ezan türkçe okunmaz allah sadece arapça bilir

entry50 galeri0
    49.
  1. yani allah neden sümerce ezan istememiş acaba . yani hep sümerce olsaydı dünyanın heryerinde aynı dille okunurdu. herkes ezan olduğunu bilrdi.

    galiba arapça ezan allahın değilde kullarının istediği bişey.
    0 ...
  2. 48.
  3. Allah sadece'den sonrasını okumadım.
    9 ...
  4. 47.
  5. Allah türkçe biliyordur da herkes Türkçe biliyormu acaba? Ezanın arapça olmasının bir evrenselliği vardır. Türkiyede de okunsa dünyanın öbür ucunda da okunsa müslüman olan herkes onun ezan olduğunu bilir.
    Ayrıca bu konu namaz kılan yani ezanda kulağı olan birini hiç rahatsız etmiyorda namazla, ezanla işi oomayanları rahatsız ediyor asıl bunu sorgulamak gerekir.
    1 ...
  6. 46.
  7. Allah şüphesiz her şeyi bilendir. Sadece arapça bilir demek nasıl bi mantık
    0 ...
  8. 45.
  9. ironiyi anlamayanların sinirlendiği ifade. Ezanın Tanrı tarafından belirlenmiş farzları, "şöyle olsun böyle olsun" tarzında zorunlulukları yoktur. Dolayısıyla isteyen istediği dilde okur, tıpkı isteyenin istediği makamda okuyabilmesi gibi. Madem Arapçaya o kadar düşkünsünüz, namaz kelimesini kullanamazsınız zira bu kelime farsçadır, Aslı salah'dır ve Kuranda da böyle geçer.
    1 ...
  10. 44.
  11. 43.
  12. Türkçe okunması gereklidir. Daha geniş olarak belirtecek olursak her ülke kendi diline göre okutmalıdır.
    Türkiye'yi örnek gösterirsek eğer, kişiler ibadet ediyor ama ibadet ederken ne söylediklerini, nasıl bir dua ettiklerini bilmiyor ne yazık ki. Buna bağlı olarak müslümanım diyorlar ancak davranışları dinin emrettiklerini karşılamıyor.

    Bunun bir başka kanıtı ise ''kuranda geçiyor'' diye çocuklara koyulan, anlamları gerçekten çok kötü olan arapça isimlerdir.

    eksileyenler için edit: eksileyen arkadaşlar çocukları olduğu zaman bu isimleri koyabilirler. Bu bir çeşit tavsiyedir.
    özellikle aleyna: biz, bize (anlamsızlığın doruk noktası.)
    sanem: put
    minel: -de/-den eki (anlamsızlığın doruk noktası 2)
    samet: hiç kimseye muhtaç olmayan
    irem: sahte cennet (hasan sabbah'ın oluşturduğu cenneti örnekleyebiliriz.)
    sude: ezilmiş, sürülmüş, terleyen
    0 ...
  13. 42.
  14. Allah'ın üstünlüğünden kudretinden şüphe eden yazar saçmalığıdır, Allah herşeyi bilir , görür, duyar , bilmemek insanlara mahsustur.
    0 ...
  15. 41.
  16. Sanki türkçe okunsa namaz kılacak troll saçmalığıdır.
    1 ...
  17. 40.
  18. öncelikle (bkz: bir arkadaşım)

    bu nasıl bir düşünce tarzıdır nasıl bir beyindir ki insan böyle bir ifade kullanabiliyor. tek bir harfi bile bize öğreten kainatı yoktan var eden allah a karşı böyle yargılar geliştiriyor.
    2 ...
  19. 39.
  20. beynamaz yazarın talihsiz açıklaması. Allah'ın her şeye gücü yeter. Allah Yaratandır. Eşsizdir, kainatı yaratan yüce mevla dil mi bilmez bre zındık.

    dinime küfreden müslüman olsa diye boşuna dememişler. sen namaz kılıyor musun da yada cami kapısından içeri hiç giriyor musun ki ezanın hangi dilde okunması gerektiğini tartışıyorsun.
    4 ...
  21. 38.
  22. şakirt sıçmığıdır. allah her dili biliyor olmalı çünkü o yüce olandır.

    ayrıca soru: yoksa şüphe mi duyuyorsunuz dönek yobazlar? allah ın adını eksik etmezsiniz utanmadan.
    0 ...
  23. 37.
  24. ezan allah işitsin diye değil kulları işitsin diye okunur .

    diye savunulmaya çalışılmış...

    eee kullar zaten arapça bilmiyor...

    yoksa arapça bilmeyenin müminliği, takvası arapça bilenden aşağı mı?

