şimdi kelimeleri doğru seçmeliyim keza eşcinsel düşmanı yakıştırması çat diye yapıştırılabilir ismime.
kimse kimsenin dinsel, siyasi, toplumsal ve cinsel tercihlere karışamaz, bulaşamaz ve burnunu sokamaz. kişi kendi sorumluluğunda ve kendi dünya görüşü sınırları içersinde her şeyi yaşayabilir seçebilir ve benimseyebilir.
fakat, hiç kimse toplumun yaşama sınırlarını genel örf ve adetlerini ihlal edip tecavüz de edemez. bazı kişilik gereksinimlerinden yoksun kimselerin buna kalkışması ya o toplum da kaos'a ya da sınır ihlalinden kaynaklı kardeş ve insan kavgasına dönüşür.
geçmişte çok kere haber programlarından izlediğimiz kadarıyla bu kimselerin yani ''eşcinsel'' kimselerin bazı kendini bilmez insanlarca linc edilip hırpalandıgına şahit olduk. hangi sebepten olursa bir insan bir insana bu derece bir baskı uygulayıp zarar veremez. tercihlerini bu yönde kullanmış olan bazı arkadaşların toplumun genel duruşunu ve ahengini bozacak davranıslar sergilemesinin yanlış oldugu nasıl gercekse, bir insanın yalnızca tercihleri yüzünden başka bir insana böyler zulüm etmesi de yanlıştır.
eger kişi tercihlerini yaşarken başka bir insanın yaşantısını etkileyecek şekil de yaşamıyorsa bunu sonuna kadar yaşayabilir. sonucta 4 duvar arasında kişi tamamen kendisinindir. bu konuda bile avrupa yı ya da diğer dünya ülkelerini örneklemeden geçemeyiz. çünkü ülkemiz de yaşanan her şeyin fazla abartılı olması durumunda ki gibi bu hadise de bile, eşcinsel arkadaşların tercihlerini yaşarken göstere göstere yaşaması toplumu rahatsız etmesi göz ve kulak zevkinin icine etmesi gözle görülür şekil de ''ben ibneyim ben homuyum'' dercesine yaşantılarını deşifre etmesi, bu ülke insanının onlara duyulan öfkelerin de ne derece haklı olduklarını anlatmaya yetiyor. (bkz: yazarın sinirlenmeye başladığı anlar)
yok bir de kendilerini savunma durumları da vardır bu kimselerin. ''bu bir tercih değil hastalık'' yok böyle bir şey canım kardeşim. eğer hastalık olsaydı bu illaki bulurlar dı size göre bir antibiyotik. tamamen kişinin kendi seçimidir bu. e tabi her erkekte kadın, her kadın da erkeklik hormonları bulunur. sen metabozlimana söz geciremeyip hormonlar arası savaşın çıkmasına neden olursan tabiki sonun da karşımıza ''geçip bu bir hastalık bizi hor görmeyin'' dersin. cinsel dürtülerini kontrol altında tutup idare müdürlügünü iyi yaparsan libidonun asla çıkmaz o da senin karşına böyle durumlarla.
ben bu yazıyı niye yazdım?
2 hafta kadar önce durakta bekliyorum sırtımda kitap dolusu çantam. ihlahım kesilmiş otobüsün gelmemesinden homurdanıp bir hayli rahatsızlık duyuyorum. bir omzumla hafif dayanmışım durakta ki billboard a. yorulmuşum bellki. geçti yanıma michael jackson ın sahnelerin de giydiği türden parlaklıkları olan montuyla bir delikanlı. delikanlı diyorum benden 2 3 yaş büyük olması muhtemel.
herif baktığı anda refleks olarak ben de ona bakıyorum tabi. göz teması kurmaya çalıştıgını nerden bilebilirim. durakta bizim dışımız da 3 te bayan bulunuyor o esna da. e bi gariplik oldugunu sezmem fazla uzun sürmedi tabi. herif bakışlarını keskinleştirdikçe onun hakkında ki düşüncelerim de netleşmeye çoktan başlamıştı. lan bu herif ibne. göz teması yetmemiş olacak elimdeki sigaranın ateşini istemez mi bir de. her şey dogal ve normal o ana kadar tabi. kimse kimseyi ibne diye hor görmemeli ya düşüncelerime göre. neyse bu yardımımdan dolayı minnetleri sunan delikanlının hal ve hareketleri o andan itibaren keskinligini kaybedip tamamen törpülenmiş şekil de yumuşamaya ve bununla beraber ortama yumuşatıcı kokusu sindirmeye başlamıştı. ben içimden, eger bana dogru bir hamle yaparsa hangi dövüş taktiğimi üzerin de kullansam düşüncelerini geçirirken herif bildigin bakıp bakıp gülmeye basladı. e bu da olabilir değil mi? bir kız bir erkeği, bir erkek bir kızı begendigi zaman böyle saçma sapan gülüşler atabilir en nihayetin de. e onun da begendigi tipler belliki hemcinsleri. ben her gecen saniye de sinir kat sayımı tavan yaptırmakla mesgulken heriften kısık ama garip inilti sesleri duyulmaya başlamıstı. belli belirsiz bir şarkı mırıldanıyor du genc adam. you are beautiful. kısıktı ancak keskin bir mırıltı olacak ki hemen 4 metre ötemiz de duran kızlar da kıkırdamaya başladı. adam belli ki beynin de orgazm oluyor bense ortamı biran önce terketme hareketinin en iyisi olacagı kanısına varıyordum. ve beklenen an! kendisini ortamın dingin sessizliğine kaptıran ve iyice salmış olan herif, ani bir hareket ve hışımla beraber bana ''ismin nedir senin yakısıklı'' sorusunu sormuş, ve benim de ona verdiğim cevap en az onun kadar yavsakca olmustu tabi. abi ben ibne sevmiyom! ne saygısızca bir hareket! adam ruh görmüşçesine bir bakışla geriye doğru 3 5 adım atmış ve kızların yanına olması gereken yere dogru yol almıstı çoktan..
ben de biraz korku, az telaş ve çok sinirli bir şekil de duraktan bir kaç adım uzaklasmıstım. neyseki otobüsüm gelmişti ve arkama bakmadan koşar adımlarla otobüse binmem bir olmustu.
ve şimdi nerde yol da yürüyen bir ibne görsem sigaramı yere atıp arkama bakmadan depara kalkıyor bacaklarım.. *
