Türkiye'deki kültürel kozmopoliteyi ve daha Türkçe' yi bilemeyen Güneydoğu halkımızı göz önüne alırsak çok da uygunsuz kaçmayacak hadisedir. Kanımca Arapça bu toprakların dili değildir, burda doğmamıştır, burda gelişmemiştir. Fakat Kürtçe dediğimiz dil sonuna kadar tüm diğer Anadolu halklarının dil ve lehçeleri gibi Anadoluluk ve Türkiyelilik kimliğini taşıyan bu toprakların bir ürünüdür. Eğer Arapça okunuyorsa Kürtçe haydi haydi ezan okunabilir. Nedir yani? Allah-u ekber yerine ''Allah büyüktür'' desek veya bunun Kürtçesi Güneydoğudaki halkmıza okunsa müslümanlıktan mı çıkıcaz veya o Amerikan yaltakçısı sözde Müslüman Arap milleti bizden daha mı mü' min olacak? diye sorguladığım durumdur ayrietten.
''sen türk bayrağı asarsan bende kürt bayrağı asarım, sen türkçe konuşursan bende kürtçe konuşurum, sen türküm dersen bende kürdüm derim'' ekolünün vardığı son nokta. hay türk bayrağı kadar, türkçe kadar, türklük kadar taş düşsün başınıza.
sunni gündem olusturmak için ortaya atılmıs bir tez'dir.
vakti zamanında ezan türkce okundugu için bu ülke'de kutuplasmalar olmamıs mıydı? hatta 27 mayıs darbesinde bunun etkisi yok muydu?
ben bu önermeyi cok masumhane bulmuyorum.
görülünce 'yuh artık daha neler' tepkisine neden olan, ana dili türkçe olan türkiye cumhuriyetinde sadece ezan gibi özel bir durumda yapılan ayrıcalığı anlayamamanın ürünü, başlıkta amaç ezanın türkçe okunmamasını eleştirmekse neden ısrarla kürtçe örnek verildiğine anlam verilemeyen başlıktır.
(bkz: saçmalığın daniskası)
ülkedeki kürt sorunu daha çözülememişken ve halen aramızda, kürtçe konuşulmasına tahammülü olmayan insanlar varken ezanın türkçe yada kürtçe okunması gibi suni tartışamlar yaratmak yerine, türkiye'nin ciddi anlamda çözüm bulması gereken sorunları(eğitim, sağlık, kürt sorunu, ekonomi gibi vb...) tartışmak ve tartışılan bu sorunlara daha barışçıl ve mantıklı çözümler üretilmek bir ülke için en faydalı olanıdır.
uzun zamandır tartışılan kamuoyu konusu.
türkçesi tartışılırken ve sansasyon yaratırken kürtçesinin gündeme gelmesi de eşşeğin cinsel organına su kaçırma seviyesine gelmiş bulunuyor.
(bkz: eşşeğin cinsel organına su kaçırmak) (bir atasözü)
edit: yazı ne kadar kötü oylanacak entry'dir bilmiyorum ama. öncelikle T.c. sınırları içinde yaşayan bir ırkın, kendilerine yer edinme çabalarının her halukârda hüsranla sonuçlanacağını kendileri de biliyor. üstte görmüş olduğunuz düşünce ve fikir asla değişmeyecektir.
bu bayrak ve dil (!) altında yaşıyorsan buna uyum sağlamak gerekir.
gene bir atasözü der ki;
(bkz: ya bu deveyi güdeceksin, ya bu diyardan gideceksin)
laik bir ülke, bir dinin kendi ibadet çağrısını tüm halka yapmasına izin verirken, ülkenin resmi diliyle yapılmasını sağlamalıdır. yoksa evinde arapça ezan, kuran okumak isteyen bir kişi istediği gbi okuyabilir. bireysel ilişkilere devlet karışmaz. ama dinin toplumla ilgili noktalarında karışır, karışmalıdır.
ayrıca, o türkçe için kendini paralayan arkadaş, ingiliz dili ve edebiyatı öğrencisi de olabilir. zevklere, tercihlere, başkasının hakını ihlal etmediği, devletin kurallarına ve toplumsal kurallara aykırı olmadığı sürece saygı duymak gerekir.