    çıkarın o baklayı dilinizin altından....
    5 ...
  25. 36.
  26. vardır böyle yobazlar, Tanrının başka bir dilde onları anlamayacağını düşünmektedir bu tip adamlar.
    0 ...
  27. 35.
  28. 34.
  29. bırakın bu işleri. yeri göğü, bütün kainatı, bütün canlıları, varlıkları kısacası herşeyi yaratan allah, insanoglu hangi dilde ibadet ederse etsin, dua ederse etsin hepsini anlar. yeter ki yürekten olsun, inanarak olsun. o yüZden kasmayin. arapçanın diğer hiçbir dilden bir üstünlüğü yok. kişi kendini en iyi hangi dilde ifade ediyorsa o dilde de ezanı okunmalı, ibadeti yapilmali derim ben.
    0 ...
  30. 33.
  31. Bir dinin genel ritüellerini orjinalliğinden ayırmak demek o dine inanan insanlara zulüm etmek demektir. Zira Türkiye'de bu zulüm yıllarca yapıldı.
    Bu aynı şuna benzer: Eğer ezanı Türkçe'ye çevirecekseniz efendimizin adını da çevirip "Hz. çokça övülmüş" deyin. Nasıl ki "çokça övülmüş" söz öbeği "Muhammed" ismi gibi bir huşu uyandırmıyorsa Türkçe ezan da Arapça ezan gibi huşu uyandırmaz.
    Ezan Türkçe ya da başka bir dilde okunduğu zaman onun üzerindeki uluhiyet ve çağırıcılık ortadan kalkar. Vel-hasılı kelam "Tanrı uludur" ile "Allahuekber" arasında dağlar kadar fark vardır.
    1 ...
  32. 32.
  33. doğrudan sapmak için ikinci adımı yamuk atmak kafidir.
    0 ...
  34. 31.
  35. duyduğumuz her ses bir enerjidir. isimlerimiz bile her söylendiğinde belli bir enerji yükleniyor insana. bu sadece ilmi olarak bilinen değil, bilimsel olarak ta araştırılan hakkında kitaplar yazılan bir olaydır.

    örneğin isminde i harfi olan insanlar fazla kırılgan, e harfi yoğun olanlar çok mücadeleci, a harfi olanlar çok daha şanslı, p ile başlayan isimler şöhretli falan olabiliyor.

    bir çok kitaplar yayınlanıyor bu konuda ve artık insanlar bebeklerine doğru enerjili isim bulmak için de ayrıca gayret ediyorlar.

    allah ın 99 ismi ile yapılan zikirlerin de belli rahatsızlık ya da sorunlara şifa olduğu söylenir ve bu olay sadece müslümanlar değil bir çok yabancı din adamlarının da incelemesindedir. yahudilikte de 72 tane ismi vardır allah ın ve onlar da bu isimleri zikrederek çeşitli olumsuzluklara çare olduğuna inanırlar.

    yogacıları ya da bir takım meditasyoncuları düşünün ''aaaaaaaaaa, ıııııııııııııı, hammm, huuummmmmm'' gibi belli sesler çıkarırlar, bazen herhangi bir kelimeyi sürekli olarak tekrarlarlar, bu kelime kitap, masa, pencere gibi herhangi bir nesnenin adı da olabilir. herhangi bir kelimeyi bile sürekli tekrarlamak belli bir enerji oluşmasına sebep olabiliyor lakin islam inanışına göre allah ın ismleri dışında yapılan zikirler sadece 3harflilerle iletişimi sağlıyor.

    bu isimleri zikrederken kendi dillerimize çeviremeyiz, orjinal hali ile zikretmek gerekir ki enerjisi hissedilebilsin ve işe yarasın.

    kuran ı kerim in yazılışı da çok özeldir, her hecenin, duyulan her sesin bir enerjisi vardır. bizler türkçe, azeriler azerice, kürtler kürtçe okusa bambaşka enerjiler dolaşırdı etrafta. ezan ın sadece namaza çağırmak amaçlı bir uygulama olduğunu sanmıyorum. dünyanın 4 bir yanında her yerde orjinal hali ile okunmalı ki evren doğru enerji ile sarılıp sarmalansın.

