boston ve new york' ta yasalken bizde hala tartışanların olduğu evlilik. suç teşkil etmeyen özgürlükleri reddedip engelleyen herkes yanlış yapmaktadır.
istanbul da bir örneğini görmüş olmaktayız. http://www.hurriyet.com.t...elebek/hayat/27260988.asp
özgüvenlerine hayran kaldım. umarım mutlu bir hayatları olur.
şimdi bu çok tehlikeli bir konu aslında fakat insanların hayatlarını yargılamak gibi bir güce sahip değilim. bu gücü kendinde görenleri de tebessümle izliyorum.
kaldı ki cinsel tercihi, başka bir cinsel tercihe üstün görüp diğerini aşağılamak gibi bir diyetim asla olamaz.
bugün dersime ilk defa giren hocam bariz bi şekilde gaydi. tüm sınıf bunun farkında.
bizden 20 yaş büyük adama yaptıkları muameleyi görmeliydiniz. sanki bizden daha aşağılık bir varlıkmış gibi bakıp bakıp kikirdeşmeler, gülüşmeler... fıstık atın bari adama parmaklıklardan!
sadece izliyorum böyle davranan ''insanları''
sadece izliyorum.
bu kadar ibnenin olduğu memlekette para kazanmak için ibnelik yapilan bir ülkede sağlıkla değil ekonomik nedenlerle açıklanması gereken olayların kılıfa sokulması durumudur escinselliktir.
burada ki delikanlılar tarlabaşındaki troşları görünce nasil samimiler merak ediyorum. ayrıca evliliklerinde sen bugün az verdin çok verdin kavgasi olacaktır.
Getirilmesi gereken haklardan yalnızca biridir.ayrıca "eşcinsel evlilik gelirse herkes eşcinsel olur" diyenler yasa çıksa cart diye tercihlerini değiştirip eşcinsel olurlarsa onları ayakta alkislarim.
Evlilik ve cinsellikte tek şart karşılıklı rızadır. Devlet de dahil olmak üzere hiçbir otorite kimin kiminle yatacağına karar veremez. Toplumsal ahlakınızı siksinler sizin.
eşcinselleri eleştirmenin adeta suç olduğunu bana gösteren, öğreten evlilik. ağzınızdan çıkan salyaları etrafa yaymakla, diş göstermekle, hassiktir demekle doğru bir yol bulamayacağımızı belirtmek isterim. olsa olsa düğüm oluruz. ve şunu tüm kalbimle söyleyebilirim:
"asıl siz siktirin oradan. hso kullanmam ben, direk yazarım. bu da benim farkım, tarzım."
eşcinsel evliliği yapan insanları eleştirme hakkını demokratik bir ülkede yaşadığımı varsayarak, kendimde bulabiliyorum. evlilikte sorarlar ya:
"itirazı olan var mı?"
ister evlensinler, ister evlenmesinler. ben içimdekini paylaşayım da diyorum.
ipotek koymuyorum, emlakçı değilim. karşımdakini insan yerine koyuyor ve ona karşı düşüncelerimi açıklıyorum. vicdanımın devreye girmesi için bir haksızlık olması gerek. buradaki tek haksızlık, okuduğunu anlayamamak. üstüne yargısız infaz yapıp, terazide ağırlık ölçer gibi onurumu, insanlığımı, vicdanımı tartmak. aynı terazi beynimi de hafif gösterecektir, eminim. ne de olsa karşı tarafta "beton" görüşlü biri var.
ve nokta. uykum geldi. gecenin köründe eşcinsellerin geleceğine yön verecek değilim. ülkemde o kadar sorun varken, bir de bunlarla uğraşamam. evlensinler, bilimin ışığında sevişip tüp bebek, ikiz çocuk yapsınlar.
ve siktir çekmeyi iyi bilen savunucuları mümkünse benden uzak, allah' a yakın olsunlar.
bilimi de bu işe alet etmesinler.
batıdaki burjuva demokrasilerinde izin verilen bir o kadar da muhafazakar kesimlerden tepki alan evlilik türü. karar verecek yaşa gelmiş iki insan arasındaki ilişkinin nasıl olacağına sadece o iki insan karar vermelidir. insanın başörtüsü veya mini etek giymesine karışılması nasıl yanlışsa iki insanın evlenmesine karışılması da o kadar yanlıştır.
Bu ülkede hiçbir zaman kabul görmeyecek iğrenç şey. Zina, tecavüz ne kadar iğrenç ise bu da öyle.
Türk toplum ve aile yapısını bozmak isteyen andavallar kalkıp buna özgürlük, hak der.
igrencsiniz ibneler.
siz saygı duymadığınızda da yapılacak olan evliliktir, bilim bile bunu kabul etmişken bu neyin kafası denir... fark edilmez ancak bazı internet anketlerinde "kadın? erkek? diğer?" denir ya. heh işte o diğer yobaz cinsini kastetmiyor, zira yobazlık cins değil, türdür, hangi hayvandan gelir o bilinmez pek.