1-ilk bölümlerin çok sıkıcı olması. sadece kumarhane soygunu için işlenmiş detaylar güzeldi. ama 13. bölümdü galiba, ezel'in değiştirdiği planla beraber, tefo'nun ali'yi öldürmemesi ve güya ali'nin tarafına geçmesi güzel bir aldatmacaydı.
2- cengiz'in, hain olduğu ortaya çıkan şebo'ya, serdar'ın yerini ezel'e ihbar ettirmesi ve şebo'nun böyle bir diyetle tekrar ezel'in tarafinda kalabilmesi. ancak kenan ve cengiz tarafı için asıl planın zaten serdar'dan kurtulmak olması ve bunu ezel'e yaptırarak, ezel ile eyşan'ı da kutuplaştıracak olması.
3- ezel'in kenan birkan cinayetinin planını mükemmel diye yutturmaya çalışması ama a'dan z'ye kopuk ve özensiz bir plan olması. başta ''oha'' demiştim kabul, ama sonradan üzerinde düşününce hayal kırıklığı yaşamıştım.
4- ramiz'in selma'nın başına koyduğu rakı bardağına ateş etmesi. gazinoya çağırdığı gazetecinin bunu haber yapması ve ramiz'in de, selma'nın da manşet olup, sınıf atlamaları.
5- ramiz'in, yusuf eğir'in elini sıkarak çatırdatması.
6- ezel'in iki sahnede bir ''artık o adam değilim'' tripleri. buna ek olarak, ''artık plan değişti, bilmem ne yapacağız ve bilmem ne olacak'' diye sürekli yeni konsept belirlemesi.
7- ''temmuz'' adlı sözde işinin en iyisi kiralık katilin bir kaç tane tıraş işten başka icraatının olmaması. buna rağmen sürekli şişirilmesi. ama ali'nin temmuz balonunu patlatırken, temmuz'u soyundurması ve ''seni böyle hatırlayacağım demesi iyiydi.
8- ramiz'in belli muhitlerde adamlarının olması, kenan birkan'ın her yerde adamının olması. bir yerden sonra gına gelmişti.
9- kaya'nın kürsüde delirmesi ve kenan'ı rezil etmesi. kaya'nın ölümü de akılda kalıcıydı.
10- tefo'nun pisi pisine ölmesi. en hüzünlü olaylardandı.
11- ezel'in annesinin ezel'i kokusundan tanıması. (ezel'in annesinin olduğu sahnelerde bir tek bu hoşuma gitmişti. en akılda kalıcı olanlardan biri de bu karakterdi zaten! sanki başka dizi izliyorduk annesi ortaya çıkınca)
12- mert'in öldüğü bölümdeki akıl oyunları. mert'in ölümü de en hüzünlü olaylardandı.
13- sürekli birilerinin, birilerine ihanet etmesi ve dizinin tek gelişim yönteminin bu olması. oysa çok güzel ve derinlemesine işlenen karakterler vardı. yani planların neredeyse hepsi ''falancanın filancaya ihanet etmesi''ne bağlanmasaydı iyiydi.
14- en sevdiğim sahneyi unutuyordum: cengiz ve ali, azad'ın peşindeyken; azad'ın onları atlatıp yazar kimliğiyle yanlarına gelmesi, bu sırada ezelin el kamerasındaki kayıttan, azad'ın ramiz'in kızı olduğunu görmesi ve ezel'in sakladığı kamerayı gören azad'ın, tam da cengiz ''ramiz'in de sıradan bir adam olduğunu öğrendik'' derken ezel'e göz kırpması.
15- ali ile azad'ın düğününde, ramiz hediyesini vermeye niyetlenmişken, çıkan çatışma ve selma'nın ölümü.
Ramiz dayı sadakat deyip duruyordu bir bölümünde. içim dışım sadakat olmuştu. Aforizma sıçıyordu yine adamcağız. Kitap gibi gelmişti bana o bölümü. Doyurduydu fazlasıyla.
ömer iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. insanlara fazla güveniyordu. Sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu. Eğer geri dönüp söyleyebilseydim,söylerdim.
Son bölümde Ömer'in Ali'den ayrılma sahnesi şu yaşımda benim gibi adamı salya sümük ağlatmıştır. "Hatta Ali bırakma olum bak öldürecek kendini bırakma" diye haykırmama da sebep olmuştur. Bu arada tek kişilik odada kalıyorum yoksa ağlamam hani.
Ezel'in o şeytan kadına her şeyden sonra dönmesini de unutamam sanırım. Ulan olum o kadar kız var. Bade var tertemiz kız ona döneydin hazır o karı da ölmüşken dediğim anlarda aklımdan çıkmaz hani. Ayrıca hem Bahar hem de Bade kim ne derse desin bence Eyşan'dan iyiydi. Olum cansu dere bile olsa tiksindim lan...
yaşlı başlı adam* ölmemiştir bir bıçak darbesiyle, ama aynı bıçağı aynı yerden yiyen yıllarca asker eğitimi almış* güçlü kuvvetli koca adam ölmüştür.
o değilde onun* yürürken bile kalbinin teklemesi lazım, kalbe bıçak sokuyorlar tık yok.*
Oyunculukların yanı sıra artık senaristlerin de kaliteli olması gerektiğini göstermiştir. Yeşilçamvari senaryolar değil, içerisin de oscar wilde tan shakespeare e türkiyenin en iyi şairlerine kadar bir çok kişinin duymadığı onca şiiri sözü de hafızalara kazıtmıştır. Bundan sonra yapılacak dizilerin senaristlerinin de önemini ortaya koyduğunu görünce artık daha iyi senaryolara sahip dizilerin ekranlarda yer almasını umarak beklemekteyim.