ve tahminlerime göre o gün çok uzakta değil kankulilerim.
bakmayın siz laikçilerin şeriatı korkunç bir canavar gibi gösterdiğine. bunlar 28 şubat çocuğu zaten. canlarım benim.
ama bu tatlı su solcuları tecavüz, cinayet gibi bir haber gördüğünde, 'şeriat gelsin auna koyum, asın bu şerefsizi, kesin kafasını' gibi kendisiyle çelişen cümleler kurabiliyor. üstelik zanlıya anında 'müslümandır kesin' etiketini de yapıştırıyor. rutin laikçi tornistanları diyoruz bunlara.
1923'te de, bugün de halka sorulamadı bu soru. çünkü alacakları cevaptan her zaman korktular. ama dediğim gibi, bu cevabı bir gün alacaklar. ve o gün yakın.
- eğer halk istiyorsa şeriat bir gün gelecektir.
+ cumhuriyet kurulalı kaç sene geçti ve bugüne kadar gelmedi şeriat. demek ki halk şeriat falan istemiyor.
olması mümkün değildir. her tecavüz, cinayet haberi geldiğinde tatlı su solcuları* ' 'idam geri gelsin, asın bu şerefsizi' ya da ' bunu yapan allah bilir müslümandır.' gibi cümleler kurabiliyoruz. kendimizle çelişmiyoruz yani anlık hiddetlenmelerle ağzımızdan çıkıyor böyle cümleler. boşuna tüm türkiye şeriat istiyor, solcular bile içten içe şeriata karşı sempati duyuyor gibi gösterilmeye çalışılmasın. herkes neyin ne olduğunu ve ne olamayacağını biliyor.
hayır benim anlamadığım buna 'uaaaaaa çay getirin, obabarey tüp getirin' diyen genç beyinciklere. hayır komik de olmuyor. yaptığınız mallıkla kalıyorsunuz.
halka sorun diyoruz halka. hani demokrattınız, hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi? sor cevabı al. yok derlerse de istenmiyormuş denir, susulur.
şeriat ne demek, yanlış ifade ediyoruz, bazılarımız eskiye gitmek geriye dönmek olarak olayı algılıyor, oysa şeriatı yani şartlar kurallar demek olan bu kelimeyi ve ifade ettiği manayı iyi ifade edebilirsek olay kendiliğinden çözülmüş olacaktır.islami kurallar kaideler olarak özetleyeceğimiz bu şartlar zaten şu an yaşanıyor, camiler açık, namaz kılmak, oruç tutmak,zekat vermek, hacca gitmek vb. tüm bunlar islam şeriatıdır.Diğer taraftan demokrasi ve cumhuriyet günümüz dünyasının değişmez ve kaçınılmaz yönetim biçimleridir, herkesin özgürce yaşayabildiği, başkasına zarar vermeden özgürlük sınırlarının belirlenmesi, islam engin hoşgörüsü içerisinde yer bulmaktadır, baskı, zorlama islamın özünde olmadığından, demokrasi ile kutsal islam dini çelişmez,tam tersine bütünleşir, tamamlanır ve güzelleşir.
eğer halk kendi kararlarını kendi verebiliyor olsaydı doğru olan önermedir. ancak oyunu beş kuruşa satabilen bir ülkeyken burası demokrat falan olunamıyor malesef. zar zor geçinen vatandaş bu konuyu araştırır mı sanıyorsunuz? evet oyu ver sana şunları şunları veriyim dendiği an istediğiniz sonuç çıkar o sandıktan. bu şartlarda da kimse ülkenin elden gitmesine seyirci kalmaz. *
demokrasi nin koca bir yalan olması ve kişisel ihitiyaçları toplumsal taleplerle değerlendirmesi neticesinde yeni dünya düzeninde imkanı olmayan hadisedir.
yo yo yo.
olmaz adamamım halk istemez. halk istesede olmaz.
çünkü bazı adamlar vardır.
güçlüdür yaptırmazlar.
mesela ben.
çok güçlüyüm döverim .
hatta halk o yıl oylama yapsın maçlar yapılmasın ve şampiyon bu şekilde belirlensin.
doktorlar ameliyat kararını oylamaya sunsun ameliyata ona göre karar verilsin.
evlenme kararlarımızı halka sunalım.
demokrasiden anlamak budur değil mi? daha fazla saçmalık üretebileceğinizden eminim.
şeriatın 21.yy'da iyi bir yönetim şekli olacağını düşünmüyorum lakin ''egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'' sözünü destekleyenler, ''halk istiyorsa oşeriat bir gün gelecektir'' lafına neden karşılar.bu demokrasinin bir sonucu değilmi.hani herkes kendi görüşünü özgürce savunacakdı?
olacak is degildir. tarihi bilgisi olanlar bilir, cumhuriyeti halk mi istedi? r.orbay ya da k. karabekir bile istemiyordu. halifeligin kaldirilmasini halk mi istedi? hayir. demek ki neymis, halk her zaman her seyin iyisini bilmiyormus.
saçmalamış ergen yazarın söylemi, bir yerde bir devrim olabilmesi için halkın o konuda sıkışmış olması gerekmektedir. bak fransız devrimine bak bolşevik devrimine hepsi insanların baskı altında olmalarından çıkmış, türkiye'de şeriat devrimi tabi ki olmaz zaten başta muhafazakarların taptığı bir başbakan ve kabinesi var, kimsenin namazına niyazına karışılmıyor, tek olay türban meselesi onun dışında bir sorun yok. tek türban için de kimse devrim kasmaz... devrim olsaydı 28 şubattan sonra olabilirdi ki olmadı zaten. türkiye'de şeriat devrimi ancak dini ibadetlerin engellenmesi yahut halkın seçtiğinin indirilmesi sonucu olabilir... bu arada sivas'da insanların öldürülmesini destekleyen ve "müslüman" geçinen bir zavallının açtığı başlığa yazdığım için suçluluk duyuyorum ama bu yazdıklarım onun için değil, onun gibi düşünen gerçek insanlara...
Doğru ama insanın içini acıtan bir durumdur fakat şu da unutulmamalı ki şu an halkın değil hükümetin halka farklı şekilde sunup istetmesi olayı da yok değil.
şeriat hayranı ponpon kızların sloganıdır. şeriatı halen güzel birşey gibi göstermeye çalışırlar ancak şeri hükümlerle yönetilen ülkeler ortada. Kimseyi enayi yerine koymayın. 1500 sene önceki kurallarla yönetilmek isteyen bir halksak ben o halktan değilim. ülke bırak 1500'i 8 senede ne kadar değişti. kurallar da ona göre değişti. şimdi kimse gelipte şeriat söyle iyidir böyle hoşgörülüdür demesin. görüyoruz dini hoşgörüyü. sokakta istediği kıyafeti giyip gezen kadınları yerde sürüklemek midir hoşgörü. bunu mu gerektiriyor bizim dinimiz. sen islamı o şekilde yorumluyorsun diye herkes islamı senin yorumladığın şekilde yaşamak zorunda değil. bizim daha gidecek çok yolumuz var ama biz hala dönüp arkaya bakmaktan nieyse alamıyoruz kendimizi.