ulan kim toplumun her kesiminin büyük bir nefretle ve ön yargıyla baktığı, toplum normlarındaki evlilik ve aile hayatını yaşayamadığı, her alanda dışlandığı bir hayatı ' tercih ' eder söyler misiniz ? öğrenildiğinde arkadaşlarınızın yanınızdan uzaklaştığı, size sapık muamelesi yaptığı, ailenizin sizi yok saydığı ve evlatlıktan reddettiği bir tercihe hangi birey gönüllü olabilir ? bu kadar mı sığırsınız yahu.
Uzun uzun yazmıştım ekleyeyim! Lan oğlum sizi zorla eşcinsel filan mı züktü ki gece gündüz bu eşcinselelr hiç aklınızdan çıkmıyor, bütün derdiniz bu insanlar olmuş!!!
Çoktandır taslaklarımda bekliyor bu entry. Yeri geldi paylaşayım dedim .
doğuştan gelen hormonsal bir yönelimdir.
''david reimer vakası '' da buna örnek gösterilebilir. bilmeyenler için olay aşağıdaki gibidir:
**1966 yılnda , 8 aylık olan David Reimer'ın sünnet operasyonu son derece başarısız olmuş ve penisini kaybetmesine sebep olmuştu. Psikolog, John Money, David’in cinsiyet değiştirmesini önerdi. Ebeveynleri de bu konuda hemfikir oldu, ancak Money ve ailesi, gizli bir şekilde yürütülen, 'cinsiyet kimliğinin doğuştan değil, çevre ile şekillendiği' iddasını kanıtlamak için hazırlanmış bir deneyin parçası olduklarını bilmiyorlardı. David, adını Brenda olarak değiştirdi, cerrahi bir operasyonla bir vajinası oldu ve hormon desteği aldı. Fakat “Brenda”, çocukluğu süresince standart bir erkek çocuk gibi davrandı. Reimer ailesi, Brenda 14 yaşına geldiğinde yaşadıkları sıkıntıya dayanamayıp, Brenda'ya gerçeği söylediler ve tekrar David’e dönmesi konusunda karar aldılar. Fakat deney trajik bir şekilde sonuçlandı ve David 38 yaşında intihar etti.**
büyük çoğunluğu genetik hastalıklardan dolayı gelir. yani tercih değil bir hastalıktır. eşcinsel ilişkiler hastalık değildir diye savunan gerizekalı ile evrim yoktur diye dibine kadar yaratılışcılığı savunan yobazlar aynı kitledir. androgen insensitivity syndrome nedir bir bak mesela. genetik olarak xy taşıdığı halde testesteron reseptörlerinin eksiliği sonucu salgılanan testesteronu hissedemeyen kişi doğrudan doğruya eşcinsel yatkınlık gösterir. ya da kimerizmi bir araştır. bunlar sadece bir kaç örnek hemen sigara içerken akla gelen. gelelim daha çarpıcı bir örneğe zeki müren. (bkz: zeki müren) zeki müren neden eşcinseldi? hadi bunu da açıklamıyorum merak edip okuyun da araştırma ruhu kazanın.son olarak toplamak gerekirse, eşcinsel ilişkilerin hepsi hastalık sebepli değildir lakin büyük çoğunluğu genetik bozukluklardır. nitekim bu yüzden dünyanın bir çok yerinde olması gerektiği gibi üremelerine izin verilmez.
Eşcinsellik bir tercih değil, yönelimdir. Peki cinsel yönelim nedir? Cinsel yönelim: Kişinin kendi isteği ile seçilen bir özellik değil, çok erken yaşlarda belirlenmiş bir durumdur. Bugün bilimsel olarak kabul gören tek görüş; aynen heteroseksüelliğin olduğu gibi eşcinselliğin ve biseksüelliğin de nedeninin bilinmediğidir. Cinsel yönelimin bir seçim olmadığını, aksine en baştan beri var olan ve çocuk büyüdükçe gelişen bir duygular bütünü olduğu bugün bilim tarafından benimsenmektedir.
Eşcinsellik 1973 yılında APA (Amerikan Psikiyatri Birliği) ve 1990’da WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından psikiyatrik sınıflandırmalardan çıkarılmış, eşcinselliği bir hastalık olarak görmeye son verilmiştir.
bunun ne genlerle, ne de hormonlarla ilgisi vardır. bu tamamen cinsiyetin oturmaya başladığı 3 ile 6 yaş arasındaki toplumsal cinsiyet eğitiminin yanlış verilmesiyle alakadır. okuyanlar bilir, oedipus ve electra kompleksleri de bu bahsettiğim dönemin sonlarına rastlar. bu dönemde ailede çocuğa ve çocuğun etrafındaki aile bireylerinin doğru eğitim vermemesi, çocukların yanlış oyuncaklarla oynaması, anne veya baba arasındaki kimi sıkıntılar, annenin babaya, babanın da anneye olan davranışları başta olmak üzere birçok şeyden etkilenir.
Kimseyi alakadar etmeyecek durumdur sizi sikmeyeceklerse eğer.
Kaldı ki doğada da birçok örneği olan bir durumdur bu.
Hastalık, tercih vs meselesi konuyu bazı dogmatik yada varoluşsal kaygılarla kabul etmek istemememiz.