bilirkişi tayini yapılırken; klavye başına geçip yazmaya başlayan ve o anlık düşünme organı götü olan birşeyin asla ve asla kıstas olmayacağını bilememesi kaynaklı hezeyandır.
kişinin neye ne kadar saygı gösterdiğine ben karışamam ama aynı şekilde o kişi de benim neye ne kadar saygı göstermediğime karışamamalı ama türkiye' de öyle olmuyor tabii ki. maç izliyorum, parasını vermişim, küfür etmiyorum ki günlük hayatta da etmem zaten ama ezan okunuyor diye adamlar maçın sesini kapattırıyor. arkadaşım ezanı dinlemek istiyorsan çık dışarı dinle, hatta camii 20 metre aşağıda otur avlusuna camiide dinle ne diyebilirim ki? ama benim maçıma ne karışıyorsun?
gereklilik ölçüsünün nasıl belirlendiği mechul iddiadır.
lan mal, ezana alarm demek ne demek. önce ne dendiğini, anlamlarını bil de öyle konuş. sana ezan okunurken ayağını indirmen için baskı mı kuruldu. istersen göbek at, zaten seni çağırmıyor ki müezzin. haydi kurtuluşa gelin diyor, namaza gelin diyor, allah büyüktür diyor, bana diyor, sana ne.
içindeki kavramlardan habersiz olunduğu için neden saygı duyacağını bilemez insan, ancak Allah lafzının geçtiği her durumda saygı göstermek lazım. Baban, büyüğün, patronun geldiğinde ayağa kalkan insan, tanrının ismi söylendiğinde neden saygıyı çok görürsün.
geleneksel olarak ezana saygı duyulur memleketimizde. güzeldir tabi. ama bazı müezzinler var ki onların okuduğu ezanı dinleyemiyorsunuz bile. ezana saygı duymak için o müezzinleri toplayıp şan dersine sokmak lazım.
ezan okunurken müziği kısmak çoğu zaman ezanı duymak ve dinlemek için yapılır. bu saygı değil tercihtir. kimseyi de ilgilendirmez.
ezan okunurken yatmamak, bacak bacak üstüne atmamak evet bir saygı göstergesidir, fakat bunda da anormal bir şey yoktur. zira "allah büyüktür" ve "şehadet ederim ki allah'tan başka ilah yoktur" ve "şehadet ederim ki muhammed onun kulu ve elçisidir" gibi sözler içeren ezan saygıyı elbette hak etmektedir.
önünde ceket iliklediğiniz adamlardan daha üstündür.
ha ezana saygı duyulması elbette ki dayatılamaz, duymak istemeyen de duymasın. müziği son ses açsın, yatsın, bacak bacak üstüne atsın kendi bileceği iştir, ama kimse iş güzarlık yapıp da ezanı sadece bir telefon alarmından ibaret görmesin. yanılır, aldanır.
insanlara zorla dinletilmesi zaten saygi olayini bitiriyor. evinde kur saati, calinca kalk kil namazini. kimse karismiyor zaten. paran yoksa gel verim, git kendine bir saat al.
Ezana saygı göstermek onun bize aktardığı çağrıya uymaktır. Sadece sessizce dinlemek değildir. Bir insan size 'şu gün şu saatte şurada buluşalım' derse, onun belirttiği yer ve zamanda orada bulunmak mı ona saygıdır, yoksa söylediklerini sadece sessizce dinlemek fakat istediği şeyi yapmamak mı?