namazla imanla işi olamayan kopukların beni(dükkanda) "abi ezan okunuyor" şeklinde uyarmasına ayar olduğum kıymetli çağrı.
yok adamın seceresini dökerim ortaya kardeşim ezan okunuyor diye beni uyarıyor müziği kapatacakmışım, ima ediyor. bunlar hep imanımızı yaşamadığımız için oluyor. namaz kılmayan şahıs ezandan dolayı dinlediğim müziği kapatmamı istiyor. müslüman kardeşimin ezandan anladığı bu düşünebiliyor musunuz. yarın öbür gün rab'be hesap verirken ezan okunurken müziği kapattım allah'ım mı diyeceksin. yazık bizlere vallahi yazık.
Ezan kelimesi Kuran’da olmadığı gibi, Arapça da değildir. Aramice ve ibranice “ezna” kelimesinden gelir ve Akkadça “uznu” kelimesi ile eş kökenli ve eş anlamlıdır; kulak vermek, dinlemek demektir.
Akkadça dili; Arapça, ibranice, Aramice ve hatta Sanskritçe dilinin atasıdır.
biliyorsunuz hz muhammed ve müslümanlar medine'ye hicret ettikten sonra ilk camiyi yaptılar, ibadetlerini bu camide yapmaya başladılar.
fakat namaz vakitlerinde tüm müslümanlar camiye toplanamıyor, cami kısmen boş kalıyordu.
müslümanları namaz vaktinden haberdar edecek bir çağrı yöntemi aramaya başladılar.
"çan" teklif edildi, ama çan hristiyanların kiliselerinde kullanıldığı için uygun bulunmadı.
yahudilerin boynuz şeklindeki borusu (şofar-shofar) da yahudi nüfusunun çok olduğu medine'de (bkz: yesrib) kullanılamazdı.
"ateş yakalım", "bayrak asalım" gibi teklifler de ortaya atıldı.
hiç biri kabul görmedi.
hz muhammed sahabeden bilal habeşi'ye ezan okumasını söyledi, bilal habeşi de ezan okudu ve bilal habeşi'nin bu çağrısı bundan böyle namaza çağrı olarak kullanılmaya başlandı...(bir rivayete göre bilal habeşi ezanı okuduktan sonra nereden aklına geldiği sorulmuş, o da "rüyamda gördüm" demiş.)
peki neydi ezan?
ezan bir çağrı, bir bildiriydi.
kökeni de bugünkü etiyopya, yani o dönemki ismi ile habeşistan'dı...
habeşistan'da ms 100 yılında aksum krallığı diye bir devlet kuruldu. aksum kralı abraha ms 330 yılında hristiyanlığı kabul etti, devletin resmi dinini de hristiyanlık yaptı.
aksum krallığı dünyadaki ilk hristiyan devletlerden biridir.
işte hristiyanlığa geçen aksum kralı ezana, hristiyanlığı tüm ülkesinde yaymak istiyordu.
kral, artık isminin ebrehe olduğunu, krallığın resmi dininin hristiyanlık(ortodoks) olduğunu tıpkı islam'daki ezan gibi, insan sesi ile ve günün belli saatlerinde aralıklı olarak sürekli tekrarlatmak suretiyle ilan etti.
ve halk da okunan bu ilana "kral ezana'nın bildirisi" anlamına gelen "ezan" dedi.
hülasa, islam'da ilk ezanın bilal habeşi tarafından okunması bilal habeşi'nin sesinin gür olması, güzel olması, bunu rüyasında görmesi ile alakalı değil, bilal habeşi'nin bizzat habeş kökenli olması ve atalarından gelen bu gelenekten haberdar olmasından kaynaklıdır.
şimdi hal böyle iken, bir habeşistan geleneği olan ezanı alınıp islam'a adapte edilirken, bu ezanın arapça okunma dayatması nedendir?
ezan araplardan, arabistan'dan çıkmış bir şey değil ki?
özünde hristiyanlık çağrısı olan bir gelenek. islam'ın etiyopya'dan devşirdiği ezan neden benim kendi dilimde okunamaz?
kaleb bu bölgenin yerel dillerinde köpek anlamına geliyor, fakat hükümdar kaleb'in adının anlamı; "tanrıya adanmış, tanrıya bağlı, tanrının temsilcisi ve yeryüzündeki halifesi" anlamına gelir.
not-3: kuran'da fil suresinde bahsi geçen filleri ile kabe'ye saldıran ebrehe ile kral ebrehe farklı kişilerdir. fil suresinde geçen ebrehe aksum krallığının yemen valisi olan bir generaldir, kral ezana(ebrehe) ile alakası yoktur. ayrıca mekke'liler yemen'i de "habeşistan" olarak tanımlardı.
eğer öldürmeyecekseniz gereksiz olduğunu düşündüğümdür.
