çift diploması olan ve ekstra zeki biri için en az 6 oy hakkı olarak ayarlanması gerekendir. her diploma için 2'şer oy, ekstra zekam için de artı 2 oy etti mi sana 6?
sacmaliktir cunku lise universite bitiripte zihniyeti bozuk vatan haini insanlar var sirf odtu bogazici bitirdi diye onlarin oyunun daha gecerli olmasi demokrasiye aykiri oldugunu soylememe gerek yok zaten.
eğitimli olmak doğru düşünmektir. ulan doğru düşünen eğitimli olmayacakta başka kim olacak zaten. madem herkes bu yeteneğe sahipti okumanın ne gereği vardı?! şimdi arada bir kaç örnek çıkmış diye bu genellenemez. felsefenin babası olan platon bile oy verme olayının herkesin yapamayacağını söylediği için zehirlenerek idam edildi. nedendi bu bir düşünmek lazım!
edit : ilk mesajdaki oy verme sistemine benzer zamanında avrupada yapılmıştır. halkın eğitimin düzeyi yükseldikten sonra 1 oy hakkı olmuştur.
Türkiye'de bu eğitime göre cehalet meselesi tersten anlaşılan bi olaydır.
Bakın kardeşim bu ülkede türkçüleri ve kürtçüleri bi kenara koyarsak ideoloji yoktur günlük politikada, esas mesele muhafazakarlıkla modernitenin saflara ayrılmasıdır. Bu memlekette her gün gündem değişiyor ve gündem fark etmeksizin aynı insanlar aynı tepkileri veriyorlar. AKP iktidarînda yuvarlayalım 10 yılda 3600 günde 3600 farklı gündem oldu. Aynı adamlar 3600 kez bi yolunu bulup tayyibi savundular, aynı adamlar 3600 kez doktrin üretip muhalefet ettiler..
Peki bu sağlıklı bi kafamıdır? Elbetteki hayır 10 kez bir taraf haklı olursa 1 kezde öbür taraf haklı olur peki Türkiye'de durum ne? Adam 3600 günde 1 kere bile haksız degil veya haklı degil..
Bütün bunları neden anlattım? Türkiye'de siyasi tarafgirliğin günlük politikayla alakası yoktur. Bi adam aksa aktır karaysa karadır.
Uzatmayayım gelelim konumuza;peki esasen yukarıda anlattığım temel ayrışma politakadan doğmuyorsa sebebi nedir? Sebebi "yaşam tarzları"dır muhafazakarlıkla modernitenin çatışmasıdır. Şimdi diyeceksinizki bu ülkede CHP'li muhafazakâr köylüler var. Ben köylünün içinde doğup büyüdüm o CHP li köylüler her ne kadar kendileri köylü gibi yaşayıp, köylü gibi giyinselerde arzuladıkları yaşam tarzı modernisttir yetiştirdikleri çocuklarına bakın göreceksiniz.
Şimdi bütün bunların konumuzla ne alakası var? Alaka şudur; aidiyet ihtiyacı. yani; ben muhafazakarım muhafazakar olmak şu dünya görüşüne ait olmaktır veya ben modernistim modernist olmak şöyle şöyle olmayı gerektirir mantığı.
Dolayısıyla eğitim düzeyi arttıkça yaşam tarzı değiştiğinden politik aidiyet ihtiyacıda otomatik olarak degişmektedir bu aydınlık karanlık meselesi degil aidiyet arzusudur cancağzım aidiyet.
tarihin en büyük seçim hilelerine sebebiyet verebilecek sistem. ayrıca bu sisteme geçilirse bir anda doktora mezunu sayısı %5000 falan artar, ülkenin dengesi iyice şaşar. böyle sistemlere geçmek için ilk önce yolsuzluk yapanları, yargıyı kendine bağlayanları, istediği gibi avukatları sürenleri, kendi öğretmenlerini tayin edip, diğerlerini atamadığı sistemin yıkılması gerekir. demokrat bir yapıya geçildikten sonra bu öneriler tartışılabilir. şu an sazı eline almış paşam, kendi işine nasıl geliyorsa öyle yasa değiştiriyor, milletvekilini başkomser yapıyor, mit'e dokunulmazlık veriyor, istediği gibi takılıyor yani. bu türkiye de olmaz kısaca.
yönetilen herkesin oy verme hakkı vardır ve eşittir. çünkü bu ülkenin başbakanı, hükümeti, meclisi birdir ve çobanın veya profesörün hakkını birbirinden ayırmamalıdır. yönetimlerin kitlelere oynamasıdır asıl çirkin olan.
ancak o yüzü kapalı, ellerinde molotofla, silahla millete ve devlete karşı savaştığını sanan gerizekalıların değil oy vermeye nefes almaya hakkı yoktur. onların oy pusulalarında 3 seçenek olmalı : ya sev, ya kabullen ya da bsg.
"dağdaki koyunla benim oyum bir değildir" açıklamasına güzel bir örnektir. aslındada böyle olmalıdır ve yahut ülke olarak eğitim seviyelerimizin en az üniversitei olmalıdır.