bilimsel olarak ses kirliliği;
55-65 dB arası, psikolojik rahatsızlık verici gürültü,
55-90 dB arası, huzur bozucu gürültü,
90 dB ve üzeri, fizyolojik bozukluğa neden olan gürültü
olarak tanımlanmaktadır.
içeriği her ne olursa olsun bu kıstaslara giren tüm sesler gürültü kirliliğine girer.
ha hoparlörü de bulanı da saygı (!) ile anmak lazımdır.
ezan 1500 yıla yakındır insanların zamanı bilmesini sağlıyor. güneşin konumu insan üzerinde çok etkilidir. ezan ve gürültü kirliliği kelimelerinin bir arada kullanılması saçmadır.
eskiden merkezi sistem olan camilerin artik merkezi olmamasindan kaynaklanabilir. hoca basliyor okumaya, tak 15sn sonra diger cami okuyor. sonra araya digeri giriyor. karman corman bi hal aliyor. merkezi sistem iyiydi.
"ne kadar fazla o kadar iyi" mantığındaki türkiye gibi bir ülkede hissedilen durumdur.
hemen atarlanmayın, bir dinleyin.
ezan kötü bir şey değil, bunu gözardı etmeyelim.
inanan biri için mükemmel bir ses; cuma müslümanı için olsa da olur olmasa da; inanmayan için ters bir ses türü...ezan.
arap ülkelerinde bas bas bağıran, cızırtılı bir hoparlörden ezan okunmaz, eğer ki bir camiye çok yakın mesafede değilsen duyamazsın kolay kolay. ayrıca tesisatın ayarlı, okuyan müezzinin de tonlamaları doğru yapışından dolayı oldukça hoş gelir ezan sesi.
bu başlıktaki eleştiri ateistçe bir eleştiri değil, ezanın kendisiyle bir sorunum yok; sadece sunuşuyla ilgili eleştirim var.
tekrar ediyorum; bir arap ülkesinde bulundum *, ve karşıklaştırdığım zaman türkiyede okunan ezanın cızırtılı, çoğunlukla tonlama özürlü ve ezanı yanlış okuyan müezzinlerce okunduğu sonucuna varıyorum!
ses sistemi yok burada, cızırtılı ve desibel çok yüksek! bar bar bağırarak okuyunca daha mı sevap oluyor acaba? o halde umman'da neden kısık ve tatlı bir sesle okunuyordu? elin arabından daha mı vakıfız acaba millet olarak islamiyete?
ben bir cami yanından geçerken ve ezan okunuyorsa neden yanımdaki insanın sesini zor duyuyorum?(sık sık oluyor)
ben bir cami yanından geçerken ve ezan okunuyorsa neden cep telefonundan sesimi duyaramıyorum?(sık sık oluyor)
ben, ezanı neden cızırtılı, son seste ve hoş olmayan, boğazından balgam efekti yayan bir adamdan bağırtılı olarak dinliyorum?
eleştirim özet olarak; ezanı neden daha güzel duyamıyoruz? cümlesiyle sonlandırıyorum.
not1: tüm yorumlara baktım; çoğu yazar arkadaş nedense bu cızırtılı sesi savunup karşı duranları atesit olarak değerlendirmiş. alakası yok arkadaşlar, körü körüne sadece okunsun amacıyla türkiyedeki yanlış sistemdeki ezanı savunmayın.
not2: bazı tuhaf arkadaşlar barda, diskoda yüksek ses yok mu gibi değerlendirme yapmışlar... eyy arkadaşım, sen bir dj'in ortaya çıkardığıyla tonlama özürlü bir müezzinin cızırtılı megafondan uydura uydura okuduğu ezanı aynı kefeye mi koyuyorsun!
gürültü kirliliği veya diğer adıyla ses kirliliği, insan veya hayvan yaşamını olumsuz etkileyen, 'dengesini bozan' her türlü insan, hayvan ya da makine kaynaklı ses oluşumudur.
Ezan okuyan kişinin okuma tarzı ya da birbiri ile senkronize çalışmayan bir kaç camiinin aynı muhitte bulunmasıyla ortaya çıkan durum. Yine de saygı gösterilmesi gereken bir "kirliliktir" bu bağlamda.
