Birinin mezunu silah taşır çünkü avukattır ama diğerinin mezunu silah taşımaz çünkü silah taşımanın gerekmediği bir toplumu kurmak üzere yola çıkarlar ilkesel olarak.
Sonra ne olur peki. Avukatlar viskilerini yudumlarken puro içen klasik karikatürist zengin modeline evrilir, öğretmenler ise insanlık dışı terör eylemlerinde Türkçe bilmeyen ve öğrenmek istemeyen insanları topluma kazandırmaya çalışırken yirmili yaşlarında hayata veda ederler çünkü devlet sadece Doğuya kadro açar.
Hukuk fakültesinde okuyan kişiyi eğitim Fakültesinden mezun biri yetiştirir. Kısacası ne demiş Aliya izzetbegoviç: yeryüzünün öğretmeni olmak için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım.
94-97 yılları için söylüyorum bunu dokuz eylül eğitim fakültesi yerleşkesi hukuk yerleşkesine fark atardı, dikkat edilirse yerleşkeden bahsettim fakültelerden değil.
hukuk fakültesindekilerin hukuk fakiltesinde yetişmesini sağlayan,
buraya gelip mal mal entry girebilmesine sebep olanlar eğitim fakültesinden yetişmiştir. kim önde bilinmez, eğitimciler yarış sonunda sizi beklemektedir.