şu sıralar çok rastlanan insanlara söylenen atasözü. işin özünü, doğrusunu anlatırsın ama illa diretir bu diye.
artık bunlara yapılması gereken tek şey vardır, toplayacaksın böylelerini toplama kamplarına sopayla vura vura anlatacaksın doğruyu. bakalım o zamanda inat edebiliyor mu?
"eşek hoş laftan ne anlar" atasözünün çoğu kişi tarafından yanlış bilinen şeklidir. Tıpkı "göz var izan var" sözünün "göz var nizam var" olarak bilinmesi gibi.
kahvenin yanında gelen suyla aynı kaderi yaşayan atasözü.
bunlar böyle bir tarikat, düzenli olarak toplanıyorlar, bu sefer hangi yerleşmiş sözü-adeti evirip çevirip başka bir şekle soksak da millete "aaaa o öyle miymiş lan" dedirtsek diye tartışıyorlar. yakın zamanda da bu garibim atasözünü bulmuşlar.
nasıl kahvenin yanında gelen su, yüzyıllardır açlık testi falan değil de, bildiğin ağızda kalan telveyi temizlemek içinse, bu atasözü de eşeğin "hoşaftan" anlamadığını söyler. ayrıca;
hem bunca yıldır neredeydi orjinali de birden, "hoş laf" oldu o hoşaf. ne kadar seviyorsunuz "biz onu öyle biliyorduk ama o aslında böyleymiş işte" demeyi arkadaş ya.
yıllardır doğru olarak bildiğim bu lafın aslında yanlış olduğu, doğrusunun eşek hoş laftan ne anlar olması gerektiği söyleniyor. bir kere bu tip sözlerde ilk bakışta anlaşılmayacak bir anlam vardır. eşek hoş laftan ne anlar lafı düz ve gayet sıradan bir cümle gibi duruyor. atasözü olacak kadar bi vuruculuğu yok. doğrusu kanımca budur.