Gürültü kirliliği bir hakaret niteliğinde olsa da insanların namaza ezanla çağrılmasını pek doğru bulmuyorum.
Sorumluluk sahibi bir birey saat kaçta ne yapacağını zaten bilir.
Saygı duyarım tabii ki ben de Müslümanım ve çoğunluğun Müslüman olduğu ülkede yaşıyorum.
köpeklerin nasıl ezan oknunca havlar aynen öyle, herhalde sözlükte yazar olsaydılar ezanı eleştien bu entryleri girerlerdi. herkes kendi lisanı ile köpekleşmiş belli. evini o na göre seçeceksin, yada israil e yerleşeceksin.
yanlış önermedir. güzel okuyan bir müezzin ile inkışaf eder, sevdirir.
yanlış makam, kötü ses veya kötü ses sistemi sonucunda meydana gelebilecek hadisedir. Her vakitin ayrı ve çok güzel makamları vardır. Ayrıca makamsal müziği sevmeyen insanın düşüncesi de olabilir.
evimin karşısında 2 tane cami var, tam 6 hoparlörü var. evimin 75 metre aşağısında, 100 metre yukarısında da cami var aslında, 250 metre aşağıda ki yolda da cami var, hepsi bomboş. ara sıra ramazanların ilk günlerinde doluyor, birde bayram namazlarında.
250 metre uzaklıktaki camide okunan ezan sesi gelirken, tam karşımdaki camiye 6 hoparlör takılması saçmalığı da ne oluyor. sabah uykunun en tatlı yerinde her gün uyanıyorum.
akp dönemi öncesinde belli bir desibel sınırı vardı. artık olmadığını yaşayarak, duyarak anladık. ve aynı zamanda imamları ses duyurma yarışına sokan olaydır. *
herşeyden önce durum; inanmak ya da inanmamak ikilemiyle bakılmaması gereken bir konudur. Toplumların kültürel yapılarına daha nötr yaklaşmak gerektiği kanaatindeyim. Eğer bir ülke de yaşayan çoğunluk müslümansa, o ülkede o dinin en eski kültlerinden biri olan ezanın var olması rahatsızlık hissedilmemesi gereken bir durumdur. Şayet aynı ülke de hristiyanların da yaşadığı bölgelerde çan sesi duyulunca duruma yaklaşım aynı ölçüde saygı barındırmalıdır. Toplumların oluşturduğu uzun geçmişe sahip birçok olguyu hiçe sayamaz ve sadece kişisel rahatsızlıklardan dolayı o kültü bir hiç yerine koyamazsınız. Şayet kişisel düşünceler ve özgürlükler bu konumda olabilecek olsaydı, şuan siz bunları dahi yazamıyor olabilirdiniz. umarım anlatabilmişimdir.
yazar buraya daha yumuşatılmış halinde ''ezan sesini sevmiyorum/beğenmiyorum'' şeklinde de yazmış olsa ''başka ülkede yaşa/beğenmiyorsan defol git'' vb sözlere maruz kalacaktır. bizim toplumumuz herhangi bir şeyi çoğunluk beğeniyorsa veya çoğunluğu temsil ediyorsa diğerlerinin de kabullenmesi gerektiğini düşünür. burada saldırıya açık bir şey yazıyorum çünkü diyecekler ki ''kabullenmek zorunda değil sadece saygı duymalı sonuçta demokrasi de bunu gerektirir'' vs vs..
(klasik ateist esprisini yapmayacağım)
ancak saygı duymakla sevmemek arasında belirgin bir fark var.ben ezan sesini sevmiyorum diye başka bir ülke de yaşamak zorunda da değilim.ezan sesini sevmeyebilirim hatta rahatsız olabilirim. bunu dile getirmem hiç kimseyi ilgilendirmez. öte yandan ''ezan kalksın, ezan okunmasın'' demekte son derece yanlış olur.
yinede ateistlerin, deist veya agnostiklerin gördüğü bu ''beğenmiyorsan siktir git'' muamelesi beni gerçekten üzüyor. üslubu düzgün olup, bireye ya da topluluğa saldırmayanlara her zaman kapımız açık..
