'ye yaptığı çevirilerle diziye inanılmaz bir tat katmaktadır. bu durumu kendisinin de fizik okumasına mı, inanılmaz mizah anlayışına mı bağlasam bilemedim. belkide her ikisi etkilidir.
ilk defa ismini himym'de görüp bu ne ayak dedim ama sonra en sevdiğim çevirmenlerden birisi olan çevirmen.
bu linkten tüm çevirilerine ulaşılabilir http://divxplanet.com/cevirmenler/e_254_ekherif/
the big bang theory için hazırladığı çeviriler ve çeviri notları ile seyredeni gülümseten yararlı insan. özellikle star wars ile ilintili notları ve kendi buluşu olan deyimleri ile yarmaktadır.
the pacific çevirisiyle, askerlik ve savaş konulu filmlerden uzak durması gerektiğini kanıtlamış çevirmen. hadi anladık nazo kız, askerlik hakkında bir şey bilmemesi normal, peki eşekherif'in özrü ne?
ingilizcesi mükemmeldir değildir bilmem ama bir erkek askerlik yapmış olmasa bile sağdan soldan duyduklarıyla bile bölüğün, taburun, manganın ne anlama geldiğini, birbirlerinden farkının ne olduğunu aşağı yukarı bilir.
o değil elinin altında ilköğretim seviyesinde bir ingilizce türkçe sözlük olsa, the pacific gibi ikinci dünya savaşı temalı bir dizinin çevirisinde deniz piyadelerinin bölük komutanı olan yüzbaşıya, "capt" diye hitap edildiğinde bunu "kaptan" diye çevirmezdi.
bir savaş filmine çeviri mi yapacaksın bak arkadaşım bilmen gereken 3-5 kelime var sıklıkla kullanılacak, bunları da yanlış yazacaksan çok afedersin sokarım öyle çeviriye.
battalion-tabur
company-bölük
squadron-manga
team-takım bizdeki tim işte
platoon-müfreze
lieutenant-teğmen
first lieutenant-üsteğmen
captain-yüzbaşı
major-binbaşı
lieutenant colonel-yarbay
colonel-albay
sergeant-çavuş
first sergeant (chief)-başçavuş
officer-subay
corp-kolordu (hani sık sık bahsi geçen usmc united states marine corps filan)
ayrıca sledge topçu değil havancı (prensipte havan da bir toptur biliyoruz da farkını da açıklamama gerek yok herhalde) allahım ya lan ingilizcen olmasa bile topla havan arasındaki farkı bilmiyo musun. savaş tarihinin hangi kısmında toplar piyadelerin sırtında taşınacak kadar küçültülmüş? adam şu 60'lık havana top diyor yav http://upload.wikimedia.o...r.jpg/300px-M2-Mortar.jpg
navy denizci-deniz kuvvetleri demektir
marine tamamen farklı bir sınıf-deniz piyadesi
hani airborne ile airforce arasındaki fark gibi düşün.
çok iyi bi çevirmen olmasının yanı sıra, çokta iyi bir insan kendisi. bir arkadaşıyla saat 09.00-19.00 arası 1050 satır çevirebileceğine dair iddaaya girmiş ve karşılığında bir iftar sofrası istetmiş. büyük adam.