istiklal Marşı yada 10 Kasım gibi durumlarda 2 sny bile yerinde duramayan adamların ezan okunurken havaya girip,sana saygısız derken bir yandan da saygı cercevesini aşarak,dinlediğin müziği kapatmaları...dinde kural 1 ) Allah'la kul arasına girilmez...
dincilerle tartışmaya giren, "asıl biz dindarız, dini koruyoruz" diyen solcuların ezan okunurken müziğin sesini kıssam mı kısmasam mı gibi iğrenç bir ikilem duygusuyla boğuşması pek mümkündür. hayali bile gülünç. müziğin sesini kıssan dincilerin alay edeceğini zannedersin, kısmasan için gidecek. aç anasını satıyım aç.
günümüzde müslüman dünyanın içinde debelendiği gereksiz sorunlardan biridir.
bırakalım akllı, iradeyi, okumayı, kendi düşüncelerimizle konuşmayı da ezberden tekrar edelim bir şeyleri. zamanında da matbaa dinen caiz midir, sorularıyla çalkalanıyordu ülke.
bunlarla vakit kaybettikçe, birileri bu dünyada ne mallar götürüyor, ne haklar yiyor farkedemeyiz.
(bkz: uyan ey gözlerim gafletten uyan)
öncelikle ezanın tanımı, tarihteki ve dindeki yerini bilip de hakkında yazı yazılması gereken başlık.
'ezan okunurken muzigin sesini acmak' hakkında yorum yapmadan önce neleri bilmeli ya da düşünmeliyiz, hiç düşündük mü?
ezan: camide namaz kılacak müslümanları aynı vakitte bir araya toplamak için yapılan çağrı. ezan, hz muhammet zamanında bu işlevi yerine getirmek için ortaya çıkmış bir uygulamadır. dindeki yeri geleneksel olmasıdır, yani bir farziyeti yoktur. hz muhammet zamanında ve ondan sonra devam eden süreçte saat, takvim gibi araçlar olmadığından devam ettirilmiş bir uygulama. bir ilahiyatçı çıkıp da, günümüzde ezan okunmayabilir çünkü eski işlevselliğini yitirmiştir, derse eğer kimse ona çıkıp da ,vay efendim sen nasıl ezanı kaldırmaya çalışırsın , diyemez.
kaldı ki ezanın bugünkü uygulanış şekline baktığımızda eskisi gibi yüksek bir yere çıkıp okunmadığını, hoparlörlerden yüksek sesle okunduğunu görüyoruz. peki insanlar ezanın okunmasına göre mi camiye gidiyorlar? hayır. evlerindeki takvime, saate vb araçlara bakarak vakti öğreniyorlar. demek ki ezan eski işlevselliğini yitirmiş. tabi özellikle şehir yaşantısında geçerli bu durum.
ezana eğer bu açıdan değil de sanki allah ın emri (farz) gibi bakarsak hataya düşeriz. nitekim zamanında ezanın türkçe okunması vb tartışmalar en hararetli şekilde yapılmış. türkçe ezan tartışmasını yapmadan önce ezanı yukarıdaki tanımı içinde düşünmeliyiz. yüzyıllardır ezanı arapçasından dinlemeye alışmış bir topluma birden farklı bir dille dinletmeye çalışırsanız bu tepki yaratabilir; nitekim yaratmıştır da.
bir insanı düşünün, çocukluğundan itibaren yaşadığı yerde günde 5 kez ezan sesiyle yaşıyor. böyle biri için ezan , her şeyden önce bir alışkanlık olmuştur. bu insan yabancı bir ülkeye gitti mi bunun eksikliğini hemen farkeder. gelenekler, toplumsal yaşamın en önemli alışkanlıklarıdır. bu alışkanlıktır ki, geleneklerin zaman içinde tartışılmasını, eleştirilmesini ve değiştirilmesini zorlaştırır.
hz muhammet bugün yaşasaydı ve türkiye de bulunsaydı ezanı zorunlu görür müydü? tarihsel konular ve dinin yaşamın değişken yapısına uygun yorumu (muamelat) bu tür sorular sorularak irdelenmelidir.
