eşcinseller kendi ağızlarından kendilerini bildiklerinden beri böyle hissettiklerini söyledikleri halde ısrarla bu bir tercihtir, hastalıktır denilmesini anlamıyorum.
anlamakta zorlanıyorsanız şöyle düşünün; hadi yurtdışında olur da böyle bir ülkede eşcinsel olmanın ne gibi bir avantajı var da insanlar özenip eşcinsel olsunlar?
Herşey düşüncede başlar. Çocukluktan itibaren hayatın normal akşına aykırı duygusal ve davranışsal tepkimelerin sonucu oluşan tepkisel durumdur. Birey onlarca yıl içerisinde çok küçük adımlarla beynine işlediği duyguların artık inanca dönüşmesi ile kendi varlığına zıt bir cinsel tercih dürtüsüne adanmıştır. Bu onun bir niteliği haline geldiğinden bu durumu normal kabul edip, değiştirilemez olarak algıladığından öğrenilmiş çaresizlik sendorumu içerisine düşmüştür.
Bireyin varoluşuna aykırı olan bu durum artık kişi için kanıksanmış ve çevreden edindiği yanlış bilgi ve inanışlar ile bu durumu değiştirilemez kabul etmesi ile bataklığın içine saplanmıştır. Aşırı kilolu bir insanı bile zayıflayabileceğine inandırmadığınız sürece kilo verdiremezsiniz.. Sigara gibi bir bağımlılığı bile insan kendisi istemedikçe bırakamaz. Eşcinsellikte böyledir.
Birey çevre baskısından korktuğu yada tam tersine çevrede bu durum normal ve olağan karşılandığı için böyle bir mücadeleye girmez. Durumu kabullenir ve daha da ötesinde bunun normal bir durum olduğu inancını geliştirir. Duyguları artık ksein inanç boyutuna çıktığı için hayatını bu şekilde sürdürmeye devam eder.
insanlar (tüm insanlık) binlerce yıl dünyanın düz olduğuna inandı. Yüzlerce yıl Güneşin Dönüp, DÜyanın sabit olduğuna inandı. Günümüzde insanların tamamı ATOM a inanmakta. insanlığın büyük kısmı hiç görmedikleri Meleklere ve Şeytanlara inanmakta.
Eşcinsellik tamamen yerleşmiş ve inanç boyutuna çıkmış duygu durum bozukluğudur.Ve onlarca yıl içerisinde geliştirildiğinden bireyin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Birey bunu değiştirebileceğine inanırsa ve içinde bulunduğu durumun normal olmadığını kabul ederse ve zor da olsa bu mücadeleye girer ve yeterince direnirse zaman içerisinde bunun değişebileceğine şahit olacaktır. Önce buna inanmak ve sonra bu yolda yürümeye devam etmek ve her türlü dış yardıma açık olmakla bu süreç tersine döndürülebilir.
eşcinsellik sonradan olan bir durum değildir. hormonal de değildir ki keza öyle olsa çoktan eşcinsellik ortadan kaldırılmıştı. çoğalıyorlar konusunada baktığımızda dünya nüfusu çoğalıyor bırakında çoğalalım bizde demekten kendimi alı koyamayacağım ama durumun farklı bir yönü var. sadece daha da özgür bir dünya olduğu için insanlar rahat davranabiliyorlar. yoksa geçmişte de olan durum söz konusudur.
ayrıca; ''1994 tarihinden itibaren WHO üyesi tüm ülkeler yeni sınıflandırmayı kullanmaya başladı. Eşcinselliğin bir hastalık, bozukluk ya da eksiklik olmadığını, 3 farklı cinsel yönelimden birisi olduğunu ve doğuştan ya da 3 ile 4 yaşlarına kadar belirlenen, kişinin kendi seçmediği bir durum olduğu tıp bilim tarafından tespit edilmiş ve bu durum kabul görmüş ve eşcinseller çoğu gelişmiş ülkelerde eşcinseller arası resmi evlilik dahil olmak üzere heteroseksüellerin sahip olduğu pek çok hakka kavuşmuştur''
doğu$tan olduğuna inanmıyorum. yüzde bin be$yüz çevreyle alakalı.
bakın size anlatayım. bir insana 40 kere deli dersen deli olur. ne alaka diyeceksiniz? anlatayım. ama sakince uslu uslu dinle. insan uyarlamacı bir varlıktır. kendisini uyarlayabiliyor vücudunun her santimetre karesiyle. saçı kepeklenen bir saç için yıllarca kepek $ampuanı kullanırsanız sertle$ir dökülür. fakat ona normal bir saçmı$ gibi davranırsanız kısa bir süreliğine kepek $ampuanı kullanıp sonra normal saçlı $ampuana geçerseniz ''saça normal bir saç gibi'' davranmaya ba$larsanız düzelmeye ba$lıyor. ya da $öyle diyeyim; doğan bir bebeğin etrafında hayvanları koyun ve ona hiç insan göstermeyin 20 yıl sonra birey değil hayvan gibi yiyip, içip, sıçtığını insanları gördüğünde yadırgayacağını göreceksiniz. bu da öyle. insan nötr doğar. her ne kadar kadın erkek hormon felandı filandı deselerde insan psikolojik de bir varlıktır. yani nötr bir varlığı nereye çekerseniz o da oraya çekilir. yani bir cinsiyetsiz doğan bebeğe rol biçip sen erkeksin böyle, kadınsın böyle davran dersen kalıba sokmu$ olursun. e$cinselliğe dönecek olursak, çevresel etmenlerle erkeğe kadın, kadına erkek rolleri biçerseniz geçmi$inde kadınsı veya erkeksi davranı$larını anlatırken doğu$tan gelmi$ gibi anlatacaktır.
yani ''aslında hastalık da değil'' rol biçilen kalıp ve o kırılmayacak kalıba çoktan girmi$lik var.
gelişim psikolojisini takip edecek olursak freudlar ericsonlar ciddi bulgular sunar eşcinselliğin veya aynı cinse yönelimin nedenlerine dair.
mesela anal ve fallik dönemlerindeki çocuklara ilaç olarak fitil uygulanması kesinlikle doğru değildir. aksi takdirde erkek çocuklarına uygulanan bu anal tedavi (!) çocuğun gelecekte ilgi ve beklentilerinde hormonlarının aksi yönde oluşacağına işaret ediyor.
bir başka olarak da östrojen hormonları fazla salgılanan erkek çocuğa zamanında !!!! müdahale yapılması durumunda bu çocuğun kendi cinsiyet özelliklerini sağlıklı bir şekilde yaşamasına imkan sağlanacaktır.
mesela göğsü bir kızınki gibi şişen erkek çocuğuna cerrahi bir müdahale uygulanarak östrojen hormonunun etkileri standart seviyeye düşürülebilir..
vs. vs.
müslüman olan ve kuran ı kerime iman etmiş birisi için asla söz konusu olamaz. kuran-ı kerim biz insanları münezzeh yarattık diyor. olay bitmiştir. birileri kendi hatalarını, sapkınlklarını yaratılıştaki eksikliğe bağlamasın. net. zira bugun bilim otoriteleri dahi insanların doğuştan eşcinsel eğilimler göstermeyeceğini, sonradan olduğunu ifade etmektedir.
+Baba ben eşcinselim
- Nasıl oldun yawrucum
+Sen banyodan cıkınca etkilendim
-Lan insan babasından etkilenir mi
+Etkilendim işte .
-Peki . kızmıcam , aktif misin pasif mi ,
+Her ikiside .
-Olum mal mısın sen insan ya vurur ya vururur.
