tek bir haber bile çıkmasa uzaklardan,
saçma da olsa bekleyişin,
yalnız sen olsan bile
bekleyen beni...
insanı bu sözlerle beklemeyeceksen de beklemeye iten bir grup.
bu şarkıya karşılık "gelmiyorsun" diyerek yanıt verilebilinir.
yetişmiyor sana sesim
bekliyorum gelmiyorsun
yıllar geçti mevsim mevsim
bekliyorum gelmiyorsun
dağlar yüce beller uzun
günler, aylar yıllar uzun
bu kadar mı yollar uzun
bekliyorum gelmiyorsun
ezginin günlüğü sadece bir kaç nakaratlarıyla ve ya ortamlardaki sosyetik parçalarıyla göze batmakla olmayıp, 85 lerin başlarında istanbul'daortaya çıkan ve darbe etkisini üzerinde hissettirmiş müzik grubudur. hakan yılmaz ile çıkarttıkları türkü albümü buna örnektir. kendi çevrelerinde tarz yakalamış olan grup, bu durumu devam ettirmekle en büyük hizmeti yapmış ve bu günümüze kadar aynı incelik, siyasilik ve dinginlik ile bizlere kavuşmuştur. kamyonlara sığmayacak kadar şehir parçaları ( ankara, istanbul vs.), aklımıza gelmeyecek nesnelere yazılmış parçaları vardır(u: gemi)(u: sardunya balığı).Şimdiye kadar 3 erkek ana vokal değiştirmiş olan ezginin günlüğü istanbul'da canlı performanslarına devam etmektedir. ( gizemli sanatçımız Mircan Kaya son albümlerinde eşlik etmiştir)
her şarkısı sıkılmadan dinlenilen ancak gemi adlı parçası kendini tekrar tekrar dinlettiren grup.
"ah, küçücük gemi, sulara attın şimdi kendini, delisin
ah, yakarlar seni, dönmezsin bir daha geri, delisin
ah, peşimde rüzgar, ne yağmurlar dost ne bir kıyı var, deliyim
ah, düşlerim kaldı, yalnızım, düşlerim kaldı, deliyim
kime sorsam dönüşüm yok, nereye gitsem mavi
yelkenimde deli rüzgar, her yanım tuz, deliyim
ah, yaralı kalbin, yanıp gidecek yaralı kalbin, delisin
ah, küçücük gemi, dönmezsin bir daha geri, delisin
ah, deniz olayım, tuzumu rüzgarda savurayım, deliyim
ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim
kime sorsam dönüşüm yok, her gemi biraz deniz
her yanım mavi, her yanım yel, her yanım tuz, deliyim" **
'Aşk, hiç biter mi? ' diye soran ve ardından başka bir şarkılarında 'Bana bir koca lazım, o da bu gece lazım' diyerek beni şaşırtan, yine de dinlenebilirliğin oldukça yüksek olduğunu söyleyebileceğim grup.
en sevilesi türk grubudur.. izlediğim tüm konserlerinde nadir göktürk'e hayran kalmışımdır.. özellikle kendi kızı için yazdığı şarkıyı (bkz: ayşe'ye şarkı)dinlerken içinizden bir şeyler kopar.. yeni bayan vokalleri gruba neşe getirmiş gibi gözükmektedir..* saymakla bitmeyen bir sürü güzel şarkı..her zaman dinlenmez belki ama bir şarkıları açıldımı bütün albümler dinlenir sırayla.. hayal edilir..ama gerçektir..
Bir sıcak söz, bir demlik çay
işte sevmek bu kadar kolay
Bastığımız toprak, gökyüzünde ay
Al tut elimi, bu kadar kolay..
her şarkısı dinlenebilen, mükemmel seslere sahip, tanımlayamadığım güzellikteki müzik grubu, bir de çekirdek kayıtları vardır ki sabaha kadar dinlenir.**
25. yıl için çıkartılan çeyrek isimli albümde nerdeyse tüm parçalar yorumcular tarafından katledilmiştir. küçük hanımın şarkısı sokakta yürürken bile baharın geldiğini hissettirirdi eski yorumuyla; şimdiyse striptiz hissinden ibaret. aşk bitti derken insanın kalbinde titreyen birşey olurdu, artık salınma modunda.
tabii ki her şarkıcı kendi yorumunu katacaktır şarkıya; fakat ezginin günlüğü şarkıları genellikle kendileri tarafından söylendiği ve haliyle buna alışık bir dinleyici kitlesi tarfından dinlendiği için ; veya doğruyu söylemek gerekirse parçaların özündeki ruhlar kısmen/tamamen katledildiği için pek de başarılı olduğunu düşünmediğim albüm. yine de emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Üç sandığım var bir odanın içinde
Üç günlük ömrüm arap benim peşimde
Nerde selvi boyum, nerde eski huyum
Nerde adalı yarim, nerde sandurakim
Yıkıldı bağım kadehim yere düştü
Kırıldı testim şarabım göğe uçtu
Sandığım kilitte, al fesim kalıpta
Mastor oldum başım duman, dert yanar ocakta
Açtım sandığımı kuşandım geldim
Ne ben çağırdım ne sen kal dedin
Tükendi mecalim, kimse bilmez halim
Mastor oldum başım duman, boynuna vebalim