meseleyi demokrasi ve özgürlük gibi konular ekseninde ele alırsak çok büyük hata ederiz. demokrasi çoğunluğun baskın tercihinin her alanda yaşanması demek değildir. hoparlörden okunan yüksek sesli ezan sadece inanmayanı rahatsız etmez. inanan bir insan da (ki evi camiye yakınsa) bundan rahatsız olabilir. burada hatırlayalım eski uygulama şeklini: bir defa hoparlör yok ve yalın insan sesi var. yani kulağı rahatsız edecek desibelde değil. yani bu meselenin demokrasi ve insan hakkından önce incelenmesi gereken yanı ezanın dindeki hükmü ve toplumsal yaşamdaki işlevselliğidir.
türkiye vb ülklerde dini konular hakkında yorum yapmak gerçekten büyük cesaret gerektiriyor. bu yüzdendir ki çoğu ilahiyatçı bu tür konular hakkında kendi yorumlarını söylemiyor ve eskiden yaşamış insanların söylediklerinin aynısını tekrarlıyorlar. bu tekrarlama yüzünden dinin muamelat alanına bakan konuları (ki bunlar yere ve zamana göre değişen şeyler) günümüz dünyası için yorumlanmıyor. ezan da muamelat alanının konusudur. yani hakkında yer ve zamana göre değişik hükümler verilebilir. ama günümüz ilahiyatçıları (istisnalar hariç) elini taşın altına koymaktan, eleştirilmekten çekindikleri için bu konularda yorum yapmıyor, yapamıyorlar. daha düne kadar mealinden kuran okumayı uygun görmeyip şimdilerde olabilir hükmü veren ilahiyatçıların bu alanda çok cesaret göstermeleri de beklenemez tabi.
neden bu kadar uzun yazdım, açıklamaya gayret ettim ve hatta neden yazının sonuna bu açıklamayı ekliyorum?
çünkü biliyorum; her insan alışkanlıklardan çıkıp, ezberletilenlerden ayrı düşünemiyor.
çünkü her insan allah ın lutfettiği aklı kullanmaya cesaret edemiyor.
bu eylemi gerçekleştireni hiç bir şekilde ibne yapmayacak bir şeydir.. eğer ezan sesine, çan sesine saygı gösteriliyorsa gitar sesinede aynı saygı gösterilmek zorundadır. hiç bir kelimesini dahi anlamadığım bir dilde söylenen şeyi dinleme mecburiyetim olmadığı gibi müziğin sesini daha iyi duymak için açarak anladığım ve duymaktan zevk aldığım bir şeyi dinlerim. eğer başka biri ezan sesinden,çan sesinden ve yahut kapı gıcırtısının sesinden zevk alıyorsa müzik yerine bunları dinlesin kimsede kimsenin özgür iradesiyle yaptığı şeylere karışıp hakaret etmesin , hayat güzel , keyfim kebap olsun.
sadece ezan sesine saygi degil,kilise canin sesine ya da baskalarinin inandigi ne kadar sey varsa saygi duymasi gerekir.hindistan a gidip ineklere saygi duymak da dahildir.orda ineklere saygi duydugun icin gunah islemis olmazsin,allah insanlari her durum da gorur,icini bilir diyorsak buna inanmaliyiz.bir ateist in ezan sesini duyup bilerek muzigin sesini aciyorsa gercek adli userin de dedigi gibi ibneliktir.
tasvip edilmemesi gereken eylem.gerek ezan olsun gerek kilise canı olsun,her ikisinde de her sekilde gerekli saygıyı gostermek hem muslumanın,hem hristiyanın gorevi,hem de bir insanlık ornegidir.
müslümanı yahudisi hristiyanı ateisti satanisti hiç biri farketmez. ezan bir dinin * bir sembolü ise ve sen ezanın okuduğu bir muhitte isen dinlemesen de saygı göstermelisin. ha "evimdeyim sana ne oluyor" diyorsan şayet, bana bişey olmuyor. ben allah (c.c.) ile senin arana girmeyim. fakat benim ezan dinleme özgürlüğümü kısıtlamaya kalkarsan da aramıza ancak allah girebilir belirteyim.
bizlere saygı gösterin diye her yerde avaz avaz bağıran ateistlerin ve diğer ilahi dinlere mensup kişilerin saygı duyması gerekir.nitekim biz kendilerine saygı gösteriyoruz.yobaz olduğumu filan düşünmenizi engellemek için şunuda belirteyim ateist arkadaşlarım var ve çok sevdiğim insanlar.