    ozon tabakası dediğimiz şeyin ezan tabakası olduğunu düşünen insanlar dahi vardır. bu kadar uçmayacağım ama seslerin, kelimelerin enerjileri çok önemlidir. duyduğunu anlamak ta elbette çok önemlidir ama nasıl duyduğumuz çok daha önemlidir. sonuçta mealini okumamıza ya da kuran öğrenmemize engel olan yok.
    0 ...
  36. 30.
  37. ezan uzaydan duyuluyormuş daha ne olsun insanlar türkçe ezan okumayacak tabiki uzaydakiler nasıl anlasın?
    0 ...
  38. 29.
  39. Şüphesiz Allah bilinmeyenleri de bilir.
    0 ...
  40. 28.
  41. bu provakatif amaçlı kurulmuş bir cümle. bir kere cümlenin sahibi belli değil. malum ortamlara taşıyan da "bir arkadaş" ekolünden. her iki yönden de kışkırtıcı. "ezan türkçe okunmaz"cı düşüncenin dayanağı "allah sadece arapça bilir"le fışfışlanması tilkice bir hareket. ezan türkçe okunmaz diye düşünenlerin hiçbir zaman gerekçesi allah sadece arapça bilir olmamıştır. varsa bile ben duymamışımdır denk gelmemişimdir. bu kasıtlı yapılan bir şey. yani ezan türkçe okunmaz düşüncesini çok angutça bir yaklaşıma dayandırarak basitleştirmek. yani "kardeşim böyle gerekçe olur mu? allah her dili bilir. haliyle türkçe okunabilir" düşüncesini oluşturmak. bu basitlik doğrultusunda da bu düşünce karşıtlarının önyargılarını kaşımak. "allah sadece arapça bilir" lafı da alemlerin rabbi olan allah'ın zihinlerdeki manasını daraltmak. hem arapça ve islama hem de laik kesime karşı bir kışkırtma. böylesi enteresanmış doğrusu. ne diyeyim suyundan da koy o zaman tüm vitamini ondadır.
    0 ...
  42. 27.
  43. arap kültürünün bir parçasıdır, orijinaline sadık kalınılmalıdır.

    (bkz: kültür dedi ver eksiyi)
    0 ...
  44. 26.
  45. en evrensel çağrıdır. ister fas'a git ister bangladeş'e okunduğu zaman aman bu ses ne demezsin. ama bu evrenselliği yok etmek için uğraşan bazı eblehler nedense türkçe ezan derdindeler bu türkçe ezan derdinde olanların yüzde kaçı namaz kılar merak içindeyim. ki bende namaz kılan biri değilimdir bu sebeble de müslüman'ın ezanına karışmam. ama laf edene karışırım.
    1 ...
  46. 25.
  47. ezan konusunda bitmeyen dil tartışmasının anlamsız bir argümanıdır.

    makam konusunda kısmi de olsa selim pusat ın doğruya yaklaştığı bir başka tartışma konusu var. şöyle ki;

    müzikal olarak okunan her ezan, kendi bölgesinin izlerini taşır. bizim asıl büyük eksiğimiz bu zenginliğimizi henüz tam olarak farkedememiş olmamızdır. her ne kadar farklı makamlarda okunan ezanların olduğunu bilsek de bunu birçoğumuz ayırdedemez, bazılarımız da bunun bir kaç makamla sınırlı kaldığını sanır.

    oysa anadolu'nun bir çok yerinde ezan, bölgenin halk müziği tavrında etkisi olan makamla okunur. işin orasını kavrayabilenimiz yok henüz.

    vakti zamanında müzikle uğraşan ilahiyat doktoralı bir abimiz, memleketi olan malatya'nın bir köyüne gider. ihtiyarlar, köylerinin okumuş yazmış bu müzisyenine, "hadi çık ezanı sen oku" derler. abimiz kırmaz, çıkar ezanı okur. namaz çıkışı ihtiyarlar yüzlerini ekşitirler. birisi yanına yaklaşır ve "seni de okumuş adam bildik, o nasıl ezandı öyle" diye sitem eder. abimiz olayı hemen kavrar ve biraz nezle olduğunu, hastalığından dolayı okuyamadığını söyler. erkesi gün ikindi namazında ezanı okumaya çıkar. arguvan ağzı ezan okur. çıkınca ihtiyarlar sarar etrafını. "hele şöyle, iyileşince ne güzel okudun ezanı" derler.

    ben merak ettiğim için, bu iki ezanı da okuttum, dinledim. evet ikisi de arapça. ama birisi, türkü dizisinde söyleniyor. bunun üzerinde düşünmek lazım. afrika'daki müslüman da düşünsün üstelik.

    geçin artık şu dil meselesini. kuran, kıyamete kadar aslen korunacak ve okunacak, müslümanlar onu anlamak ve tatbik etmek konusunda da tam sorumlu olacaklardır. bu çizgiyi çektikten sonra, kim aslını yanlış okudu, kim manasını bilmeden yaşadı, onun sorunu...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük