Eğer hayal kurabilir, fakat hayallerinin
esiri olmazsan,
eğer düşünebilir, fakat düşüncelerinin
kölesi olmazsan,
eğer iş işten geçtikten sonra kalbini,
sinirlerini ve enerjini
tekrar seferber edebilir ve gayene ulaşmaya çalışabilirsen,
eğer ne sevdiğin dostlarının,
ne de düşmanlarının sözleri
seni incitmezse,
eğer herkese kıymet verir,
fakat kimseye fazla
güvenmemeyi bilirsen,
eğer her dakikanın altmış saniyesini faydalı olarak
doldurabilirsen,
işte o vakit,
dünya da,
içindeki her şey de senindir...
"eğer..." bir tek bunu diyerek, tek bir kelime ile neler anlatabilirsiniz?
antik yunanistan'da büyük iskender'in babası makedonya kralı filip, bütün yunanistan'ı tek bir bayrak altında toplamak, hakimiyeti altına almak ister...
büyük bir ordu toplar ve yunan şehir devletlerini tek tek hakimiyeti altına almaya başlar.
filip bütün yunanistan'ı hakimiyeti altında tutabilmek için sparta'nın da ele geçirilmesi gerektiğinin farkındaydı.
ordusunu topladı ve sparta sınırına dayandı.
spartalılar bildiğiniz üzre tarih boyunca cesaretleri ve savaşçılıkları ile nam salmışlardı.
bir de pek konuşmamaları, konuştuklarında da kullandıkları kelimeleri dikkatli seçmeleriyle...
ordusunu sparta sınırlarına dayandıran filip sparta meclisine bir mesaj gönderdi;
"Eğer hemen teslim olmazsanız, ülkenizi işgal ederim. Ve eğer işgal edersem, sahip olduğunuz herşeyi yağmalayıp yakarım. Ve Lakonya'ya(sparta) girersem büyük şehrinizi yerle bir ederim..."
ertesi gün spartalılar kral filip'e cevap mektuplarını yolladılar.
---------------------------------- not: bu hikaye, 9 eylül 1922'de izmir'in işgalden kurtarılmasının ardından ordumuza çanakkale üzerine yürüme talimatı veren ulu önder mareşal gazi mustafa kemal atatürk'e, ingilizlerin ultimatom vermesinin ardından çanakkale'ye yürüme kararından vazgeçilmesi yönünde ısrarcı olan kişilere anlatılmıştır.
ordumuzun çanakkale'ye yürüme talimatından sonra ingilizler; "eğer türk ordusu çanakkale müstahkem mevkiine girerse savaş kaçınılmazdır, ordunuzu yok ederiz" şeklinde ultimatom vermiştir.
ingilizlerin bu ultimatomu izmir'de bulunan atatürk'ün çevresinde rahatsızlık yaratmış ve harekattan vazgeçilmesi istenmiş.
işte atatürk yanındakilere binlerce yıl önce spartalıların verdiği bu cevabı vermiş; "eğer..."
işte atatürk "eğer" diyerek kararlı duruş sergilemiş, ordumuz çanakkale müstahkem mevkiini geçmiş, ingilizleri ve sair işgal kuvvetlerini mudanya'da mütareke masasına oturmaya zorunlu bırakmıştır.
peki ya bizi mahvedeceği şeklinde ultimatom veren ingilizlere ne olmuş biliyor musunuz?
ordumuzun çanakkale'ye girmesiyle lloyd george hükümeti savaş kararı almış, ama ingiliz dominyonları bu karara uymayacaklarını, yeni bir savaş için asker göndermeyeceklerini belirtmiş, bu da ingiltere'de krize sebep olmuş ve lloyd george hükümeti istifa etmek zorunda kalmıştır.
--spoiler--
Türkçede "eğer" ile şart kipini bir arada kullanmak gereksiz kelime kullanımı adı altında anlatım bozukluğu olarak değerlendiriliyor. Ancak sorun şu ki eğer kelimesini zaten sadece şart kipiyle kullanıyoruz. O zaman eğer kelimesi Türkçede her zaman gereksiz bir kelime mi? Anlatım bozuklukları kuralları zaten sıkıntılı ama bu durum daha da tuhaf. Eğer'in şart kipiyle kullanılmadığı ve anlatım bozukluğu içermeyen örnekler verebilir misniz acaba, internette yazı, makale vs. bulamadım hiç.
--spoiler--
internetten alıntıdır.