Habertürk gazetesinin yaptığı kamuoyu yoklamasında çıkan sonuç.
ilkokul dahi okumamişlarda evet oranı yüzde 70 lere çıkıyor.
Acı olan şu ki; direk cahil bir kitleye hitap eden bir parti tarafindan yönetiliyor olmak ve cahil kitlenin büyüklüğü sayesinde, onların seçimleriyle Türkiye'nin yönetiliyor olması ve en acısı da yönetenlerin de bu kitlenin cahil kalması için elinden geleni yapması ve onların cahilliklerini ölümüne sömürmesi.
Geçen gün sanırım NTV'de gördüm; muhabir, vatandaşa soruyor," referandum ne demek biliyor musunuz?" diye. Vatandaş da," yok bilimiyim" diyor. " peki ne oy verceksiniz" deyince, vatandaş," evet vercem" diyor.
(bkz: tevhid i tedrisat kanunu)
eğitimin vatandaşı geliştirmek yerine daha atıl bırakmasının sonucudur. eğitim sistemimiz ezbere dayalı, papağan olmayı gerektiren sistemler bütünü olduğundan, bilhassa bizde bunun çok matahmış gibi sunulması gerçekten komiktir.
doğru, tebrik edilesi tespittir. rtenin çapraz sorusuna bile hayır yerine evetle karışık meee diyen bir halktan; uyuşturucu tüccarının allahı olan adamların dizinin dibinde fotoğraf çektiren, mustafa kemal atatürk'ün "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözüne önce yalan diyen sonra evet mitinglerinde sıkça bu laftan söz eden, memuruna ve emeklisine 1 ekmek daha fazla alacak kadar zam yapan, referandum için trilyonlarca dolar para harcayan adamın bu ülke için nasıl bir tehdit olduğunu anlamasını bekleyemezsiniz.
varsa yoksa dini bilirler, aslında onu da bilmezler. müslümanım diye gezen vatan hainlerine destek verirler.. kurtuluş savaşı ve öncesinde dökülen müslüman kanlarını hiçe sayarlar, vatanın satılmasına göz yumarlar.
yanlış anketlerden bir tanesidir. bir kere eğitim düzeyi arttıkça parti fanatizmi ortadan kalkar ve olaylara daha serin kanlı bir anlayışla bakılır. sürü psikolojisiyle hareket edilmez; bağımsız görüş sahibi olunur. demek ki, eğitim seviyesi arttıkça hayır oyları artıyorsa, ya o eğitim sisteminde bir sorun vardır; ya o eğitimi alan insanda... eğitimli insan, akp'ye karşı gelicem diye 12 eylül'e evet der mi hiç?
sonuç: eğitim seviyesi arttıkça boykot bilinci gelişir ancak...
Gelecek 5 yılını, memleketini, doğduğu ve doyduğu toprakları 1 kilo bulgur ve bir yeşil karta (ederi bazen bir çeyrek altın da olabiliyor) ya da kapısına köpeğe kemik atarmışçasına dökülen iki torba kömüre satabilmek için eğitim seviyesinin minimum olması gerekir zaten.
Bir de merak ediyorum, bu gün "Evet" diye çığlıklar atan hükümet; yarın olası bir iktidar değişikliğinde bu yasalarla hazırladıkları tuzaklara kendileri düştüğü zaman söylemlerini nasıl değiştirecek...
Bir de eğitim düzeyinden kopmayalım...
Eğitim düzeyi ne kadar düşük olursa milleti dangalak yerine koymak da o denli kolay olur...
"Alevi açılımı" diye alevi yurttaşlara kırmızı gül uzatacaksın; akabinde "yeni anayasayla artık dedeler değil hükümetin sözü geçecek" diyeceksin... Hatta Kemal Kılıçdaroğlunun aleviliğine sığınıp "bak o alevi, ona oy vermeyin" mesajı vereceksin..
"Hükümet PKK ile görüşmez" diyeceksin, sonra "ama devlet görüşebilir" diye bir cümle kurup alkış alacaksın...
Kamuoyundaki kılıçdaroğlu rüzgarını kesebilmek için israilin vuracağını bile bile insanları bir gemiye -hem de uluslararası bir deniz yolculuğuna hazır olmayan bir gemiye-dolduracaksın... Olanca antisemitist söylemlerine rağmen memleketin her karış toprağını, limanlarını, madenlerini israil şirketlerine satmaya devam edeceksin...
Sonra biri "bakın söyledikleriniz, yaptıklarınızla uyuşmuyor" diye yukarıdakileri sıralayınca "edepsizlik yapma" diye fırçalayacaksın...
