enteresan diyaloglar içerisinde kendini buluveren insan. aslında insan değil. yani insan da, ezan okunurken müziği kapamayan değil. yani o değil. off. yani bi dinle;
mekan: otobüsün en arka beşli koltuğu
zaman: işte oluyo biraz
oyuncular;
m: müezzin
t: tüy bıyık
v: vaudeville for vendetta
kulaklıklar kulağımda fakat mp3 player'ın şarjı bitmiş, müzik çalmıyor, üşenmişim kulaklıkları çıkarmaya, mal gibi dışarıyı izliyorkene;
m: allahuekber allahuekber
t: kardeşim, müziği şey yapar mısın?
v: anlamadım?
t: müziği diyorum, ezan okunuyor da..
v: yani?
t: kısarsan..
v: çalmıyor ki birader, kapalı alet.
t: nasıl çalmıyor, ben duyuyorum buradan?(yalana bak)
v: ne diyosun birader, naha şarjı yok.. hemi yalan söylüyorsun, hem hakkıma girdin, etmiyorum hakkımı helal(zayıf yerinden yakala)
t: özür dilerim kardeş, helal et hakkını.
v: yok.
t: yapma kardeş helal et.
v: susar mısın ezanı dinleyemiyorum.
m: la ilahe illallah..
hocanın çatlak sesi yerine daha akustik bir ses dinlemeyi tercih eden insandır.
bu eylemi onu ne müslüman yapar ne de gavur.
ezan kuran-ı kerim de yoktur. din kuran dan gelir.
allah ın kime rahmet eyleyeceğide, allahın işidir.
(bkz: asr suresi)
(bkz: bir kerede hoca sussun bizi dinlesin)
ezanın amacının ibadete çağrı olduğunu bilen ve daha farklı tinsel sembol haline getirilmesinin gereksizliğinin farkında olan bünyenin istiyatifidir. bulunduğu ortamda ibadet zamanını önemseyen bireylerin ezanın sesini duymasının engellenememesi halinde sorun teşkil etmeyecek durumdur. buna karşı tepkili olanlar kişisel hak ve özgürlükler hakkında daha fazla bilgi sahibi edinmek zorundadırlar.
ayrıca 'hep biz ezana saygı duyoyoruz bir kez de bize saygı duyup cemaati cep telefonuna mesaj çekerek çağırsalar ya' şeklinde dondurmam gaymak repliklerine mashar olunan konudur.
kulaklığıyla dinlediği için ezanı duyamamıs insandır. daha sonra ezan esnasında müzik dinlediğini farkedip üzülür. sırf bunun için 76 rekat namaz kılar.
dondurmam gaymak'ta çok güzel işlenmiş olan insan modelidir.
(burada şarkı söylenmektedir)
- allahu ekber allahu ekber
(şarkı kesilir)
* aziz allah..
+ aziz allah..
= ulen arkadaş niye kestik sazı?
+ ya ezan okunupduru duymadın mı?
= ya okunsa ya, varsa ya. biz çalam, onnar okusun. herkesin yeri ayrı, mekanı ayrı. bi kere de onnar annayış göstesinler ya! bu adamla içipdurula, eğlenipdurula diye. bu seferlik okumayalım desinler. zaten 3-5 dene ihtiyar gidiyo camiye, onu da telefonla çarıvesinle.
+ ya gene başladı ters ters gonuşmaya.
& töbe de. eee cenab-ı allah'ı gızdırıp moturumu hiç buldurmecek gari.
= cenab-ı allah gayıp eşya bürosu mu lan? inanıyosan galben inan çıkarların için inanma.
küçükken merak edip dayima sordugumda 'cami hocasi duymuyorsa sorun yok çocugum,sen dinle müzigini' cevabini almistim. o zamandan beri ezan okunurken yaptigim isi birakma geregi duymam.
çünkü ezanin amacinin ibadet etmek isteyen insanlara haber vermektir. kimsenin yüksek sesli müzik dinlemek ve dinlettirmekten insanlarin namaz saatini kaçirmalarina sebeb olacaklarini düsünmüyorum zira gün için de saati satine yaptigimiz hiçbir sey için bize çagri yapilmaz. çagimizda her insan ibadetinin ve isinin takibini yapabilecek imkanlara sahiptir.