müslüman mahallesinde salyangoz satmıyorlar a benim kardeşim.müslüman mahallesinde ezan okuyorlar.ezan bir çağrıdır.uyan uyar.uymayan da senin hissettiğin gibi bir baskı hisseder üstünde.ama o mahalle baskısı değil vicdan baskısıdır.
aslında farklı bir rahatsızlığın gereksiz bir şekilde dile getirilişi olabilir. bana abartma gibi gelmiştir.
mahalle basına düşen cami sayısı 4-5 oldugu yerlerde oluşan ses fazlalığının yol açtığı basınçla mahalle baskısı karıştırılmıştır.
mahalle baskısı o değil canım, diye de cevaplandırılabilir.
milan maçinda maldini'ye ezan sesinden rahatsız olup olmadıkları sorulduğunda "Son derece huzurlu ve güzel bir atmosfer içindeyiz. Hiçbir şeyden rahatsızlık duymadık" dediğini hatırlıyorum.
(bkz: koca ülkede rahatsız olacak konu mu yok)*
bu önerme ve türevi sahibi tarzdaki adamlar akp karşıtı olduğu için , benim akp ve köktendincilik karşıtlığımı düşünmeme sebep olmuş ,22 temmuzda neden kaybettik idrak etmeme sebep olmuş olan önermedir..
devenin hörgücünü devreye sokmamızı sağlayan yaklaşımdır.
yalnız cihangir camiinde ki gibi ise ses düzeni doğru varsayım da denilebilir. o kadar güzel ses sistemleri varolduğu halde hala şener şen'in pazarda domatis diye bağarmaya çalıştığı megafon asılı minare şerefelerinde. cızırtı, cayırtı isyan noktası oluyor. ayrıca bir de cihangirde yaşlı cemaat sıraya girmişcesine ahir ömrümde 'bir ezan okuyım da ümmet-i cemaat bir sebeblensin' deyince olanlar olmaktadır. en sabırlı halimle evimin terasından selam göndermekteyimdir şahs-ı muhteremlere.
