O cırtlak ses veren megafonlardan okunuyor, ben bile rahatsız oluyorum.
Ha birde makam bilmeyen veya Mekke'de gibi okudukça olmaz o iş.
Sabah ezanı saba, öğle uşşak, ikindi rast, akşam segah, yatsı hicaz olmalı. Hakkıyla okunmalı.
Biriyle telefomda konuşuyorum. Pencere açık. Ezan gümbür gümbür, yıkıyor ortalığı. Adamın dediğini duyamuyorum. Bağır lan duymuyorum diyorum, adam ben duyamıyorum sen bağır diyor. Orda iletişim kurana kadar hayatımdan 3 dakika boşa gitti ...Bu kadar yüksek desibelle okuması ve benim orda boşa giden 3 dakikam kul hakkına girilmesi + iletişim özgürlüğüme müdahaledir. Biz herkesin hakkına hukukuna saygılıyız, kimsenin bize saygısı yok mnskym.
keşke müezzinler kendileri okusa. 1964 de rumeli hisarı yanındaki camiin müezzini sabah ezanını kendi okur, sesler dalga dalga deniz üzerinde titreşir ve anadolu yakasından yine bir müezzinin kendi sesinden okuduğu ezanla çoğalırdı.
"Cennet Mahallesi Mevlana Caddesi'ndeyiz. Caminin yanında oturuyorum. Kalp sıkıntım var. Annemin tansiyonu yüksek olduğu için ilaç içiyor ve öyle yatıyor. Ama her gün sabah öyle bir sesle kalıyoruz ki ruhumuz gidiyor, vallahi. Her seferinde söylediğimizde daha da çok yükseltiyorlar. Biz bunu yaşamak zorunda mıyız? Bu ne böyle, böyle bir ses mi olur."
kafir olan veya inançsız birinin rahatsız olması anlaşılır da, sözde müslüman olduğunu iddia eden birinin velevki rahatsız olsun, bunu dile getirmesi edepsizliktir.
islam ahlakına uygun bir davranış değildir.
ezan sesinden rahatsız olan sözde müslüman'ın imanını sorgulaması kendisine yapacağı iyiliktir.
Ezan ibadete çağrı aracı olması gerekirken, dindar olmayanlara karşı siyasi egemenlik simgesi ve psikolojik baskı aracı olarak kullanıldığı için milyonlarca insanda görülen sosyal semptom.
aşırı yüksek sesle okunduğu için ben de rahatsız olanlardanım.
bunun da dini inançlarla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. gayette bu yüksek ses, bir müslümanı bile yeri geldiğinde rahatsız edebilir. işin kötü tarafı ezanı hoca da okumuyor bu tarafta. bilgisayardan açıyor. hatta windows 7'nin açılış sesini caminin megafonundan çok rahat duyabilirsiniz. daha temsil edenler bile saygı duymazken, ben neden saygı duyayım ve rahatsız olmayayım ki?
yine de bu ritüele devam edebilirsiniz, ama şu yüksek sesle insanları rahatsız etmeyi bırakın artık. evim camiye biraz yakın. cam açıkken bazen uykumdan bile uyandırabiliyor. biraz da bu yüzden tepkiliyim zaten.
Uykum; oldum olası hafiftir. Bu sebeple bu yaşıma kadar nerede bulunduysam neredeyse her sabaha karşı ezan sesine uyanırım, bunun için de kimseye kızmadım.
Yaşadığım yerde 4 farklı camiiden gelen ezan sesini duyuyorum; 4 farklı kişinin okuduğu ezan. Biri en uzakta olan; o okunurken uyanıyorum, ne söylediği anlaşılmıyor bile mesafeden. En yakın 2. Camiiden gelen ise öyle naif okuyor ki tekrar uykuya dalıyorum. Makamı bence en yerinde okuyan da burası. Ancak sonuncu...burası ve 2. Arasında çok mesafe olmamasına rağmen 1. Camiiden; anlamsız bir yüksek volümde, sabah ezanının o ölümü hatırlatan tonunda değil de yarınlar yokmuşçasına bağıran, gırtlak yırtan tonda uzatan, en geç başlayıp diğerleriyle ahnegi bozan ve en son bitirerek alakasızlığını ispatlayan bir ezan geliyor.
Diyeceğim; en çok bağırıp, saatine uygun olmayan makam ve tonda değil canı istediği yerden okuyunca, olayın doğasını benimseyemeden ve ancak "gösterişli" ezan okuyunca veya bunu yapanı beğenip alkışlayınca daha çok müslüman olunmuyor. Tam tersine; bence tepki çeken ve içten içe ters etki yaratan bir hadise.
Durum; ezandan rahatsız olmaktan çok farklı bir yerde. Bunu icra edenin işi "şov"a dökmesi rahatsız edici.
türkiye'de doğup büyüyen bir insanın daha çocukluğundan beri bu sesle büyümesi gerçeğini göz önüne alınca ezan sesinden bir insanın rahatsız olması pek mümkün olmayan bir durum olsa gerek. daha ziyade ideolojik bir tutumun yarattığı etkidir. yoksa aklı namazda olmayanın kulağı ezanı duymuyor bile aq, günde beş vakit ezan okunuyor da kaçımız duyuyoruz ezanın okunduğunu?