"yapılan deneylerce insanın doğasında bulunduğu belli olan şey. doğuştan gelen bir şey."
diyor bazıları. "yapılan deneyleri" araştırdım. yaptıkları şey şu: homon takviyesi. evet evet. adama fazladan hormon sağlamışlar ve cinsel tercihini değiştirmediğini görmüşler. ne büyük sürpriz!!11
ya mal mısınız? hormonla ne alaka yaa?*** hadi diyelim tamam alakayı kurdunuz. ama bi insan kafasına koymuşsa zaten yapar ki o şeyi. eş cinsellik bir beden olayı değil bir zihin olayıdır. her şey zihinde biter. atıyorum: sen eşşeğin çok tahrik edici bir şey olduğunu düşünüyorsun ok? sana fazladan hormon veriyolar.. ee kadınlara yönelmeyince seni direkt zoofilici diye yazıyolar...
olay bu.
hele bir de "hayvanlarda da görülüyormuş" diyerek doğal bir şey olduğunu kanıtlamaya çalışan insanlar var ki inanamıyorum onlara...
lan hayvan... (bkz: ya ben neyse bir şey demiyorum)
yok diycem. çünkü sussam gönül razı değil. lan adı üzerinde "hayvanlarda" var.
bunun daha neresini savunuyosun ki? "hayvanlar yaptıysa doğrudur abi." mantığıyla mı hareket edicez? oldu olacak hayatımızı buna göre düzenleyelim.
zevk için işkence eden hayvanlar vardır. mesela kediler fareye, köpek balıkları; deniz aslanlarına işkence etmekten zevk alır. bu bize: bir insanın canlılara işkence etmesinin doğal bir şey olduğunu mu gösteriyor? "hayvanlar yaptıysa doğrudur" mu diyeceğiz?
bu mu yani? bu mu?
eş cinsellik doğuştan gelen bir şey değildir. bal gibi de bir tercihtir. onu bilelim. ama nedir? saygı duyulmalı... içki içene duyulması gerektiği gibi. onun kişisel tercihidir. sana zararı yoksa karışamazsın ki zaten. bana zararı olmadığı sürece insanlar elbette ki istediğini yapmakta özgürdür. demokrasi budur.
birey veya olaylardan veya toplum baskısı ile psikolojik sebeplerden zaman içerisinde düşüncenin değişip kendini tanımaya koyulduklarında kimilerine göre farklı onlara göre ise olması gerektiği ve öyle oldukları için ilk zamanlarda suçluluk ve bu suçluluktan dolayı bunalım içe kapalılık vb bir çok problem yaşanılmasına sebebiyet duyulan durumdur. en büyük sorunları belkide anlaşılamamktır anlaşılmakta bir hayli zor olsa gerek. toplum kabul etmediği gibi zannedilirki eşcinselliğin en buyuk etkeni cinsellikten kaynaklanan durum oluşudur ne varki durum hiçde böyle değildir yani cinsellik den ziyade duygular ve his söz konusudur bir defasında sormustum bir arkadaşıma nasıl olduda bu kararı verdın sadece kendımı bu şekilde daha iyi hissediyorum demişti.evet bizler kimi zaman göğsümüzü kabartıp erkeğim veya kadınıp deyip sırf cinsimizden dolayı kendimizi iyi hissetmiyormuyuz. ben inanıyorum ki sapık veya bu tarzdaki aşağlık cümleler içerisinde anılacak durumda değildirler. ama verdikleri karar sıyırmaktır delirmektir denilmesi daha usluplu ve uygun gelmektedir. bakış açımız yarım yamalak din anlayışımızdan ve yine çıktığımız muhavazakar aile ve mahalle mantığından dolayı eşcinselleri hor görüp farklı şekillerde yargılayıp sapık ibne vb gibi cümleler kurulmaktadır ne varki bir kadının bir ekle yatması ile bir erkeğin bir kadın ile yatması arasında bir farkı yoktur inanç ve sosyal yaşamın getirdiği durumlara tabiki hiç bir şekilde sözüm yoktur. diyeceğim o ki bırakın yaşasınlar cennetide cehennemide görecek onlardır görecekleri ne olursa olsun yaşadıkları arafda hiç değilse mutlu mesut öz güvenle yaşasınlar nede olsa burada yaşamak bir defaya mahsus ve tecavuz kaçınılmaz. zevk almaya bakalım.
hakkında bir kelime, bir cümle edildiğinde direk gözlerin üstüme çevrildiği iç güdüsel konu (insanda içgüdü yoktur) (tamam yönelme vardır ve bunu kısaca böyle anlatıyorum.) (eşcinsellik bir tercihtir) (eşcinsel olunmaz eşcinsel doğulur güzel kardeşim.) (eşcinsellik tedavi ettirebilir) (tedavi ettirilebilen şey eşcinsellik değil homofobidir.) (bence iğrençsiniz) (benim bencem senin benceni siker güzel kardeşim.)
evet, hangi cümlelelerin bana ait olduğunu bulmak zor değil. (ben kimseyi yemiyorum, aksine bunalımdan çıkmak için yardımına ihtiyacım var.)
sapık olmayan bireydir. abazanlar elalemin kızlarını sokaklarda sıkıştırırken eşcinseller evinde otururlar. ve sapıklık olsa idi allah niçin bizim daha ergenliğe girmeden hemcinslerimize aşık olmamıza izin vermişti?
alayının yakılması gereken güruh. dönme aşkım dönme. ben sana yetmiyor muyum tatlım ben. olsun mutluluk çubuğu da taktırsan mut. kendinden soğutamazsın ken. lezim.