inanç özgürlüğünü sonuna kadar savunurum ve savunacağım fakat özgürlüklerin sınırı başkasının özgürlüğünü kısıtlamamasıdır. yıl olmuş 2019, gerçekten namaz kılmaya niyeti olan arkadaşlar bi zahmet telefonuna uygulama indirsinler. günde beş kere bunu duymak çok rahatsız edici, dediklerimi camii'nin dibinde oturanlar anlar, hastası var, çocuğu var, yaşlısı var kardeşim.
düşünün ki birisi çıkıp ben x dinine inanıyorum ve ibadethanem günde 15 kere yüksek sesle piyano çalıp ibadete çağıracak diyor.
gerçekten buna müsaade edip her gün buna saygı duyup dinler misiniz?
derseniz ki herkes kafasına göre din çıkaramaz, bunun kararını siz verebilir misiniz?
konu inanç özgürlüğü ise ikisi de aynı değerde fakat, konu özgürlükse ikisi de yanlış, umarım doğru anlaşılmışımdır, ramazan davulcusu ile arasında fark görmüyorum..
keşke modernleşmeye engel olan gelenekleri eleklerle elesek kültürümüzden..
Bide bunun remixli hali vardı, yanlış hatırlamıyosam dj akman yapmıştı heralde çocukken sokakta oyun oynardık bi piç arkadaş vardı bunu eski kızaklı telefonuna kayıt etmiş olmadık yerde açardı hepimizi bi gülme tutardı neden gülerdik bilmiyom hala hiç bir fikrim yok ama komikti.
8 aydan beri ilk kez semtimde ezan duyuyorum. Gerçekten enteresan gelmeye başladı ezan duymak. Varsa yoksa içki, kız, müzik, dans, eğlence, tavuk dürüm burada. Ben tavuk dürümden yanayım. Tavuk dürüm iyidir, kimseye zararı olmaz.
Bir gün izmir - gümüldür' de denIze gitmiştik. Denizin ortasında en az 80 yaşında , bir ayağı çukurda falan da denmez baya baya yarısı toprak olmuş bir teyze yanıma geldi ( beni kendisi gibi düşünüyorum sandı) :
- bu suriyeliler ne pis, gel gel bu tarafa mikrop kapacağız.
Bunları da getirdi buraya o pislik , mahvetti ülkeyi.
Ölselerdi ülkelerinde bize ne ! Müslümanlarmışmiş! Kızım din diye bir şey yok yalan uydurma hepsi. Ben kendim inanmıyorum allah ' a. Cahillikten hepsi ! Bir din diyrdiye tutturmuşlar yediler yediler ülkeyi ! Kimsenin kimseye saygısı kalmamış. Benim buradaki evimin dibinde cami var mesela ben her ezan okundugunda korkmak zorunda mıyım? Bizleri de düşünsünler saygı saygı diyorlar ya ! Sesini kıssınlar bari.
+ öyle teyzecim haklisin ,modundayim. ( siyaset için ne kalbini kıracağım zaten yarın öbür gün ölecek kadar yaşlı )
Aslında o kadar çok şey anlattı ve söyledi ki size anlatsam .araya kendi hayat hikayesini de sıkıştırdı. Bayağı dinledim. Merak ettim la kadını? Neyse işte laf lafı açtı. Çok bilinen bir üniversitede çocuk pedagoji bölümü anabilim dalı başkanıymış kızı ama ne biliyor musunuz? Kızım beni görmek istemiyor, torunlarımı göremiyorum dedi.
Ailecek kemalistliğin , anti - dinciliğin, chpciligin , bilimsel düşünmenin bokunu çıkarmışlar bildiğiniz. Harika bir hayat yaşamışlar, yaşıyorlar gibi görünüyorlar da ama gerçek ne? Aile bağları yok. Çünkü onlar avrupalılar gibi olmaya çalışıp bunu tam anlamıyla başarmışlar.
Ben sana ne diyeyim be teyze? Ezan sesi başlığından aklıma geldi. Böyle denizin ortasında konuşacak insan arayan değişik tiplerle karşılaşmanız dileğiyle. Tabi insanın bir anlık suyun altına dalıp yunan adalarından falan çıkası geliyor ama gerçekten çok sabırlı bir insanım. Zengin ve chpli bir ailem olsa kesin özelde psikoloji okumuştum.
dinlemek istemeyen gidip herhangi bir şey dinleyebilir kulaklık takabilir veya izlediği 2-3 morgan freeman filminden etkilenip john lennon müzikleride dinleyebilir ama ezan hakkında anons, şarkı vesaire gibi ifadeler bu ülkenin etnik çoğunluğunun değerlerine hakaret veyahut tahriktir.tekrarı devam ederse yazar hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır bilginize.
farklı dillerde okunursa ingilizce türkçe gibi dinde imanda halkta ve siyasette değişiklik yapacağı gibi bir algı oluşturabilen cami mikfonu çağrısıdır bu arada oluşturur mu oluşturmaz mı bilmiyorum yüz yıldır hiç denemediler 1933sonrası tabi.