kesinlik akıllı olmalıdır. sonuçta evlendikten sonra aranızda yasal bir bağ olacak ve "aptal" biri yıllar boyu uğraştığınız, düzene koyduğunuz hayatınızı bir çırpıda bitirebilir.
düşünsenize hayatınız boyunca bir meslek edinmek için uğraştınız, 16 yıl okul okudunuz, sonunda devlette bir iş bulmayı başardınız ve 4-5 sene içinde düzenli bir hayat kurdunuz.
her şey yolundayken o "aptal" eş adayıyla tanıştınız ve aşık oldunuz. hemen evlendiniz. evliliğiniz boyunca yaptığı gereksiz harcamalarla borç üstüne borç yaptı. sonunda da öldü. bütün borçları üzerinize kaldı. hayatınız o anda cehenneme döner. bekarlığın sultanlık olduğunu düşünmeye başlarsınız. evlilikten soğursunuz.
bunları ben uydurmuyorum. geçenlerde televizyonda bir kadın gözyaşları içinde anlatıyordu. bu yüzden eş adayı seçerken yakışıklılığa, karizmaya, paraya değil; sadece akıllı olmasına dikkat etmek lazım.
aşk bir yerde bitiyor sonuçta. evlilik, sevgililik gibi değil ki. sevgililikte ayrıldığın andan itibaren o kişiyi bir daha görmezsiniz. ama evlilikte yasal bir bağ oluşuyor arada ve bu bağı kuracağınız kişiye çok daha fazla önem vermeniz gerekiyor.
Bikere neyle beslendiği önemli.
Dişlerine bakılır. Eksik varsa vahşi beslenmiştir.
Tüyleri parlak olacak.
Kulak kıvrımlarında pislik olmaması lazım.
El ve ayak tırnaklarına pisipisi otu batmış olabilir. Dikkat.
Bide en son dibi koklanır.
öncelikle sapına bakacaksın, taze ise ele alıp söyle bir tartacaksın; ardından iki şaplak vurup çıkacak sesi analiz edeceksin, beğendiysen mal senindir, tepe tepe kullan.
toplumların aileye çok önem vermesi ve boşanmayı zorlaştıran -hem kültürel hem hukuki- unsurlar düşünüldüğünde eş seçimi önemlidir. yalnız bunun bir hayat-memat meselesi haline getirilmesi, gençliğin büyük bir kısmının bu uğurda heba edilmesi anlamına gelir. daha ciddi işlerle uğraşılmalıdır.
ancak yine de bir husus gerekiyorsa kültürel benzerlik derim. birçok sıkıntının kaynağı kültürel farklılıklardır çünkü.