Bir ajda pekkan şarkısı. Müziği ve sözleri hoştur. Şarkının en çirkin yeri ise nakaratı. Nakaratını çıkardığımız vakit ortaya gayet hoş bir parça çıkıyor.
çok hoş, 90'lı yılların o naif havasını yanısıtan klibi de en az şarkının kendisi kadar güzel bir ajda şarkısı. sanatçının kendi ismini taşıyan '96 tarihli albümünden.
90'ların en mükemmelerinden, -gerdirme operasyonlarını geçtim- sesi ve duruşuyla, gerçekten de süperstar sıfatını sonuna kadar hak eden, ajda pekkan 'ın zannımca en iyi şarkılarından birisi. her dinleyenin, kendisinde bir şeyler bulabileceği, nakaratındaki fatih erkocun vokaliyle de, insani şaşırtan, daha da içine işleyen enfes parça. hele hele, dikkatli dinlediğinizde, ajda pekkan ın tüm ses tonunun içinize işlediğinin farkına varırsınız. klibinde de, tüysüz bir biçimde, cenk ertan oynamıştır; titanik misali.
ajda pekkan bu şarkının klibinde adeta büyüleyici bir güzelliğe sahiptir ve titanic filminin senaryosu da bu klipten araktır*. sanırım ajda pekkan'ın gözüme tek büyüleyici gözüktüğü klip buydu, diğerlerinin tümünde abartılı estetik operasyonlarıyla ön plana çıkmıştır.
(bkz: 1996)
ajda pekkan'n klibinde estetikli dahi olsa ne kadar kusursuz bir güzellikte olduğunu bizlere kanıtlayan şarkı. hatta geminin salonunda şampanya yudumlarken o duruşu. *
ne diyim içinde olduğun durumu en iyi anlatan cümle.Karşındaki seni biliyorsa ve ı-ııh diyorsa anca bu şarkıyı söylersin sevgini iççine gömüp. Her fırsatta da o eğlencenin içine s.çarım haberi olsun.