islam barış ve hoşgörü dini midir? evet. islamda zorlama var mıdır? hayır. o halde kendi isteğiyle son ses müzik dinleyen insanlara "barda bilmem kaç desibel, evde son ses dinlediğiniz müzikten rahatsız olmuyorsunuz ama" diye itiraz etmek niyedir? bir insan pekala kendi iradesi, isteği dışında gerçekleşen ve kendisini rahatsız eden bir eylem hakkında olumsuz eleştiri yapabilir. kendi isteği ile de son ses müzik dinleyip haz alabilir.
sabah gideceği işi için deliksiz uyku çekmeyi ezandan daha önemli sayan, namaz kılmadığı halde bangır bangır cızırtılı hoparlörden okunan sabah ezanı yüzünden uykusundan uyanmak zorunda kalan insanları da unutmamak gerekir. onların itikat yönünden zayıf olmaları, hatta dinsiz olmaları sadece onları ilgilendirir. kişilerin farklı hayat biçimlerine sahip olmaları onların tren, ezan veya uçak sesi ile rahatsız edilmeme haklarını elinden almaz. burada ana nokta ezan değil, ezanın sunuş biçimi ve düzenidir.
gel gelelim, islamı geçmişi oldukça köklü ve heybetli olan bir milletin ülkesinde ezan sesine ortak toplumsal değer yönünden saygı duymakta gereklidir. biraz hoşgörülü olup "dinleyeceksiniz ulan burası türkiye" totaliterliği ile "rahatsız oluyorum abi yaa" bireyciliği arasından çıkarsak bu tip konular anlamsız ve sonuçsuz tartışmalara neden olmayacaktır.
ezanın okunma sebebi; arapça karşılığı daha mukaddes sayıldığı için değil, ezan okunduğu esnada, ezanın okunduğu bölgede bulunan ve türkçeyi ve o bölgedeki namaz vaktinin ne zaman olduğunu bilmeyen (yabancı turist veya başka şehirden gelmiş ve oranın yerel saatini, gün doğumunu bilmeyen kişilerin v.b.) kişilerin de namaz vaktinin geldiğini anlayabilmesi için, ezan orjinal evrensel dilinde yani her müslümanın bildiği dilinde arapça olarak okunur...
fakat camii lerin birbirinden dakika ya da saniye farkı ile farklı zamanlarda ezan okumalarının sebebi ise camii nin bulunduğu meridyenden kaynaklanmaktadır, yani camii nin bulunduğu noktanın gündoğumundan. yoksa aynı meridyen üzerindeki camiler fark olmaksızın aynı anda gündoğumu yaşadıkları için aynı anda okurlar ezanı.
ayrıca ezanın tek bir merkezden okunmasını sağlayan merkezi sistem uygulamasına da bir çok şehirde geçildi. geçilmeyen şehir varmıdır bilmiyorum. yani sesi kötü ve ezan okumayı bilmeyen müezzin yüzünden yaşanan bir kirlilik varsa kaldırıldı.
ezan kuran'ın getirdiği bir şey değildir öncelikle bunu bilmek gerekir. yani kutsal bir şey aman aman bık bık bık diyemez hiçkimse.
zaten ezan dediğimiz olgu, insanlara namaz saatlerini hatırlatan olgudur. yani kısaca insanların namaz vakitlerini kaçırmaması için imamın, yani din görevlisinin, halkı uyarmasıdır. eksiden herkesin kolunda saat, odasında takvim ya da çalar saat olmadığı için de gayet yerinde bir uygulamadır.
ezanın sesinden rahatsız olma konusunda arapça olmasından dolayı ve belki yıllardır namaz kılanın bile hocanın ne okuduğu ve söylediğini anlam olarak bilmemesinden dolayı bir sıkıntı vardır. ancak elbette arapçaya tapan yobazlarımız buna şiddetle karşı geleceklerdir. insanların dini anlamasına gerek yoktur.
ezandan rahatsız olmak değil de, ezan karmaşası, camiilerin yarattığı gürültü kirliliği aşikar bir gerçek. dip dibe olan camiilerin birinin önce birinin sonra başlaması, birinin bitirirken birinin allahu ekber demesi gibi karmaşalar düzen bakımından oldukça yanlış bana kalırsa. sadece bununla da bitmiyor elbette. camiilerin yetersiz ses sistemleri nedeniyle parazitlerle dolu, hışırtılarla dolu ezanlar da hem maneviyata zarar veriyor, hem de kulaklara.
