eğer tanrı varsa iyi bir mazereti olmalı

entry9 galeri0
    1.
  1. Woody Allen tarafından sarfedilmiş bir söz. eminim miylonların da aklından geçiyordur.
    peki, neden iyi bir mazereti olmalı? ya da gerçekten bir mazereti var mı?

    "Ben cinleri ve insanları, ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım. Ben onlardan rızık istemiyorum, beni beslemelerini de istemiyorum. Şüphesiz rızık veren, sağlam kuvvet sahibi ancak Allah'tır"
    (Zariyat: 56-58)

    zariyat 56-58 de belirtildiği üzre, tanrının var olmasının gerekçesi insanların ona ibadet etmesidir ya da durun bir dakika. insanın var olmasının gerekçesi tanrıya ibadet etmesi gerekliliği olabilir mi?

    nitekim kuranda "din ve ibadet Allah'ın ihtiyacı değil, insanların ihtiyacıdır." ifadesi belirtilmiştir.

    son olarak vardığımız noktada, tanrı kendisinin ibadete ihtiyacı olmadığını söylüyor, fakat insanın kendisine ibadet etmeye ihtiyacı olduğunu dilegetiriyor; lakin insanı ibadet etmesi için yaratıyor.
    hmm.. değişik biraz değil mi?
    11 ...
  2. 2.
  3. bu sözü yanlış anlamamakta fayda var. tanrının var olmasının iyi bir nedeni gibi algılanıyor ancak anlatılmak istenen bu değil. anlatılmak istenen tanrının varlığını kabul ettiğimiz anda insanları onun yarattığını da kabul etmiş oluyoruz ve woody allen in mazeretten kastı "bizi neden yarattın" sorusunun mazeretidir.

    islamın kutsal kabul ettiği 4 kitapta da ve diğer hemen hemen tüm dinlerde, öteki bir dünyanın varlığından ve bu dünyaya geliş amacımızın -ve dolayısıyla tanrının mazeretinin- o öteki dünyadaki cennete gitmek olduğundan bahsediliyor. bu amaca hizmet etmek istemeyenleri ise cehennem bekliyor. ve insanlara bunu mazur gören bir tanrının -eğer varsa- gerçekten iyi bir mazereti olmalı. yoksa eğer iyi bir mazereti insanları denek olarak kullanmak için, bunun hesabını sormak insanların en doğal hakkıdır.
    3 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. tanrıyı bir insana indirgiyelim öncelikle. ben veya sen bir tanrısın. intihar bombacısı moduna girmeden bir okuyun. çıkarın fünyeleri. bu tanrı senin tanrın değil. ateş, su, tahta tanrısı. farketmez.

    ben bir tanrıyım ve insanları yoktan var ediyorum. ne gibi bir düşünce ve bir isteğim olabilir ki?
    sürekli bana onları yarattığım için teşekkür etmelerini, kul köle olmalarını mı beklerim?
    hayır.

    anam babam beklemiyorsa ben tanrı olarak kendi işimle övünmezdim heralde. insanlar arasında pek hoş bir davranış değildir kendini övmek, teşekkür bekleyerek bir iş yapmak. bir çok ahlak felsefesine göre bir çıkarı için bir işi yapmanın ahlaksızlık olduğu dile getirilmiştir.

    peki tanrının bir çıkarı yoksa nedir bu kadar ilgi alaka bekleyişim?
    iyileri cennete, kötüleri cehenneme göndermek mi? peki iyi olan kim? kötü olan kim?
    hadi kötüyü az çok kestiriyoruz. ama iyi olan kim? en çok teşekkür eden mi? ahlakını koruyan mı? insanları seven sayan mı? sürekli adımı zikredeni mi yollamalıyım cennete. meyve sepetleriyle tapınaklarda bana adak adayanları mı? benim uğruma savaşa girenleri mi? kul köle olanları mı yollamalıyım cennete?

    cenneti niye yapayım? veya bu sınavın bana faydası ne?
    geçerli bi mazaret bulamadım ben bir tanrı olarak. dünya insanlar için, ahiret insanlar için, kıyamet insanlar için... ee bana ne düşüyor? ne oldu da niye yaptım bunları? benden tanrı manrı olmaz. çözemedim olayını.
    3 ...
  7. 5.
  8. var oluşla ilgili olarak allen'ın kafasına takılmış bir düşünce.
    eğer tanrı gerçekten varsa, neden var?

    islam ile ilgili olarak düşündüğümüzde allah'ın var oluş sebebi çok fazla açık belirtilmemiştir. allah insanın var olması sebebini açıklayıcı bir figür olarak nitelenmiştir.
    "neden sen varsın?" sorusu her daim cevapsız kalmaktadır.

    sonsuzdan gelip sonsuza giden bir yaratıcı olduğu düşünülen allah'ın, insanları yaratma sebebi ise tam anlamıyla bir fiyasko ve çelişkilerle açıklanmaya çalışılmıştır. insanın var olması, canı sıkılan eğlence arayan bir tanrının can sıkıntısını sırasında aklına gelmiş bir düşünce midir?
    hiç var olmayan organizmalar neden sınav yapılmak için dünyaya 'gönderilmiş' neden onların yaratıcısına olan bağlılığı sınanmaya çalışılmıştır?
    eğer ki, tanrı sonsuzluğu biliyorsa onun için zaman kavramı yoktur. peki, zaman kavramıyla tamamen örülü bir evren neden var edilmiştir?
    konunun matrix bölümünü gözardı ederek sorulması gereken ve aklıma gelen soruları sormuş oldum.
    mutlu muyum? hayır.

    "Sual de bilgiden doğar, cevap da..."
    Mevlâna
    0 ...
  9. 6.
  10. 7.
  11. 8.
  12. Felsefede mantıklı olduğu savunulan bir açıklama/sorgulama çeşididir.Tanrının/yaratıcının varlığı kabul edilirse ve sonsuz(başlangıcı ve sonu olmayan) olduğu düşünülürse insanların zihninin kavrayabileceği bir şekilde şöyle düşünülür :

    Tanrı sonsuz bir güçtür(sonsuz formda olan bir varlık kendisini gözlemleyemez zira 'başı ve sonu yoktur) bu yüzden kendini gözlemlemek için birçok varlık yaratmıştır ki bu varlıklar Tanrının küçük parçalarıdır,böylelikle onların yaşamlarını izleyerek aslında kendini gözlemlemiş olur.Bu düşünce birçok dinde saklı olarak vardır. (bkz: Tanrının ruhu).

    Son olarak herkesin bildiği sonsuzluk işareti yani yan yatırılmış 8 de burdan gelmektedir.
    Sonsuzluk O ile ifade edilir(başı ve sonu yok,sürekli devam eden) ve 8 olarak kıvrıldığında ortaya çıkmış yaşamların tümünü ifade eder(2 çizginin birbirini kestiği nokta Evren olarak kabul edilir.)Aynı zamanda ünlü Ying-Yang yani yarı siyah-yarı beyaz dairesel şekilde bu mantıktadır.

    Bu düşünceye göre tanrının mazereti 'Kendini gözlemleyebilmek' tir.
    2 ...
  13. 9.
© 2025 uludağ sözlük