zaman zaman birbirine karıştırılan iki kavram.
araya kalın bir çizgi çekmek için,
cogito dergisi ezoterizm sayısından
refik algan'ın Ezoterizme Genel Bir Giriş
adlı yazısının, başlıkla ilişkili bir bölümü:
bugün genellikle kullanıldığı anlamıyla belirli ve sınırlı bir grup ya da
kişilere açık olduğu ve yalnız onlar tarafından anlaşılabildiği öne sürülen
bir bilgi türünü işaret eden 'ezoterik/içrek bilgi' ile
doğaüstü güçler edinmeye yönelik olduğu söylenen ve gizli tutulan ve
ancak belirli kişilere açılan 'okült/gizli bilgi'yi birbirinden ayırmak gerekir.
Ezoterik bilginin en son hedefi,
kişinin dünyadaki bireyselliğinin Tanrı'nın varlığında eriyerek
onun içinde yok olması, kişinin kendi Tanrısal bireyselliğine kavuşarak
Tanrı ile birleşmesi ya da zaten bir olduğunu anlaması
(vuslat ya da damlanın denize kavuşması),
bir diğer deyişle özne ve nesne arasındaki uzaklığın
geçici bir süre için de olsa ortadan kalkarak
Tanrı varlığının deneyimlenmesi iken, diğer tarafta, Okült bilgi,
madde ve dünya olayları üzerinde etkili birtakım güçler elde etmeye ve
bunları uygulamaya yöneliktir. Bu durum ise sözünü ettiğimiz
özne ve nesne arasındaki uzaklığın, zaman zaman yakınlaşmalar olsa bile,
olduğu gibi korunması anlamına gelir.
Böylece, Semavi dinler ile büyü arasındaki büyük ayrıma gelmiş bulunuyoruz.
Bir tarafta 'özne-nesne' uzaklığını koruyarak
kişinin kendi dünyasının yargılarına göre
madde üzerinde etkili olmaya çabalaması,
ki en uçta bizi 'Büyü' kavramına götürür;
diğer tarafta da kişinin Tanrı'ya yönelip
öznel dünyasından arınarak, Tanrı ile arasındaki
'özne-nesne' ilişkisini aşmaya çabalaması,
teslimiyet ve sonuçta da 'vuslat' kavramı bulunur.