kavuşmak yüzdesi düşük varsayım,
evet hep var olasılık nedir sanki kar payım?
anlamam küsürattan,
düşelim mi bunu da aşktan?
bak yine şaşırdım, düz hesap yapalım...
eldeki mühimmatla,
sağ çıkılır mı bu iç savaştan
bak yine yenildik teslim olalım...
sen hep tedbirler aldın ben gözü karaydım...
sen kadere razı dünden, ben ezberbozandım,
çok geç olmakla birlikte sevdiğime pişmanım,
sen boyun eğdiğinle kal ben isyandayım...
otur tez yaz anasını satiim bu şarkının sözleri üzerine. hakkaten bak. hatta tezi git iktisat fakültesinde yap. yüksek lisansını bu parçaya bağla. 2 yıl ömrünü ver. ordan yan dala geç. pişman olmazsın.
hangi aklı selim insan "kavuşmak.. yüzdesi düşük varsayım." diyerek hayatı anlamaya çalışır? sen yapabilir misin? yok mümkün değil yapamazsın.
sadece başlangıcı değil, şarkının her kısmı derin mali araştırmalar içeriyor. bizlere global ekonominin tüyolarını höykürüyo utanmadan. olasılıklar... kar payları... küsüratlar. anlayabilir misin sen bunların oluşturduğu mükemmel koordinasyonu? yok mümkün değil anlayamazsın.
zannedersem bu durum... fazla zayıflamaktan oldu. e vitamini eksikliği... bünyeye etki ediyo tabi. delilikle salaklık sınırında volta atıyosun... o esnadaki fiilerin neticesinde elde ettiğin ürünün adı da sanat şaheseri oluyo. mantıklı aslında. yersen.
konu sinema olduğunuda yerine godardyen kelimesi kullanılan deyim. fransız yeni dalgasının ağa babalırdan olan jean-luc godard gördüğü hiçbir kalıbı kaçırmamıştır. klişelere saldırmıştır. bu yüzdendir.
aslında başlığın altına direkt bkz vercektim ama çaylak olduğum içün çekindim.
(bkz: jean-luc godard)