ülkenin herhangi bir eğitim kurumuna bakarak anlaşılabilecek hakikat .
aileden gelen birtakım düşünceler sonucunda birey büyüyor,lisede aileden kopyala yapıştır fikirlerini ortaya döküyor .ancak savunduğu fikre dair bir çeldirici soru sorsanız (bilgi içerikli,kişinin yorumlarla içinden çıkamayacağı şekilde) eli ayağı birbirine dolaşacak .belki de yıllardır savunduğu fikirden bir soruyla soğuyacak .bunalıma girecek,eski günlerini isteyecek .fikirsizliğin sancısını böyle yıllarca çekecek .yeter ki karşısına bir tane 'şeytan' koyun .ruh yapısı darmaduman olacaktır .bunun sebebi ise eğitim sisteminin 12 yıl boyunca kuru bilgi yığınından başka bir şey vermemesidir .ne bir yorum yapma yeteneği,ne bir ülke sorunlarına yöneltici zorunlu ders,ne de bir varlığın anlamına dair çeşitli görüşlerin ortaya atıldığı ders .zorunlu ders dil anlatım,onda da sıfat zamir var .
size de bir şeyler ters gelmiyor mu ?
herkes siyasetçi,herkes din adamı bu ülkede .neden ? acaba herkes bu iki konuda hiç bir şey bilmemenin sonucunda 'konuşayım da bilmediğim belli olmasın' psikolojisiyle mi bir şeyler söyleme zorunluluğu hissediyor ? fikirlerinin temelini atan insanların daha çok hoşgörülü,karşı düşünceye tahammülü olan insanlar olduğunu bize tarih gösteriyorsa ne bu şiddet bu celal ? fanatiklik ya böyle oluşur,ya da yapacak bir şey bulamamaktan .birinci ihtimal bana daha kuvvetli geliyor .iki sihirli kelimeyle senelerdir sövdüğü düşünceyi senelerdir savunduğu düşünceye çeviren,eski fikirlerini savunanlara analı bacılı saydıran arkadaşlar az değil çünkü .
baktığımız zaman bu eğitim sistemi içinde eğitim hayatını devam ettiren vatandaşların çarpık bir din anlayışına sahip olduğunu görmek de zor değil .eğitim sisteminin karma olmasının doğal bir sonucu olarak erkek ve kızlarda karşılıklı ilişki anlayışı gelişiyor .arkadaşlık düzeyinde kalanlar ve ileri gidenler olarak ikiye ayırabiliriz .halbuki baktığımız zaman iki durum da müslümanlık açısından sakıncalı gözüküyor .(lütfen bunları yazarken neyi amaçladığımı farkedin,sadece çarpıklıkları ortaya dökücü bakış açısıyla yaklaşıyorum meseleye) yıllardır flört eden çiftler bunun günah olduğundan habersiz .
yukarıdaki paragraf eğitim sisteminin bireyi komik duruma düşürmesinin sadece bir örneği .düşünüldüğü zaman sıralanabiliyor inanın .ateiste saygı göstermeliyiz bence diyebilen bir öğrenci müslüman erkeğin el sıkmama kararına saçma olarak bakabiliyor .
bugün süper güç olarak nitelendirilen devletlerle karşılaştırıldığında bu düzen biz gençleri süper güç ülkelerinin gençliğinin yanında komik düşürüyor .incilin dili latince,ve avrupa latin alfabesini kullanıyor .tevratın dili ibranice,ve israil'de resmi dil ibranice .fakat türkiye'de halkın büyük çoğunluğu müslümanken alfabe latince .
yazar çarpıklıkları ortaya dökmekten yazının sonunu tamamlamayacağa benziyor .söylendiği ve yazının seyrinden de anlaşılabileceği gibi bu çarpıklıklar anında akla gelebilecek seviyede basit çarpıklıklar . bize düşen ise 'ulaşamasam bile yolunda ölürüm' düşüncesiyle bu sistemi değiştirme idealinin peşinden koşmaktır .
Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim sistemi, Atatürk cumhuriyetini yok edecek, ülkeyi parçalayacak, emperyalizmin uşağı olmuş insanların yetiştirilmesine engel olamamaktadır.
eğitim sisteminin en büyük hatası tek tip öğretmen yetiştirmektir. tek tip öğretmenlerin yetiştiği bir toplumda, bir eğitim sisteminde farklı düşünebilen bireylerin yetiştirilmesinin ihtimali bakire bir kadının doğum yapabilme ihtimali kadar düşüktür.
sadece okumuş olmak için her şehre birer üniversite yapıp, insanları dört yıl eğitim görmüş ancak içinde bulunduğu durumu bile sorgulayamayak bireyler haline getirmeye çalışılınması da bu gerçeği apaçık gözler önüne sermektedir.
sadece okumuş olmak için her şehre birer üniversite yapıp, insanları dört yıl eğitim görmüş ancak içinde bulunduğu durumu bile sorgulayamayak bireyler haline getirmeye çalışılınması da bu gerçeği apaçık gözler önüne sermektedir.
kağıt üzerinde yanlış düşüncedir. öğrenci merkezli eğitim sisteminin -her ne kadar uygulayamasak da- olumlu çıktılarını ilerde göreceğiz.
bir geçiş dönemindeyiz şu anda. idealizmin kalıntıları hala var. eskiyle yeni hala çatışıyor gerek kurumlarda gerek öğretmenlerde. bu çatışma hala var.
çoğu okullar öğrenci odaklı eğitimi en iyi şekilde uygularken çoğu yerde eski sistem ve bilindik çıktılar...
biraz sabretmek gerek. devlet batıda olmayan çoğu teknolojiyi okullara getiriyor. örneğin tabletler akıllı tahtalar örnek alınan almanya nın eğitim sisteminde bile henüz yerini almış değil.
peki kim de bitiyor bu iş? uygulayıcılar da.
öğretmenlere çok iş düşüyor kesinlikle.
Hiç bir eğitim sisteminin tek tip insan yetiştiremeyeceğini göremeyen yurdum insanının yıllardır kendi vicdanını rahatlatmaya yönelik ortaya attığı uyduruk söz. insan fıtratı gereği tek tip olmaya müsait olmayan yapıdadır, adem iki oğlunu tek tip yapamamışken adem oğlunun milyonları tek tipleştirmesi söz konusu mudur?
peki efendim bu ülke de herkes tek tip midir?, yahut sıradan tipin dışındaki herkes eğitimsiz midir?
insanın tek tip olması ya da olmaması cesareti ile alakalı bir özelliktir. her toplumda cesurlar ve korkaklar her daim varolmuştur olacaktır. sıradışı olmak için farklı bir eğitim sisteminden keçmeye hacet yoktur, sıra dışı düşünmek için insan olmak yeterlidir
tek tip adam yetistirme ifadesinin aciklamasi saglikli yapilabildiginde sogru olan onerme.bu baslikta kastedilen tek tip insan kendini farkli zannetmekle beraber olaylara tepkileri ve bakis acilari ayni olan insan tipidir.generaller tutuklandiginda iki ihtimal cikiyor ortaya bir hukumet asker dusmani ikibaskerlerin alayi soysuz.ortada bir sey soyleyen olmuyor.bu tip kesinlik belirten ifadeleri kullanmak ozellikle guncel olaylarda kibirin,ici boslugun ve bilgisizligin gostergesidir.bu bilgisizligin fanatikligin sebebi de yillarca kuru bilgiye maruz kalmis bireyin bir ideolojiye sarilma ihtiyacindan geliyor.bağları iyi kurmak,onermeyi dogru algilamak lazim.
