anlamını düşününce itici gelen bir kavram. eğitilmek, ıslah edilmek, evcilleştirilmek, topluma kazandırılmak hayvanlık sanki. biz de hayvan değil miyiz aslında. hayvansak, bu sözcüğün kızılacak, yadırganacak bir tarafı yok
sosyal mühendisliğin, eğitimin, analitik düşüncenin, dilin, tarihin farkında olmadan, doğal köşelerimiz yumuşatılmadan, istendik davranışları öğrenmeye, öğrenciye enjekte edilen yüklemlere
özetle,
yeni eğitim öğretim yılına
eğitim adındaki bir kutsiyet kisvesine hoş geldiniz çocuklar,
işte bu ülkenin önemli sorunlarından birisi.
öğrenim yılı derseniz kabul edebilirim, eğitim dediğinizde iş değişir.
ruh ve beden sağlığını koruma, kişisel finans, ekonomi, sanat, beden tanımı, psikoloji, aktüel politika ve yaşantımıza etkileri, sosyokültürelçehre özetinin yüzeysel geçildiği, ezberci beyin eğiten, ruhu aç bırakan, ahlak/akıl süzgeci yoksunu bir sistem.
yıllar yılı icat yapma, sorgulama, üretme, üretme, üretme! ezberle! sosyal şartlandırmasına dayalı akıl dışı sistem.
mezun oluyorsun, haydi bana farklı bir şeyler yap!
nasıl yapsın?
çocuklarımız bugün, ait olmadıkları kültüre dahil olmak istiyor, boşluğu dolduramıyor ve açığı kendi kültürünü aşağılayarak kapatmaya çalışıyor. bu durum ise onların insani değerlerine aşındırıcı etkide bulunuyor.
ve ne yazık ki zaman geçtikçe nitelikli bilgi ile insan arasındaki mesafe artıyor, tabiatı ile kişi ortaya atılan belirli belirsiz pek çok fikrin, inanışın, akımın yakasına yapışıp, nihai ödevinin farkına varamadan yaşıyor.
"Pek yakında tüm dünyada eğitim, az ya da çok sayıda yorumu ezbere bilmekten oluşacak, insanlar bir matbaacının harfleri seçip alması gibi çeşitli olguları seçip alma kapasitelerine göre başarıya ulaşacaklar, hiçbir şeyin anlamını zinhar bilmeden." *
ülkemizde, öğretimin gerisinde kalmıştır. halbuki eğitim, öğretimden çok daha kıymetli ve gereklidir. öğretmen ve eğitmen ayrımı belki de yapılması gerekendir. hem öğretip hem eğitmek, günümüz şartlarında pek mümkün olamıyor. eğitim fakültesinden eğitmen, fen-edebiyat fakültelerinden ise öğretmen çıkmalıdır. aha, eğitimde reform yaptım lan sabah sabah. yine zehir gibiyim amk.
Eğitim her insanın sorumlu olduğu bir mütredattır. Evvela egitim diyince aklımıza yalnız okul eğitimi getirmeyelim. Çünkü bu hayatta binbir çeşit eğitim vardır. Aile olsun, arkadaş olsun, çevre olsun, yaşananlar olsun az da olsa insana bir ders veriyor. Biz insanlar ne kadar bunun bilincinde olmasak da o dersler bizim için eğitimdir.
okullara gözetmenler konulmalı. eğitim önemlidir. çok önemlidir.
bu gözetmenler özellikle sessiz ve içine kapanık çocuklara odaklanmalılar. ders aralarında, evdeki boş vakitlerinde neler yaptıkları aileleriyle görüşülüp araştırılmalılar. çünkü dahilerin ortak özelliklerinden biri de bu içine kapanıklık ve sosyal ilişkilerin çok da güçlü olmaması.
eskiden oyuncakçıda çalışırken tabanca kılıç almaya giden çocukları fazla siklemezdim. ama zaman zaman teleskop, deney kitleri alan çocuklar gelirdi. ailelerini kendim de bir zamanlar gittiğim bilim merkezlerine ve kütüphanelerine yönlendirirdim.
bu gibi şeyler eğitimin sürekli bir parçası olması gereken projeler. öğretmenler de hayattan bıkmış garantici memur lavuklar yerine daha kalifiye insanlar olmalılar. var zaten öyle öğretmenler, onları unutmuyoruz. ilkokul öğretmenimle hala görüşüyorum, inanılmaz mutlu oluyor. güzel bir adamdı, çocuğu gibi ilgilenirdi böyle öğrencilerle.
eğitim, bir bireyin kendi davranışlarını öğretilerek değiştirilip yerine toplumun kabul gördüğü davranışların konulması anlamına gelir. ya da ona benzer.
neyse biz buna benzer ama birazcık uzun bir cümleyi 5 veya 6 defa okuduk. hoca sordu arkadaşa eğitim nedir cevap veremedi. sonra hoca tekrar okutturdu . sonra başka bir arkadaşı kaldırdı eğitim nedir? diye sordu. arkadaş aynı böyle
eğitim öğretimdir. öğretim ... o da eğitimdir hocam.