Öyle bir eğitim sisteminde yaşıyoruz ki yasalar ve hükümler sadece raflarda kayıtlı olarak duruyor.Yaklaşık 2000,000 Türk gencinin gireceği hiç bir akla ve mantığa sığmayan 3 saatlik bir sınavla 50 yıllık geleceğine yol vermeye çalışılıyor.işin garip yanı bu zorlu koşuda fakir ve ezilen tarafın ayağına çelme takılıyor.Zengin ailenin zeki olmayan ama parası olan şirin çocukları ,yarışta son model koşu ayakkabısı giyerken; fakir bir ailenin aptal denilen ama dahi çocukları çıplak ayakla cam dolu bir yolda koşmaya zorlanıyor.
ülkenin geri kalmasındaki en büyük etkenlerden biridir. elin alman ı japon u eğitim sistemleriyle medeniyetlerini yeniden kurmuşken biz hala bu çarpıklıklarla yerimizde sayıyoruz. sonuçta yalnızca günün birinde büyük bir devlet olma hayali kuran, bu amaç uğuruna gereğini yapmayan nesillerle yolumuza devam ediyoruz. değiştirilmesi gereken önce insanları kafa yapıları. bunun yolu da eğitimden geçer.
En büyük çarpıklık kendi içerisinde çelişiyor olmasıdır.
ilk okulda fen bilgisi ve sonra lisede biyoloji derslerinde sürekli olarak evrim teorisine dayalı dersler verilirken aynı zamanda din kültürü dersinin de olması çelişkidir.
-deveye sormuşlar boynun neden eğri?
devede:-nerem doğru ki demiş;buda aynı hesap...
aynı çarpıklıklar kökleştiği için adeta doğuştan gelmiş gibi oluyor;çözüm ise kökten olmalı bu kesin...
siyaset konuşmanın yasak olması.
halbuki tamda yeri değil midir? çocukların çoğu babasından bildiği görüşlerle konuşur sadece. okulda iyi veya kötü diğer fikirler de hocalarla rahatça konuşulsa daha sağlıklı olmaz mı?
bildiğim kadarıyla her sene sınav mevzuatları değişiyor. devlet diyor ki yani; 'ben geçen sene bir hata yaptım, bu sene düzeltiyorum'. sürekli de yapılmaz ki arkadaş bu hata, oyuncak mı bu.
tümüyle yanlıştır.
insanlar, eğitim hayatına ilk başladığı yıldan, iş hayatına atılana kadar ezberci bir sistemle yetiştiriliyor. bu, insanları tembelliğe alıştırıyor. eğitim hayatına atılmadan önce, çok hareketli, araştırmacı bir kişiliğimiz varken, daha ilkokuldayken o araştırmacı kişiliğiniz törpülenmeye başlanıyor. her akşam, ödev olarak verilmiş üç beş tane problem çözülünce, başarılı olduğumuz söyleniyor. belkide şu an üniversite okuyan insanların %80 i istediği, yeteneğinin olduğu bölümde okumuyordur. neden? çünki, tüm eğitim hayatımız boyunca problem çözüp, sınavlara giriyoruz. kimse bizim hangi yöne eğilimimiz var sormuyor. bu, hem eğitim alanında haketmediğimiz sonuçlar almamıza neden oluyor, hem de sosyal hayatımızda araştırmayan, sorgulamayan koyun misali insanlara dönüşmemize neden oluyor. dolayısıyla biz yetişkin bir birey olduğumuz zaman, ne siyasi olaylardaki yanlışları görebiliyoruz, ne kültürel yozlaşmaları görebiliyoruz, ne de ülkemize tam anlamıyla yararlı birer birey olabiliyoruz.
ve tüm bunların tek bir açıklaması vardır. bilerek ve isteyerek cahil bir halk yetiştiriliyor.
sürekli yeni kararlar alınması, iki de bir iptal edilen sınavlar, bu sene 7. sınıfların sbs si belli bile değil, okursun okursun bitince okullar zerre aklında kalmayan müfredat, çocuk her naneyi bilir pis gezer. temizliği anlat kardeşim, oturmayı kalkmayı ver, birazda toplum hayatına uygun yetiştirmek lazım öğrenciyi.
saymakla bitmeyecek çarpıklıklardır. bir örnek daha: felsefe grubu alanının öğrencilerinin üniversitede eşit ağırlıktan-hatta önceden sayısaldan da- alınması, ancak liselerde felsefe hariç bu derslerin sadece sözel sınıflara okutulması.
sadece önüne konan belli başlı problemleri belli başlı yöntemlerle çözmeye çalışan problem üretmekten aciz nesiller yetiştirmesi öte yandan fen bilimleri gibi mucize ve üst düzey zevkli bir alanı ezbere dayatması bunlara rağmen mezun olunca üretken bireyler olmanızı beklemesi.
12 yil ingilizce egitimi verip lise bittiginde hicbir seyi bilmedigini farketmek. Bence en kotu tarafi budur. Ilkogretimde 6saat ingilizce dersini koyuyorsunuz bari bi mufredati ders islenis seklini gozden gecirin. Bizden sonraki nesil daha bos olacak eminim.
herkesin kendi ideolojisine göre yorumladığı çarpıklılardır. Bu yüzden biri gelir 8 yıllık eğitimi zorunlu kılar, öteki gelir 4+4+4 sistemini getirir. sınavlar zaten 2 yılda bir isim ve içerik değiştiriyor.
Olan yine bu ülkenin evlatlarına oluyor.