çok daha düzenli, insanların anlayacağı türkçemizde olan bir ezan, eminim ki çoğu müslümanın durup dinlemesine her ezan vakti biraz iç dünyasına namaz kılsada kılmasa da dönmesine neden olacaktır.
ben tabii bunları müslümanlığı kalpten yaşayacak kişilerin anlayacağını varsayarak yazıyorum. yoksa güzelim yobazlara laf anlatmak değil derdimiz hamdolsun. *
ezan sesi neyse de bazı muhafazakar şehirlerde öğlenleri yada haftasonları megafonla cami içinde hocanın yaptığı vaaz dinletilir. Ezandan ziyade vaazin dinletilmesi daha da gürültü kirliliği bence. Herkes dinlemek zorunda değil ayrıca dinlemek isteyenler zaten camiye gider ne gerek var yani tüm millete dinlettirmeye.
ezan bence harika birşeydir. ihtiva ettiği anlamı hissederek günde beş defa dinlemek paha biçilmezdir. lakin istanbul un fatih, eyüp gibi ilçelerinin semtlerinde ezan vakitlerinde 10-15 camiden gelen ezan sesi birbirine karışır ve keyif almak, manasını hissetmek şöyle dursun insana rahatsızlık verebilir.
adana ziyaretimde adanalıların bu soruna merkezi sistemden yapılan yayınla son verdiğini görmüştüm. tek bir imam sisteme ezan okuyor ve tüm camilerden (bölgedeki) aynı anda ezan sesi geliyordu. bu senkronize ses kulağa çok hoş geliyor ve ortaya çıkan yankılanma ezanın güzelliğine güzellik katıyordu.
bence tüm türkiyede kesinlikle aynı yöntem uygulanmalı. ama imamlar işsiz kalmasın diye bu uygulama maalesef biraz uzak görünüyor.
hayır arkadaşım, 25 dk günde ve ne olursa olsun sen bu sesi sike sike duymak zorundasın.
hoşgörü ve saygı dilencesinde gerçekleştirdikleri ve pazarlamaya çalıştıkları dinlerinden anladıkları bu olan cehaletin kapkara kanatları altında, soluksuz bir nefretle konuşan bu insanlar nedir? bir tarafta bir sıkıntı dile getiriliyor. ezanın okuyanlar tarafından yarattığı cacaphony den bahsediliyor. bu bir kirlilik. bunun taraftarları ise hem edebi anlamda sıfır üretkenliklerinden he mde insani anlamda sıfır kişiliklerinden, basitçe ezanın yarattığı bir kirlilik olmadığını söylemiyorlar.
genel olarak;
* çan sesinden rahatsız değil misin.
* disco müziğinden rahatsız değil misin.
* heavy metalden rahatsız değil misin.
* bu benim dinim sike sike duyacaksın.
şeklinde yanıtlar var başlıklarda. yanıtların tamamı, açıkça şu demek;
evet ezan bir gürültü kirliliğidir. aynı şekilde çan, disco müziği ve heavy metal gibi, ama onlardan rahatsız değilsen bundan da olmayacaksın.
burada görüldüğü gibi ortalama her müslüman ezanın gürültü kirliliği olduğunu kabullenmiş zaten. söylenecek çok bir şey yok. peki redediş neden?. peki neden buna bir estetik katılmasın. arabın 1400 yıl önceki çirkinliğine devam edilsin.
çünkü cehalet, türkçe kelimesi ile içi doldurulmaya mecbur. ingilizcesi ise daha tatminkar, hemen anlaşılıyor. ignorance. evet cehalet redediştir. bu kadar basit.
ezan bir estetik noktaya çekildiğine ya da tamamen kaldırıldığında, insanlar dinlerinden çıkmaz. çıkarsa da seni ilgilendirmez. hani saygı diyip duruyorsun o sebepten dolayı seni ilgilendirmez. ezan var diye dine giren de varsa, o da seni ilgilendirmez. ezan var diye dönen senin hanene atılan bir + değildir çünkü. yani basitçe, saygı istiyorsan saygı duymalısın. ve seni ilgilendirmeyen şeyler hakkında atıp tutmamalısın.
başlıkta sövüp, yazıda övüyorum, herkesi çok seviyorum diyen bakış açısının harika el emeği göz nuru. Eh tabi bunun gibileri umursamamak yerine deliler gibi yazan bizler de ortama tuz biber ekiyoruz. Yalnız kral provakasyoncu olur senden hacı ya da her ne isen!
al bu da benden açılım, ezan bir şey yaratmaz, yaratmaya kadir olan sadece Allah'tır. her laftan sorun çıkarmayalım canım. yoksa kelime seçmece oynarız valla.
