monoton bir hayattır, akıl yürütmeye, karşı koymaya gerek yoktur. "sus ve itaat et". ama birgün insanın canına tak eder, o zaman şu başlığı okumakta yarar vardır; (bkz: monoton hayatla bas etme yollari)
insanın aklını devreye sokmadan, çok düşünmeden yaptığı şey.
toplum bireye ne öğrettiyse birey onunla yetinir ve öğretilenleri sorgulamaz. hatta okuduğu kitapları dahi birilerinin yönlendirmesiyle okur ve meselelere tek taraftan bakar. önyargıyı besler ezbere yaşamak. çünkü ezbere yaşamak, öncekileri görüp aynısını tekrar etmektir.
elbette olumlu yönleri de vardır fakat insan aklını işlemez hale getiren bir ezbere yaşam iyi bir yaşam değildir. bizim yaşamımız değildir.
türkiye'de çoğu insanın içinde bulunduğu durumdur.
ülkemizde insan doğar.okula başlar.1.sınıf,2.sınıf.... bu arada değişen bişey yoktur.dostlar kazanılır.arkadaşlar sırtından bıçaklar.yeni arkadaşlar edinilir.aile ne olursa olsun okutmak ister çocuğunu.sonra lise ye gelinir.herkes iyi bir hayat için uğraşır.hayat farklı bir yön kazanmaya başlar.üniversite sınavı vardır karşında.herkes çabalar.kazanmaya çalışır.okullar biter.ve bir aile kurulur.sonunda herkes aynı noktaya gelir.ve ölür.sanatın değeri yoktur.herkes iyi bir ailenin zeminini hazırlamaya çalışır.
aslında türkiye'yi bir insan olarak düşündüğümüzde,kendisi ezbere yaşar ve aynı yerinde sayıklar.sadece sorunlar büyür.şimdiye kadar başka ne olmuş ki?
çağımızda, insanı makineleştiren zihniyetin, hayatı yaşama biçimini rutine sokması durumudur. bu durum bizim toplumumuzda, arada kalmayı doğurmuştur. bilinen kültürel kimlikteki doğallık ile çağın getirileri arasında bocalayan insanın aidiyet hissedememesi sonucu ezbere yaşayarak, tüketenden öte başka birşey olmamasıdır.