doğru diyen insandır.
türkiye cumhuriyetinde türkçe konuşulur, dilimiz türkçedir. kimse her gun duydugu ezanı anlamak için arapça öğrenmek zorunda değildir.
Saçmalayan insandır, ezanın amacı insanlara vaktin girdiğini anlatmaktır islam da evrensel bir dil olduğuna göre tüm dünyada aynı dilde okunmalıdır sen adama tüm dünyada türkçe okunsun hacı dersen oda sana farsça, malayca, hinçte, berberice, bantuca, peştunca okunsun der öküz olmanın alemi yok ilk okunduğu haliyle okunuyor işte bu size neden batıyor 6-7 tane kısa cümlenin anlamınıda öğrenin artık.
islamiyetin dilinin Arapça olmasının nedeni ayetlerde şöyle geçer;
"Biz onu, anlayasınız diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik." (Yusuf, 2 )
" Biz her Peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah'ın emirlerini) iyice açıklasın." (ibrahim,4)
" Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, onun ayetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi? derlerdi. De ki o, inananlar için bir hidayet ve şifadır." (Fussilet, 44)
bu nedenledir ki dokunmayın islamın diline. öğrenmeniz ve yaşamanız için Türkçe mealli kaynaklar mevcuttur.
allah'ın dilinin arapça olduğunu öğreten başlık. nerede yazıyor bu? kuran, tevrat, incil ? müslüman olmayan cennete giremez de allah'ın dili arapça da...
ulan bıktık ezberlediğiniz zırvalardan be, biraz başka görüşleri de okumaktan kaçmayın. merak etmeyin günaha girmezsiniz.
başıma bir şey gelmeyecekse ezan istemiyorum denmesi lazim, yani şöyle istemiyorum: kendisini dindar diye tanitanlar evindeki hoparatörlerden ezan cagrilari alabilir muezzinden..
7-8 tane hiçte uzun olmayan cümlenin anlamını öğrenemeyip evrensel olarak tüm dünyada arapça okunan ezanı türkçe okutmak isteyen gereksiz kişinin gereksiz isteği ezanın arapça okunmasının sebebi şu canım benim şimdi araplar arapça, türkler türkçe, arnavutlar arnavutça vesaire herkes kendi dilinde okursa iyice globalleşen dünyada yabancı bir ülkeye giden insan ezan okundumu anlayamaz bugün sokaktan geçen meyve sebze kamyonunun sesi bile ezan çağrışımı yapıyorken başka bir dilde nereden bileceksin miting mi var ezan mı okunuyor.
yersiz istektir. şöyle ki;
müslümansan, zaten allah'ın dilinin arapça olduğunu ve ibadetlerin arapça yapılması gerektiğini bilirsin.
müslüman değilsen, zaten seni ilgilendiren konu yoktur.
ibadetin dili, rengi, nasıl yapıldığı kavgasına gelene kadar müslüman olmak/olmamak gibi bir tartışmanın bitirilmesi gerekliliği daha zaruridir.
herkes herkese saygı duysa sorun ortadan kalkacaktır.
son olarak;
kimse kimsenin ne geydiğine garışamaz. ha o şo şekil geyinir,şo o şekil, şo şekil, o şekil.
Mantıklı bir istek. Sonuçta Türkiye'de yaşıyoruz dilimiz Türkçe herkesin dinini kendi dilinde yaşama hakkı vardır. Böyle bir uygulama olsa en azından insanlar anlayarak ne denildiğini bilerek namaz kılar dua eder.
Yerinde istektir.
Kuran'dan da net bir anlam cikartmak mumkun olsa idi bu kadar meal ve tefsir bir arada olmaz, farkli mezhepler ortaya cikmazdi.
Ancak 21.yy'da Kuran'i yazildigi zamanki anlamiyla anlayabilecek tek bir insan evladi olmadigi icin, olsa dahi o insan cevirecegi icin kesinlikle subjektifliklere yol acacak olan durumdur ayni zamanda.
anlamları öğrenilerek çözülebilecek sorundur. çok ısrar edene arapça niye öğrenmiyorsun diyede sorarım. sen şimdi namazdada türkçe okuyalım dersin. hatta kabeyide türkiyeye getirme fikri filan. adamın aklına iş sokmayalım hatta duymayan biriside isaret dili ile minareden anlayabileceği bir dil beklemektedir.ingilizce öğrenme azminin hiç sorgulanmadığını hatırlatır ve islamın arapça geldiğinin farkına varmamız gerektiğini tavsiye ederim.
hersey turkçe olacaksa ben varım dediğim düşünce. herşeyimiz türkçe de ezan bi tek arapça kaldı sanki. türk olup türkçe konuşamayan insan var daha türkiyede. dandik bi büfe ismi bile türkçe değil. önce onlar bi değişsin de sıra ezana da gelir.
daha önce yapılmışı var. neticesi nedir peki? hüsrandır. neden hüsrandır? anlatayım; bilindiği üzere ezan türkçe okundu. peki nasıl okundu? hemen yazalım;
tanrı uludur tanrı uludur.
tanrıdan başka yoktur tapacak.
şüphesiz bilirim bildiririm, tanrının elçisi ve resuludur muhammed
haydin namaza, haydin felaha!
öyle üstünkörü okuyunca bir sıkıntı yok gibi duruyor değil mi? ama gelgör ki kazın ayağı öyle değildir. asıl mevzuya gelirsek; ezan madem türkçeleştirilmiştir de "felah" kelimesi neden atlanmıştır? neden türkçesi olduğu halde, türkçesi tercih edilmemiştir? cevabı çok basit aslında "felah" kelimesi "kurtuluş" demektir. dolayısıyla insanları kurtuluşa davet eden bir çağrı anlaşılır olunca o dönemki kimi zevata göre tehlikeli olmaktadır. işbu sebeplerden ötürü o zaman için türkçe ezan sakat bir zihniyetle doğmuştur. zihniyetimiz çamur olduktan sonra ister türkçe olsun, ister arapça ne önemi var? son tahlilde mesele değildir türkçesi, arapçası mesele niyyettir evvela. şunu demeden de geçemeyeceğim. bence bir şeyin orijinali neyse öyle kalmalı. her şey aslı yaşatılmalı. nasıl ki çeviri şiir aslına benzemiyor aynı onun gibi...