okunur ancak okunmasını doğru bulmamış tiptir. Mustafa kemal de denedi fakat olmadığını görünce Arapçaya geri dönüldü. hutbelerin Türkçe okunması ise en isabetli karar olmuştur.
evet işte bu benim, ezan türkçe okunmamalı çünkü orjinal dilinde bile kulağa hoş gelmezken (bir şeyden hoşlanıp hoşlanmamak insanın elinde değildir) türkçe okununca çok daha çirkin bir şey ortaya çıkacaktır. Ezan bir çağrıdır, şahsi fikrim arapça ezgisi üzerinden bestelenip, sadece sözsüz bir müzik olarak ezan saatlerinde çalınmalıdır.
ilkokuldaki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni eğer güneş dünyaya bir cm bile yaklaşırsa dünya yanar, bir cm bile uzaklaşırsa dünya donar demişti. şimdi gel de bu adamın dediğine inan.