tarafımca haklı olduğunu düşünmekteyim. müfredatta belirli şeyler var ve bizi sisteme uyan, sistemin kölesi yapmaya çalışıyorlar. herkesin aynı olmasını istiyorlar. aykırı düşüncelerin olmamasını. bütün insanlar aynı şeyleri düşünür ise ne önemi olur ki yaşamanın ya da benliğimizin. etrafımda hep kendimi görmem nasıl bir zevk verebilir ki bana?
öğretmenden ve kendini çok önemli gören bir gruptan farklı düşünmenin ve bunu ifade etmenin hoş karşılanmadığı eğitim sistemlerinde görülür. düşünmeye yapabilecekleri bir şey yok fakat ifade etmeyi öğretmen notla ya da başka bir yöntemle önlüyor, kendini çok önemli gören grup da mahalle baskısı yaparak. bence yönümüzü yanlış yere çeviriyoruz. asıl eğitim kurumu ailedir ve ailede farklı olmak mümkün değil.
dünya bir hapishane, bizde mahkumlarız. tektip yer, tektip giyiniriz. bize eğitim diye şap verirler. hepimizin uslu durmasını ve bize öğretilen kadar almamızı beklerler. ama herkes bir değil, her zihin farklı hayaller taşır. farklı olanlar, farklı olduklarına inananlar duvarı deler, çeliği büker, demiri kırar, tünel kazar ve bu hapishaneden kaçar gider. istedikleri, inandıkları ve kabiliyetlerine göre yapabilecekleri en güzel işleri yapar. geri kalanlar uslu durup, belki gardiyan olurum bir gün diye denilen herşeyi yapar. ama gerçek şu ki gardiyanlıkta hapishane içinde bir tutsaklıktır.
Başarı isteyip, kendindeki yetenekleri farketmeyen, onları kullanmayı istemeyen, birşeyler yapbileceğine inanmayan, ve bu uğurda çalışmayan eğitim sistemini eleştirmesin.
Hepimiz aynı bataklığın klonlanmış kurbağalarıyız. sadece inancımız farklı.