Bunu yemek, bunu alkışlamak için gerçekten eğitim ışığından nasiplenememiş olmak gerekiyor...
ak parti üniversite öğrencileri arasında da birinci parti. ama ezici üstünlükle değil kılpayıyla.
türkiye de muhafazakar kesim yeni yeni kentleşmekte,burjuvazisini meydana getirmekte, eğitimli kadroları ile ortaya çıkmaktadır.
gülen hareketi gibi bir muhafazakar hareket daha olsaydı bu kentleşme süreci daha hızlı tamamlanırdı ve tablo daha farklı olurdu ama bu bir süreç meselesi.
eğitim düzeyi arttıkça, ateistlik oranı artmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, üçkağıtçılık oranı artmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, kişinin günlük karbon salınım miktarı artmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, rütbe, makam uğruna yapılabilecek hileler artmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, bilinç düzeyi azalmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, kutuplaşma artmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, paylaşımcılık azalmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, cahillik azalmakta, gurur artmaktadır.
eğitim düzeyi arttıkça, empati azalmakta, egoizm artmaktadır....
eğitim düzeyi arttıkça, fikirde sabitlik artmaktadır, gururla doğru orantılı olarak.
halkı yönlendirme araştırma başlığıdır. evetçilere çalışılıyor. inanılması güç bir amerikan zekası mağdur yarat ki oylar çoğalsın. bir siktirin gidin a.q larım araştırmaymış gazetenizi alın da bilmem nerenize koyun.
saçmadır arkadaşım ya şu ülkedeki solcuların bu triplerden ne zaman kurtulacağını gerçekten merak ediyorum. şimdi evet diyen insanlar cahil kör beyinli o zaman. hoş o kadar akademisyen sanatçılar da evet dedi onlarda yaşlanmanın getirdiği sorunsaldan dolayı evet diyorlardır. 40 yıllık sezen ablalarını evet diyor diye sazan yaptılar siz anlayın artık.
manüpülasyondur. sen dayarsan eğitim sisteminin içine kemalizmi, tabi ki çıkar. o çocuklar şimdi birer muhafazakar kemalist oldular çünkü. hepsinin kırmızı çizgileri ve siyasi korkuları var ayrıca. şintoizmi dayasaydın, bununla ilgili bi şey çıkardı.
(bkz: devletin ideolojik aygıtları)
doğrusu "eğitimsizlik düzeyi arttıkça hayır oylarının artması" olmalıdır.
yoksa eğitim sadece üniv ile olmaz. kaç kişi gördüm hala laikliğin oylandığını sanan?
kaç kişi gördüm türkiye siyasetinden bi haber ," 367 " deyince aval aval bakan.
adamın türkiye den haberi yok siyasetten haberi yok. her cahil vatandaşın yaptığı gibi "atatürk ile ilgili bişiler... eeee ha buldum chp!" şeklinde düşünüyor. sonuç ortada...
ülkede cehaleti geçtim, okuma yazma bilmeyenlerin oranı gayet de fazla iken, yalnızca hukuk uzmanlarının ve ülkenin küçük bir kesiminin okuduğunda anlayabildiği bir metnin, üstelik de tamamının birden oylanmasının ne kadar içten pazarlıklı yönetenlerin olduğunu gözler önüne seren, sermesi gereken durum tespitidir. önemli konuların değişikliğini içeren bir anayasa metni nasıl olur da referandum konusu olur. koskoca meclis, 550 tane adam ne iş görür acaba orada. toplumsal uzlaşının, muhalefetin bu kadar uzağında, bu kadar körü körüne, partizanlık dolu bir oylamanın nesini oylayalım.
tanımayanlar için açıklama: dudullu'da yaşayıp farklı olmaya çalışan, kendini aydın sanan bir tiptir. son yazısında "referandum yaklaşıyor. ben kültürlü bir aydın olduğum için oyum hayır olacak tabiki de." yazmıştır.
eğitim sistemindeki çarpıklardan ve son dönemde neredeyse tüm üniversitelerin akepe hizmeti elinde olmasından sonra doğruluğu tartışılıcak başlık.gençler sorgulamayı bıraktı körü körüne yaşamak moda yoldan çevir sor neye evet diyosun ya da neye hayır diyosun diye acaba bu soruya kaç tanesi cevap verebilicek merak bile etmiyorum.evet bilinçli eğitim düzeyi arttıkça hayır oyu artıcak ama hiç bir şeyden korkmam okumuş cahilden korktuğum kadar.
Türkiye'yi kutuplaştırma çalışmalarının ne kadar başarılı olduğunu gösteren durum. yıllarca chp kesimi bu yüzden oy kaybetti. hala aynı laflar aynı yanlışlar.
asıl cahillik cahil diye aşağıladığınız insanların bir anda ben cahil değilim diyerek sizinle aynı düşünmesini beklemektir. bu sınıflandırmaları yaparak sadece itici olunabilir. türban takan kesimin açık olanları dinden uzak diye sınıflandırmalarıyla aynı durum aslında.
cehaletin iktidarı dünyanın en tehlikeli yönetim şeklidir.
bu olaya karşı kafayı kuma gömenleri ya da hayır o iş öyle değil diyenleri anlamak mümkün değil. eğitim düzeyi arttıkça hayır oyları artmaktadır ve tam tersi eğitim düzeyi azaldıkça evet oyları artmaktadır.
bu bir iddia değildir. altını çiziyorum sosyolojik bir bilimsel veridir. referandum sonuçlarında ortaya çıkmıştır ki;
herhangi bir eğitim almamış kesimde evet oyları %70 civarıdır.
ilkokul mezunlarında evet oyları %65'e yakındır.
üniversite mezunlarında ise tablo şöyledir. hayır oyları %60 civarıdır.
irdeleme ve inceleme kabiliyeti arttıkça muhalif görüşler kuvvetlenmektedir.