Genetik ya da hormonal bozukluktan kaynaklanabileceği gibi; bireyin çocukluk zamanındaki deneyimleri, duygusal yapısı, tecavüze uğraması, aile sorunları, yanlış yetiştirmeden de kaynaklanabilen cinsel tercih.
hayvanlar aleminde de görüldüğü kanıtlanmıştır. bu, eş cinselliğin doğaya aykırı bir ilişki olduğu görüşünü temelden sarsıyor fakat insanlarla hayvanları karşılaştırmak ne kadar doğru bilinmez. yapılacak araştırmalarla belki başka bir sebebi bulunabilir.
zaten bazı topluluklar mutlaka bir sebep bulacaktır, o ayrı...
Her insanın içinde, gizli kalmış bir köşede olduğunu düşündüğüm cinsel "yönelim" dir. Bazı hasta düşünceli çevreler tarafından "hastalık" olarak tabir edilir. Heteroseksüel bir insanın eşiyle, sevgilisiyle vs. olan cinsel ilişkisi başka bir insanı ne kadar ilgilendiriyorsa, eşcinsel bir insanın da hemcinsiyle olan cinsel ilişkisi ancak o kadar ilgilendiriyordur. Sapık diye tabir edilen kavram daha fazlasıyla ilgilenen kişiler için cuk sesini çıkartmaktadır.
tercihleri yüzünden çok aşağılanırlar.
herkes mükemmeldir ya, onlar değildir. onlar göze batar, onlar iğrenç gelir.
lise 3 zamanlarında başka sınıftan arkadaşlarla bahçede otururken, sonradan yanımıza gelen iki arkadaş arasında şöyle bir diyalog yaşanmıştır;
-şuradaki esmer kız var ya, benim sınıftan hani, lezbiyen o, beni seviyor. (dalga geçercesine)
+hadi, inanmam.
-vallaha bak, istersen çağırayım, sor.
+tamam.
(kız gelir)
+sen blablayı seviyormuşsun, doğru mu? (meraklı gözler eşliğinde)
~evet, doğru, seviyorum. benimle dalga geçmesini, ikinci plana atmasını, aşağılamasını seviyorum. görüşürüz.
yaptıklarından hiç utanmadan alay etmeye devam ederler...
hala bunun bir tercih olduğunu savunan gerizekalilar var memleketimde.
eşcinsellik bir tercih değildir. sen hetero olmayı tercih mi ettin? diye sorarlar adama. icgüdüsel bir oluşumdur yalnızca. haz aldığı noktaları keşfetmek zaman almaz birey icin ve bir coğu bundan sebep erken yaşta farkeder eşcinsel olduğunu.
sadece cahil insanların "tercih" zannettiği yönelime sahip olan insanlar.
hiç kimse "cinsel yönelimini" tercih etmez. aynen cinsiyetini veya derisinin rengini tercih etmediği gibi. her insan kimlerden hoşlandığını ergenliğin hemen başında daha önce hiçbir cinsel tecrübe yaşamamışken anlar. ve bu hislerini de kontrol edemez.
bir kendinize bakın karşı cinsten hoşlandığınızı kaç yaşında anladınız? bunu kendiniz mi tercih ettiniz? isteseniz hemcinslerinizden hoşlanabilir misiniz? zerre kadar kafası çalışan bir insan bu soruları kendine sorup eşcinselliğin tercih olmadığını anlar.
bilim adamlarına göre de cinsel yönelime tam olarak neyin sebep olduğu bilinmemekle beraber "genetik ve hormonal faktörlerin cinsel yönelimi belirlemede çok büyük rol oynadığı, aynı zamanda küçükken yaşanan çevresel faktörlerin de payının olduğu" belirtiliyor. ama bu çevresel faktörler eşcinselliğe karşı olan dinci grupların saydığı tecavüze uğramak, kız gibi yetiştirilmek veya dominant anne filan değil. ne oldukları bilinmiyor.
eşcinsel insanların zaten büyük bir kısmı bu durumdan kurtulmak için uğraşıyor. doktorlara gidiyor, hocalara gidiyor, senelerce içlerinde mücadele veriyor. özellikle de dindar ailelerin çocukları.
siz rahatça kızlarla el ele dolaşıyorsunuz. liseli karşıcinsel gençler cinsel ve duygusal hayatlarını özgürce yaşıyor, birbirleriyle çıkıyor, öpüşüyor, facede ilişki yapıyor, birinden hoşlansa özgürce dile getiriyor, evlenebiliyor ve bunun sunduğu savantajlardan yararlanıyor. eşcinseller bunların hiçbirini yapamıyor. duygusal cinsel hayatlarını hapis içinde yaşıyor. doğru düzgün sevgili bulamıyorlar, sex partneri bulamıyorlar. internet sitelerine mahkümlar.
insanların böyle bir şeyi tercih ettiğine inanmak için hem cahil hem de aptal olmak lazım.
eşcinsel düşmanları süzme aşağılık orospu çocuklarıdır... sizler o insanları bilmeden nefret ederken, belki kardeşinizin, arkadaşınızın ne acılar çektiğini bilmiyorsunuz tabi.
Türkiye de her ne kadar normal bir durum olarak algılanmasa da artık bunları aşmamız gerek, gerçekten eşcinsel yönde eğilimi olan insanlara sonsuz saygım var. Ne zaman insanların cinsel tercihlerini eleştirmeyi ve yargılamayı bırakırsak o zaman bizde bir adım atmış oluruz.