kuranda geçmeyen, farz kılınmayan ve çağın çok gerilerinde kalmış bir arap geleneğinin; neye inandığından bi haber kuran okumamış çakma türk müslümanları tarafından bu kadar savunulması gerçekten çok ironik bir durum yaratmaktadır..sanırsın ki ezan okunmasa herkes dinden çıkacak..herkes kabul etsin ki artık ezan saçma ve kaldırılması gereken eski bir arap geleneğidir..kimsenin, kimsenin kulak zarına günün 5 vakti -hele ki o sabah olanı yok mu - teceavüz etmeye hakkı yoktur..
saygıdan bahsedenler hele bir de islam dinine mensup olmayan vatandaşlarımızın haklarını düşünsünler..uyuma hakklarına saygısızlığın dik alası sabah ezanı denilen saçmalıkla yapılmamakta mıdır?? kör inançla doldurulmuş beyinlerinizle bir an olsun objektif olarak, sadece insan olarak bir düşünün bu saygısızlığı ve haksızlığı ??
hoş görü diniymiş...pehh!!
edit: ama telaşa mahal yok...evrim bir gerçektir ve sadece biyolojik değildir..yani sosyal yaşam ve düşünsel anlamda da evrim gerçekleşmekte ve devam etmektedir. bu yüzden dinler tarihine baktığımızda , başlangıçtan itibaren çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere gelinmiştir dinsel evrim sürecinde..ve gidişat malumunuzdur : dinsiz, ferah ve huzurlu bir dünya..yakındır merak etmeyin, 500 yıla kadar dünya üzerinde ne bir din, ne de bir tanrı inancı kalacaktır...
"Simge" ne demek, "mana" ne demek bilemeyecek, muhtemel etnik ve mutlaka zeka özürlülerin Ezan-ı Muhammediyi yalnızca vakitten haberdar etmek için okunduğunu sanacak kadar sığ olmalarından mütevellit, ağız yoluyla def-i hacet ettikleri cümlelerden biridir....
bu başlığı efendimiz spinoza; türkiyenin her şehrinde binlerce kilise var ve ateistler bu kiliselerin çanlarından dolayı rahatsız değiller aksine çok seviyorlar sanan tüm gerizekalılara adamış.
ükede 70-80 bin cami var. toplasan 300-400 kilise vardır. bunun da çoğu eskiliğinden dolayı müzedir şudur budur kullanılmıyordur. kullanılan 70-80 tanenin de %80 i bir kaç doğu ili ile istanbuldadır. e peki sayın gerizekalı, hiç mi düşünmüyorsun, ezandan rahatsız oldun çandan neden rahatsız değilsin derken bunları. çünkü zekan ortalamanın çok altında entelektüellikle bile yeterli bir derecede yazabileceğin internet sözlükleri için bile kısıtlı ve yetersiz ayrıca da kafanda ki senden olmayan yani öteki için çizdiğin sınır belli. çan da kilise de yok tükiye de insanları rahatsız edecek, gürültü yaratacak durumda. öte yandan disco müziklerini şikayet etme hakkın var; çok uber turistik yer değilse zaten 00:00 da kapatılacak diye yasası var. yapacağınız kilise ve disco temelli örnekleme projeksiyonunu sikeyim, çan da götünüze girsin.
2010 senesine gireceğimiz şu günlerde hala namaz saatini unutabilecek kadar gerizekalı isen ve bu sebeple ezana 1400 yıl öncesinin saatleri bilme, vakitleri bilme şansı olmayan kervan hırsızı çöl bedevisi gibi ihtiyaç duyuyorsan elbette sana saygı duyuyoruz. yani o kadar yardıma muhtaç isen çan götüne girmesin.
inancı zayıf bir kişinin dile getirebileceği söylem olabilir ancak bu.
zira günde 5 kere çok kısa sürelerle seslendiriliyor ve insanları rahatsız edecek şekilde de değil.
aaa ama ezan ya bu, batacak ille de. batmalı di mi?
ama sen burda ezanın cızırdamasından dem vurup daha sonra evinde son ses müzik dinleyebilir, bir barda yada diskoda yine kat be kat gürültülü müzik sesiyle kafanı, kıçını sallayabilirsin.
ama ezan okununca rahatsız ol sen, cızırdıyor de. işletim sisteminde sorun var diye debelen. kuş sesi çalsınlar diye eğlen. e bu söylediklerin nasıl olsa ahirette bir tarafınıza girecektir.
